Netflix’te, birçok şehre seyahat ederek bu yerlerin yemeklerini ve kültürlerini keşfeden yemek maceraperesti Phil’in başından geçenleri gösteren ‘Someone Feed Phil’ adlı bir program var.
Phil, bir bölümünde harika şehrin bisiklete binebileceğiniz bir şehir olduğunu söylüyor.
Phil aslında yaşamamız gereken şehirlerin şehir planlamasının nasıl yapılması gerektiğine dair her şeyi bu cümlede özetliyor.
Ne yazık ki, bugün geleceğin temeli olarak ağırlıklı akıllı şehirlere odaklanmaya hevesliyiz. Ancak herhangi bir şehrin öneminin insana üç ana faktörü sağlamasında yattığını unutuyoruz; birinci faktör kültür, düşünce ve yaratıcılık, ikincisi iş, refah ve geçim fırsatları ve üçüncüsü fiziksel ve zihinsel sağlık.
Akıllı şehirler, planlama ve insanları şehri yöneten resmi ve idari kurumlara bağlamak için teknoloji ve bilgiden yararlandığımız şehirlerdir.
Oldukça özet olarak söyleyecek olursak, yüksek teknolojinin olması herhangi bir şehri akıllı yapmaz, aksine onu akıllı yapan teknolojinin kullanım şeklidir.
Peki, bugün beni akıllı şehirler hakkında yazmaya iten şey nedir? Açıkçası Riyad’ın ev sahipliği yaptığı Dünya Akıllı Şehirler Konferansı’na katılan yetkililerin birçok açıklamasını ve toplantısını takip ettim ve Suudi Arabistan’da akıllı şehirler geliştirme planlarından hiçbir şey anlamadım.
Tüm konuşmalar akıllı şehirlerin, şehirlerin insanileştirilmesinin veya altyapının önemi hakkında olup, oldukça teorik kalıyordu ve şu konuda net bir açıklama yoktu; şehirlerimiz nasıl gerçekten akıllı hale getirilebilir? Tüm planlar genel düzeyde kalıyor ve Suudi Arabistan şehirlerinin küresel olarak ilk 10 veya 20 sıra içinde rekabet etmesine yardımcı olmuyor.
Konferansta en çok duyduğumuz şey, Suudi Arabistan şehirlerinin IMD Akıllı Şehirler Listesi’nde 2019’da 55. sıradayken 2023’te 30. sıraya yükselmesiydi.
Bu, Riyad’daki dijital altyapının gelişimini yansıtan güzel ve önemli bir atılım, ancak Riyad’da yaşayan ve yıllardır çok değişmeyen trafik sıkışıklığı ve şehir planlamasından muzdarip biri için pek bir şey ifade etmiyor.
Riyad, iş fırsatları sağlamada, şirketleri bir araya getirmede ve işlerini kolaylaştıracak yüksek kaliteli bir dijital altyapı sağlamada büyük başarılara imza attı. Ancak yaşam kalitesi hala istenilenin çok uzağında. Kültürel ve entelektüel açıdan konuşursak, Riyad henüz bölgesel bir kültür merkezi olmaktan çok uzak.
Akıllı şehirler konsept olarak artık yıllar önceki kadar cezbedici değil. Daha çok NEOM’un kurmaya çalıştığı bilişsel şehirler gibi geleceğe yönelik daha çekici konseptler var.
Evet, Suudi Arabistan şehirlerinin, özellikle de Riyad’ın gelişmiş dijital altyapısıyla gurur duyuyorum. Ama bu yapı sayesinde buradaki yaşam kalitesinin arttığını sanmıyorum ve bu verilerin gerçekliğimizi ve kalabalıklığı değiştireceğini de düşünmüyorum.
Akıllı bir şehir inşa etmekten daha önemli olan harika bir şehir inşa etmektir ve harika bir şehir, bisikletli birinin yaşayabileceği ve yaşamaktan keyif alabileceği basit bir şehirdir.
Bana göre en önemlisi şehirlerin yaratıcılığı üreten ve her yerden akıl sahibi insanları oraya yerleşmeye çeken kültürel ve entelektüel merkezler olmalarıdır. Bu olmadıkça bir şehrin dijital altyapısı yalnızca şehir göstergeleri ve istatistikleri açısından faydalı olacaktır.