Geçtiğimiz hafta Cezayir, siyasi hatta askeri izi Batı Afrika ülkelerine kadar uzanan Nijer'deki krizin çözümü için 6 maddelik siyasi bir inisiyatif sundu. Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Ataf, Gana, Nijerya ve Benin'i ziyaret etti ve düzenlediği basın toplantısında Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun tarafından sunulan siyasi inisiyatifin ayrıntılarını duyurdu. İnisiyatifin içerdiği en önemli husus, Nijer'de siyasi ve toplumsal kesim tarafından kabul edilmiş bir sivil figürün hükümetin liderliğini üstleneceği ve sonrasında seçimlerin yapılacağı 6 aylık geçiş süreci. İnisiyatif, 1999 yılında Cezayir'de düzenlenen Afrika Zirvesi'nde de belirtildiği üzere, anayasayı ihlal eden her türlü eylemin reddedildiğinin altını çiziyor. Afrikalıların sömürgeciliğe ve ırk ayrımcılığına karşı mücadelesinin en büyük destekçisi olan Cezayir, Afrika kıtasında kendine has ve güçlü bir varlığa sahip. Aynı zamanda Batı Afrika bölgesi ile Sahel ve Sahra ülkelerinde de aktif bir rol oynuyor. Azavad isyancıları ile Mali hükümeti arasında barış ve istikrar anlaşmalarına varılmasında en büyük arabulucu rolü oynadı.
Cezayir inisiyatifi, siyasi çatışmanın, askeri gerilimin ve ECOWAS örgütünün Nijer'e karşı başlattığı yaptırımların genişletilmesinin ortasında büyük bir özgünlüğe ve öneme sahip. Cezayir'in Nijer devletiyle bin kilometrelik bir sınırı sosyal, kültürel ve tarihi bağları var. Bütün bunlar Cezayir inisiyatifinin içeriğine dair bir umut ışığı yaratıyor. Cezayir'i, bir ülke ya da bölgesel grubun oynayamayacağı bir rolü oynamaya uygun hale getiren başka hususlar da var. Nijer'in istikrarı, Libya ile doğu sınırında istikrarsızlık yaşayan, güney sınırlarında ise radikal örgütlerin hareket ettiği, düzensiz göçmen dalgalarının yaşandığı Cezayir'in ulusal güvenliği için çok şey ifade ediyor. Cezayir, bölgede yapılacak herhangi bir askeri harekattan ilk ve en çok etkilenenlerden olacak. Niamey'de durumu kontrol eden Askeri Konsey, Cezayir girişimini inceleyip ona en kısa sürede yanıt vereceğine söz verdi.
Cezayir inisiyatifi, biraz bekleme ve endişeye rağmen neden umut sunuyor? Bir umut sunuyor çünkü bölgesel ve uluslararası pozisyonlar farklı, hatta bazıları oldukça çelişkili. ECOWAS ülkeleri Nijer'e karşı sert kararlar alıp ağır yaptırımlar uygulayarak, ülkede yaşamı bir ıstırap bulutuna dönüştürdüler. Bu, insanları sefalet noktasına ulaştırdı. Öte yandan örgütün bazı üyeleri bu uygulamalara itiraz ettiler, siyasi çözümler önerdiler, iktidara el koyan cunta liderliğiyle müzakerelerde bulunan resmi, sosyal ve dini heyetler gönderdiler. Yine de ECOWAS askeri seçenekten vazgeçtiğini duyurmadı. Bu ülkeler arasında Nijerya'nın bu üç durum, yani ekonomik yaptırımlar, siyasi süreç ve askeri seçenek ile ilgili tutumu en önemlisi. Nijer'in üç komşusu Burkina Faso, Mali ve Gine ise Niamey'deki cuntayı desteklediklerini açıkladılar. Dahası Mali ve Burkina Faso, kuvvetlerinin bir kısmını Nijer'e kaydırdılar ve onunla birlikte savaşacaklarını ilan ettiler.
