Yazının başlığı, İsrail ordusunda 34 yıl görev yapan emekli General Itzhak Brik'in Şarkul Avsat tarafından yayımlanan açıklamasıdır. General açıklamasında Gazze Şeridi'ne kara harekatı yapılması konusunda baskı yapan bazı ordu komutanlarına karşı uyarıyor. Onun bakış açısına göre, el-Kassam Tugayları ve Kudüs Tugayları mensupları Gazze’de İsrail askerlerini pusular, mayınlar ve patlayıcılarla karşılayacakları için kara harekatı başarısız olacak ve İsrail askerlerinin hayatlarını tehlikeye atacak.
Brik açıklamasında şöyle diyor: “İntikam aşkı, nefret ve öç bizi bir kara harekatına girişmeye itmemeli. Akıllıca, bilinçli ve dengeli hareket etmeliyiz.”
7 Ekim saldırısı konusunda ise ordunun ve askeri istihbarat teşkilatının vicdanına şu şekilde sesleniyor:“Bu başarısızlığın sorumlusu bir komutan gelecek savaşı nasıl yönetebilir? Bu ağır yükü vicdanı nasıl taşıyabilir? Bu yükü omuzlarında taşırken nasıl savaşabilir?
General, Başbakan Netanyahu'nun dinlediği bir ses. Onun gibi pek çok danışman, gazeteci, siyasi analist ve İsrail ordusu komutanı da bu savaşın kendilerine olumsuz yansımalarının olmamasını, askerlerinin veya Batı Şeria'daki yerleşim yerlerinde yaşayan vatandaşlarının hayatına mal olmamasını hesaba katıyorlar. Çünkü onlar için kanları kutsaldır, kıymetlidir, tüm etmenler kanlarına tabidir ve onlar için tüm hedefler değiştirilir.
Gazze'deki savaş Filistinliler arasında pek çok can kaybına mal oldu; bin 800'ü çocuk olmak üzere 4 bin 700'den fazla kişi hayatını kaybetti ve 15 binden fazla kişi de yaralandı. Al-Arabiya kanalına çıkan Halid Meşal ise, Hamas’ın yaptıklarını "hesaplanmış bir macera" olarak tanımladı. Hamas’ın Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye de Gazze halkına direnme çağrısında bulundu.
Aslında Gazze halkının ne direnme, ne de teslim olma seçeneği var. Risk almaya ve bir maceraya girişmeye onlar karar vermediler, onların ellerinden bir şey gelmiyor. Onlar da Hizbullah, DEAŞ ve Husiler gibi milis grupların ajandalarının ağırlığı altında kendi iradeleri dışında ezilen Lübnanlılar, Suriyeliler, Iraklılar ve Yemenliler gibiler. İsrail'in kuzeyi bombalama tehdidi üzerine Gazze'deki ebeveynler çocuklarıyla birlikte Gazze'nin kuzeyinden güneyine kaçtılar. Temiz su, elektrik, yiyecek ve ilaç olmadan zorla bir bilinmeyene sürüldüler.
Önümüzdeki haftalarda da devam edecek gibi görünen bu durumun kararını kim verdi? İki milyondan fazla insanı her nerede olursa olsunlar onları hedef alan hava saldırılarına karşı savunmasız bırakan kim? Hamas, İsrail'in "hesaplanmış macerayı" anlayışla karşılamasını mı bekliyordu?
İsrail'in buna sivilleri vurarak karşılık vereceğini ve Hamas üyelerini ortadan kaldırma yolunda ilerlediğini hepimiz biliyoruz.
Şu anki tablo trajik; milis gücünün yurt dışındaki liderleri güvendeler ama Gazze halkından füzelere karşı direnmesini istiyorlar. Bu liderlerin çocukları da yurt dışında iyi bir hayat yaşıyor, bir kısmı Avrupa'da ikamet ediyor, kaliteli bir eğitim alıyor, korku, bomba seslerinin olmadığı bir hayat yaşıyorlar. Cihada uygun olmadıkları, şehitlik özlemi çekmedikleri aşikar.
Bölgesel bir savaş öngörüsünün gerçekçi bir temeli var. Mısır, ulusal güvenliğinin tehdit altında olduğunu hissediyor, çünkü çatışmanın her iki tarafının da Gazze halkını Sina'ya sürmeyi planladığını biliyor. Ürdün sınırlarını zar zor kontrol ediyor, Lübnan’ın iradesine el konulmuş ve Hizbullah onun adına karar veriyor.
Hamas Gazze ve Batı Şeria'daki Filistinlilerin kanını umursamadı çünkü bu kanı kutsal ve değerli olarak görmüyor. Savunmasız sivillere karşı katliamını gerçekleştirdi, sonra saklanmak için yeraltına kaçarak yerin üstündekileri eylemlerinin sonuçlarıyla karşı karşıya bıraktı.
Gerçek şu ki, bazı yönetimleri için Arap kanı kıymetli değil, onların ruhları ne insanlık ne de ahlak bilmeyen politikalara küçük düşürücü bir şekilde boyun eğmiş. Gazze halkının hesaplı maceranızda bir suçu yok. Arap ülkelerinin veya İslam ümmetinin de bundan sorumlu olmadığı kesin çünkü maceranıza karar verdiğinizde onlara danışmadınız.
General Itzhak Brik, Gazze'den sorumlu olanlara vatanseverlik, bağlılık ve vatandaşlarının çıkarlarına öncelik verme konusunda bir ders verdi.
