Hüseyin Şubukşi
TT

İsrail ve tapınağın yıkılışı!

İsrail askeri makinesi, 20 günden fazla bir süredir Gazze Şeridi'ndeki masum ve savunmasız sivilleri bombalamaya ve canice yok etmeye devam ediyor. İsrail ordusunun lehine olan güç, teçhizat ve donanımdaki büyük farklılığa rağmen sahadaki gerçeklik bunun aksini teyit ediyor.

İsrail ordusunun Gazze'ye karadan girişi kararı konusunda İsrail'deki ana istihbarat birimleri arasında çok net bir ihtilaf var. 7 Ekim'de olanları ve Filistinli grupların askeri eylemini öngöremeyen İsrail istihbarat servislerinin (Mossad, Aman ve Shin Bet) utanç verici ve skandal niteliğindeki başarısızlığından sonra, durum daha da gerginleşti ve birimler arasında keskin bir görüş ayrılığı oluştu. Sadece hava bombardımanlarına dayanma politikasının sürdürülmesini düşünenler gibi, karadan girişin gerekli olduğunu düşünenler de var.

Bu anlaşmazlık sahnesi tümüyle, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile istihbarat birimleri arasında da yaşandı. İsrail istihbarat servislerini ciddi başarısızlıkla suçlayan bir tweet atan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, oldukça yoğun eleştiri ve azarlama fırtınasının ardından tweetini hızla sildi ve özür diledi. İsrail'de Netanyahu'ya karşı yapılan gösteriler ondan istifa etmesini talep ediyor ve onu büyük bir başarısızlıkla suçluyor. Korkulu, endişeli ve gergin İsrail ordusu, yerleşim bölgesindeki silahlı bir gruba karşı koymak için müttefiklerinden asker ve teçhizat yardımı alıyor. Yenilmez ordu yenildi.

Kibirli İsrail ordusu prestijini ve değerini kaybetti. Efsane çöktü ve İsrail'in 70 yılı aşkın bir süredir ordusu ve istihbaratı için kurmaya çalıştığı itibar ve prestij buharlaştı.

İsrail, sahada olup bitenlerin ayrıntılarını ve görsellerini aktarma ile ilgili kısmını kontrol etme yeteneğini kaybetmiş durumda. İsrail savaş alanından dünyaya yayılan bilgileri kontrol ediyor, büyük haber bültenlerinde ya da genel olarak Batı'nın büyük gazetelerinin sayfalarında kendisine zarar vermeyecek şekilde yer almasını sağlıyordu ama o dündü; günümüzde sosyal medya platformlarında Tik Tok gibi bir uygulamanın haber alanındaki hakimiyeti yadsınamaz bir konu haline geldi. Facebook ve Instagram gibi keyfi sansüre tabi olan bir uygulama olmadığı için yayınları, Gazze'de gerçekte olup bitenlere dair küresel çapta İsrail'in söylediklerinin tamamen aksi bir popüler anlatıyı ortaya çıkardı. Bu da, insanların uyanmasının ve dünya çapında kitlesel olarak Filistin'e destek yürüyüşleri düzenlenmesinin doğrudan sebebi oldu.

Daha açık ve net bir ifadeyle dünyada, özellikle Batı'da, görüşleri bağımsız, tarafsız ve yönlendirilmemiş yeni bir nesil var. Bu nesil, İsrail’in kendisinin zayıf ve mazlum olduğuna dayanan, Batı'da sempati, gözyaşı ve para üreten anlatısından tamamen farklı bir görüşe sahip. Hızla ve güçlü bir şekilde oluşan bu yeni dünya kamuoyuna alışılagelmiş antisemitizm veya terörizmi destekleme suçlamaları üslubu ile karşı konulması mümkün olmayacak.

Binyamin Netanyahu'nun İsrail'deki çalkantılı ortamı yönetmedeki bariz başarısızlığı onun siyasi tasfiyesini hızlandıracak. Batı'daki Evanjelik Siyonist Hıristiyan sağın yanı sıra, aşırı sağcı kökten dinci bloğunun üyelerinde coşku uyandırmak ve desteklerini kazanmak için Tevrat’a atıfta bulunan gergin ve radikal söyleme çaresizce başvurmasının açıklaması da budur.

İsrail, 7 Ekim'den bugüne doğru derinlemesine ve objektif bir sonuç “envanteri” çıkarırsa, halkla ilişkiler alanındaki algı savaşını tam anlamıyla kaybettiğini görecektir. İsrail, büyük Batı ülkelerindeki muadillerinin düzeyinde olduğu propagandasını yaptığı askeri ve istihbarat makinesi konusunda güven, profesyonellik ve uzmanlık açısından büyük bir değer kaybına uğradı. Bu makinenin, Batılı muadillerinden ziyade üçüncü dünya ülkelerindeki muadillerine benzediği ortaya çıktı. İsrail ordusundaki piyade birliklerinin, zırhlı kuvvetlerin ve tankların 1982'deki Lübnan işgalinden bu yana test edilmediğini de hesaba katmalıyız. Bunun anlamı o zamandan beri hizmet dışı oldukları ki bu da Gazze'deki kara operasyonunun neden yapılmadığını açıklıyor. Yani operasyonun yapılmamasının sebebi,  siyasi ve istihbarat liderliğinin fiili gücü ve askeri üstünlük potansiyelindeki kayıp nedeniyle orduya güvenlerini kaybetmiş olmaları.

İsrail'in yenilmez bir güç olduğu efsanesinin tapınağı paramparça oldu, İsrail, kaybetmeye mahkum olduğu bir savaş veriyor. Ama askeri teçhizata, gerekli zenginliğe, etkili ve aktif diplomatik ilişkilere sahip olmadığı için kaybetmeyecek, savaş amaçları, başarısız politikalara ve Filistinlileri değersiz, insanlık dışı ve dünya tarafından görülmez kılma fikrine dayandığı için kaybedecek. Bunlar hiçbir askeri operasyonun başaramayacağı hedeflerdir.

İsrail savaşın bu turunu kazansa bile, özellikle siyasi sokağının yıpranmasına yol açan bölünme, ordu ve istihbarat birimlerinin bünyelerinde tarihlerinde benzeri görülmemiş bir şekilde kanser gibi yayıldığından, savaşmadan önce yenilgiye uğramasına katkıda bulunduğundan, savaşı kaçınılmaz olarak kaybedecek.