Avrupa ve ABD kolları ile Batı'nın tutumu, askeri müdahale imaları veya tehditleriyle birlikte barışçıl bir çözüm üzerine bahis oynayarak, siyasi ve diplomatik yol arasında gidip geliyor. ABD Niamey'e birden fazla heyet gönderdi ve temsilcisi Nijer'in başkentini ziyaret etti, ancak bugüne kadar bölgesel veya kıta dışı güçlerin müdahalesi durumunda ABD'nin bunda bir parmağı olmayacağından kimse emin olamaz. AB’ye gelince, müzakere yoluyla bir çözüm bulmak için çalışma yapılması yönünde defalarca yaptığı çağrılarla yetindi. Fransa, Niamey'deki Askeri Konsey ile hararetli siyasi tartışmalara giren, ülke içinde askeri güç bulunduran, askeri darbeyi kategorik olarak reddeden ve cumhurbaşkanı Muhammed Bazoum'un iktidara geri dönmesi talebine bağlı kalan tek Avrupa ülkesi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un geçen hafta büyükelçilerine yaptığı konuşma, onun değiştirmediği keskin tavrının altını çizdi.
Şu anda krizin zemininde üç halka aktif: birincisi, Askeri Konsey'in 3 yıl olmasında ısrar ettiği ve krize müdahil olan hiçbir bölgesel veya uluslararası tarafın desteklemediği geçiş döneminin süresi. İkincisi, devrilen Cumhurbaşkanı Muhammed Bazoum'un kaderi. Krizin çözümünü iktidara dönüşüne bağlayanlar gibi, güvenliğinin korunmasına öncelik verenler de var. Yakından gelen ve Cumhurbaşkanı Bazoum’un milletin iyiliği, huzuru ve güvenliği için istifasını sunabileceğini söyleyen bir fısıltı da var.
Üçüncü halka ise seferber edilen Nijer halkı. Ülkenin her gün tanık olduğu öfkeli gösteriler, kolektif aşırıcılığın pusulası haline geldi. Gösterilerde Askeri Konseyi destekleyen, Fransız sömürgeciliğine karşı düşmanlığını teyit eden, Cumhurbaşkanı Bazoum’un iktidara dönmesini reddeden, Fransız olan her şeyin Nijer'den tamamen çıkarılmasını talep eden, ECOWAS örgütünü suçlayan ve kınayan sloganlar atılıyor.
Peki, neden Cezayir? Çünkü Cezayir kıta ülkelerinden ve zaman, insan, din ve kültür açısından Nijer ile bağları olan bir komşu. ECOWAS örgütüne üye değil ve Fransız yaklaşımını takip edenler arasında sayılmıyor. Cezayir'in Fransız askeri uçaklarının Nijer’e giderken hava sahasından geçmesine izin vermediğine dair ortaya çıkan haberler, Cezayir'in Nijer'de siyasi ve hatta popüler açıdan puanını yükseltti. Cezayir'in önerdiği ve Askeri Konseyin inceleyip yanıt vereceğine söz verdiği geçiş dönemi, iç ve bölgesel tarafların buluşacağı ve herkesin onurunu koruyacak bir bağlantı olabilir. Nijer'e komşu olan, siyasi ve ekonomik açıdan üzerinde doğrudan etki sahibi en büyük iki ülke Cezayir ve Nijerya. Cezayir, Nijerya ile birlikte Afrika Birliği içerisinde doğrudan bir yol açabilir ve sahada fiili bir siyasi atılım gerçekleştirebilir. Cezayir inisiyatifi, korkunç bir trajedi yaşayan, Batı Afrika Ekonomik Topluluğu'nun kendisine uyguladığı yaptırımlar nedeniyle boyutunu ve ne kadar süreceğini kimsenin bilmediği bir ateş labirentinin içine itilen Nijer halkı için son cankurtaran olabilir. Öte yandan ülke büyük bir askeri operasyonla karşı karşıya kalırsa, halihazırdaki trajediyi bir yıkım felaketi takip edecek. Cezayir inisiyatifi, altı maddesiyle anayasal yönetime dönüşü, Cumhurbaşkanı Muhammed Bazoum'un iktidara dönüşüyle ilişkilendirmedi. Bu nedenle özü itibariyle, Bazoum’un başkanlığa dönmesi konusundaki Fransız ısrarından ayrışıyor. Cezayir inisiyatifi, küçük bir umut gediği açıyor ve taraflar bu gediği, uzak ve yakın alevlerin sarmadığı bir alana herkesin girebileceği genişlik sunma potansiyeli taşıyan bir proje olarak görebilirler.