Eski Kuveyt Emiri Şeyh Sabah el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, “insani işler emiri” olarak tanınmıştı. Ülkenin emiri olarak herhangi bir toprak parçasında kendisinden beklenen hiçbir insani çaba yoktu ki o hemen o işe girişmemiş olsun. Ülke ayırt etmez ve insani çabasını dünyanın dört bir yanına dağıtırdı. Böyle olduğu için Birleşmiş Milletler onu New York’taki genel merkezinde konuk etti, onurlandırdı ve madalyasını verdi.
Ondan sonra, dün aramızdan ayrılan Kuveyt Emiri Şeyh Nevvaf el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, “insan emir” olarak ünlendi. Bu lakapta hiçbir abartı yoktu. Bilakis merhum emiri niteleyen en isabetli lakap buydu. Ne kadar isabetli olduğunu Emir’in önce veliaht iken, sonra Şeyh Sabah’ın ardından emir olduğunda sergilediği davranışlara bakarak da görebiliriz.
Şeyh Nevvaf, evinin yakınlarında bir cami yaptırmıştı. Burayı sık sık ziyaret etmekle kalmıyor, özellikle veliaht olduğu günlerde zamanının çoğunu burada geçiriyordu. Caminin dışarıdan görünüşü halen hatırımda. Çünkü çevre yolunun yanındaydı ve ben Kuveyt’i her ziyaret ettiğimde onun yanından geçiyordum. Yol arkadaşım her defasında uzaktan işaret ediyor ve şöyle diyordu: “Bu, Şeyh Nevvaf’ın vaktinin çoğunu geçirdiği cami.”
Emir, uzun süre acılarla boğuştuktan sonra vefat ederek dünyamızdan göçtü. O her makamda ve her zaman zahitti. Her halinde tavrında, kendisine acı çektiren şeylerle dolu modern dünyamızda bizimle yaşayan bir sufi edası vardı.
Onun ardından Veliaht Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, zorlu bir yola devam etmek üzere Kuveyt’in emiri oldu. Yeni Emir, bu yolu kat etmek ve ülke içindeki zorlu bir iç durumun üstesinden gelmek zorunda. Bilindiği üzere meclis, hükümeti sıkıntıya sokmaktan ve bakanlarını sürekli çağırdığı gibi, bizzat başkanını bile sorguya çağırmaktan geri durmuyor. Yeni Emir ayrıca, ülke ekonomisini bulunduğu yerden petrol kaynaklarıyla elde ettiği ekonomiye uygun başka bir yere, yani Kuveytlilerin çoğunun arzuladığı yere de taşımak zorunda.
Kuveyt’te hükümet ile meclis arasındaki ilişkinin, Yeni Emirin bir çözüm bulmak zorunda olacağı en büyük sıkıntı olduğu herkesin malumu. Bu mesele, Şeyh Sabah dönemine kadar uzanıyor. Şeyh Sabah, zaten meclisi feshetmek üzereydi ki kendisine meclisin yeniden feshedilmesi çağrısı yapıldı ve varılan noktada meclis, bir sene içerisinde iki kez feshedilmiş oldu. Bu çözüm her seferinde seçimleri, dolayısıyla yeni bir meclisi ve yeni bir hükümeti beraberinde getirdi. Bu durum çokça tekrarlandı.
Kuveyt hükümetleri ve meclisleri, kapalı bir dairede dönüp durduklarını ve bunu tüm bu sürecin bir tavanı olmadan yaptıklarını fark ediyorlardı. Meclisi dondurmak zordur, zira hükümetin iş programının meclisin denetimine tâbi olması gerekir. Meclis ortadan kalkarsa hükümetin işlerini tam olarak kim denetleyecek?
Tüm bunlarda ironik olan, Kuveyt’in Körfez’deki en eski meclis tecrübesine sahip ülke olmasıdır. Böyle olduğu için de meclis işlerinde birikmiş bir sermayesi var. Ancak sorun şu ki bu sermaye, ‘millet meclisinin’ genelinde olması gerektiği gibi görünür değildi.
Bunu meclise ve meclis üyelerine olan saygımla söylüyorum. Bunu Kuveyt’teki meclis performansına imrendiğim için söylüyorum. Bu ülke, Arapça konuşan herkes için değerli bir ülke. Öyle ya Kuveyt, özellikle kültürel alanda Arap okurlara ne çok çalışma sundu. Dilerseniz yaptığı yayınların listesine bir göz atalım: “Mecelletü’l-Arabi”, “Mecelletü Âlemi’l-Fikr”, “Âlemü’l-Marife” dizisi, “Dünya Sahnesi Dizisi”, “Dünya Kültürü Dizisi” ve bu alanda, bu yönde çok daha fazlası. Belki bu yeni dönemde, Kuveyt’in canlandırdığı ve Irak’ın ülkeyi işgalinden sonraki dönemde biraz solan kültürel rolün eski parlaklığını kazanmaya dönük çabalar sarf edilir.
Şeyh Meşal gayet iyi biliyor ki Kuveyt, özellikle inşaat ve kalkınma konusunda çok şey kaçırdı ve kaybedecek zamanı yok. Bunun için başlangıç noktası, hükümetin istikrarıdır. Ama hükümetin istikrarından önce meclis, kendisinin bir mahkeme değil bir meclis olduğunun ayırdına varmalı ve bu farkındalık üzere hareket etmelidir.
Yeni Emir Şeyh Meşal’in ekonomik ve kültürel düzeylerde çok büyük bir işi var. Ama siyasi düzeye öncelik vermek zorunda kalacak.