Semir Ataullah
Lübnanlı gazeteci - yazar
TT

1948'den beri

İsrail 1948'den beri böyle bir iç bölünme, siyasi kaos, uluslararası zayıflık, genel bir kafa karışıklığı ve varoluşsal korku yaşamamıştı.

1948'den bu yana yurt dışından İsrail'e değişen boyutlarda göç dalgaları yaşandı. Şimdi İsrail'den yurtdışına en büyük göç dalgasına tanık olunuyor. Göreceli standartlara göre İsrail, şu ana kadarki en kötü ekonomik felcini yaşıyor. Çalışanlar işlerinde ve şirketlerinde olmak yerine Gazze'de savaşıyorlar.

İsrail, kuruluşunu duyurmasından 13 dakika sonra Harry Truman'ın tanımasından beri ABD ile ilişkilerinde en kötü dönemi yaşıyor. 1948'den bu yana, Ehud Olmert'in Binyamin Netanyahu'ya yaptığı gibi, hiçbir eski başbakan mevcut başbakanı vatana ihanetle suçlamadı. Başbakan'a yönelik iç gösteriler daha önce hiç bu kadar büyük, şiddet dolu ve ısrarlı olmamıştı.

1948'den bu yana muhalif basın, iktidarı hiç bu kadar ihanet ile suçlayan bir tutum sergilememişti. Haaretz gibi büyük gazeteler Netanyahu'nun ehliliğini, yeterliliğini ve yeteneğini sorguluyor. Yazarları her gün onun istifası ve İsrail tarihinin en uzunu olan iktidarına son vermek için yeni seçim çağrısında bulunuyor.

1948'den beri ilk kez tartışmalar, bu kadar yoğun ve kamuoyuna açık bir şekilde İsrail'in varlığına duyulan korku etrafında dönüyor. Ordusunda ilk kez yaygın bir isyan yaşanıyor ve bir kısmı, ülke savaş halinde olmasına rağmen savaşmayı reddediyor.

1948'den bu yana ilk kez İsrail hükümetinin yarısını Washington'da, yarısını da Tel Aviv'de görüyoruz. Bilhassa Savunma Bakanı bu konuda öne çıkıyor. Eşi görülmemiş dağılma durumu, "kendisini İsrail'in kurtarıcısı olarak gören narsist" bir adamın ismiyle bağlantılı. Kendisi yargı tarafından yolsuzluk ve sebepsiz zenginleşme suçlamalarıyla yargılanıyor. Dünyada başka hiçbir politikacı, İsrail'i onun kadar izole hale getirmedi.

1948'den beri ilk kez korkan İsrailli, kaybeden İsrailli ve ezici İsrail gücü, İsrail ordusunu bir adım bile ileriye götüremiyor.

Bu zaferlerden bazılarının olumsuz olduğu, yani Arapların performansı değil, İsrail'in hataları sonucu olduğu doğru. Böyle tarihi bir fırsat taşıyan durumda, Filistinliler arasındaki bölünmenin her zamankinden daha utanç verici olduğu da doğru. Ancak 1948'den bu yana ilk kez çatışmanın bu tarafı kazanıyor.

1948'den beri benzersiz kalan bir şey daha var, o da sakinleşmeyen tek cephedir. Mısır cephesi, Suriye cephesi, Ürdün cephesi sakinleşti ama sadece Lübnan cephesi sakinleşmedi. Bazen Lübnan'ın göbeğinden, Cumhuriyet Sarayı'nın merdivenlerinden, bazen de güneyden bu cepheyi kovduk, Kafr Şuba ve tepelerinde hep ona karşı savaştık. Gazze'nin destekleyici bir cepheye ihtiyacı olduğunda da Lübnan cephesi ve Golan'daki birkaç füze dışında hiçbir destekçisi olmadı.