Mişari Zeydi
Suudi Arabistanlı gazeteci- yazar
TT

Esed sonrası Suriye: Her şeyden önce gelecek

Esed devletinin Suriye Başbakanı Muhammed Gazi el-Celali ile kaçak Cumhurbaşkanı Beşşar Esed arasındaki son telefon görüşmesinde, Başbakanı kendisine Şam'daki tehlikeli askeri gelişmeler hakkında bilgi verdiğinde Beşşar şöyle yanıt vermiş: “Yarın bakarız.”

Ebu Muhammed el-Colani lakaplı Ahmed el-Şara’nın Şam'a girdikten sonra resmi televizyonda yaptığı ilk konuşmanın kıvrımlarında da “Gelecek bizimdir” ifadesi yer alıyordu. Geçmiş Beşşar Esed,  şimdiyse Colani. İkisi de geleceğe bahse giriyor, yatırım yapıyor ve güveniyor. Ancak iki bahis arasındaki fark, Şara veya Colani'nin, silah mantığına ve sahadaki verilere göre geleceğin en güçlü ve en yüksek kişisinin kendisi olduğunu iddia etmesidir. Ülkeyi kurnaz olan babası Hafız Esed'ten ganimet olarak aldıktan sonra, yaklaşık çeyrek asır boyunca Suriye'yi yöneten Beşşar’ın ise bugün Suriye'de kaybettiği tahtını geri alma gücü, meşruiyeti ve dış desteği yok.

Bu, Colani'nin Emevi Camii'ndeki konuşmasından, korkunç hapishanelerin kapılarının açılması ve içindeki herkesin serbest bırakılması, Esed ailesinin saraylarına girilmesi ve Beşşar Esed'in son andaki kaçışına kadar, ister tezahürleriyle ister sırlarıyla gözlerimizin önünde tanık olduğumuz heyecan verici bir tarihi dramadır.

Ancak henüz başında ve sonunun Alevi kızları ve evlatları dahil tüm Suriye halkı için güvenli ve huzurlu olmasını umuyoruz. Zira Beşşar'ın yönetimi sırasında, özellikle de son 13 yılda Suriye halkının başına gelenler tarif edilemez; öldürme, yerinden etme, yoksulluk ve hastalık.

Suriyelilerin yaşadığı perişanlığın acısı son on yılda ikiye katlandı. Durumları, Yemen'in şairi ve son yarım yüzyılda İmamlığın baskıcı ve kapalı yönetimine karşı çıkan büyük isyancısı Muhammed Mahmud ez-Zübeyri'nin tanımladığı gibiydi:

Bilgisizlik, hastalıklar, büyük adaletsizlik, korku, kıtlık ve bir İmam!?

İnsanların kiminin bacağında pranga kiminin güzel konuşan ağzında dizgin var

Ya da başlarına ne geleceğini bilmediklerinden korkuyorlar

Kaderleri müebbet hapis mi, yoksa idam mı olacak?

Toplantı yapmak ebedi bir suç, bilmek günah, konuşmak yasak!

Esed dönemi yıllarına dair kan ve gözyaşı mürekkebiyle birçok bölüm yazılacak. Ancak yaslıları teselli edip yaraları sardıktan sonra Suriye'nin ertesi günüyle, Esed sonrası Suriye ile meşgul olunmalı.

Allah esirgesin sevinçler kedere dönüşmesin diye bunu bu köşede defalarca yazdık. Temeli de tüm halkı için yeni bir Suriye'nin, güçlü, doğal, barışçıl bir Arap devletinin inşası olmalıdır. O Arap kimliğine rağmen kültürel ve sosyal olarak Arap olmayan diğer kültürlere saygı duymalı ve onları korumalıdır. Suriye, İslam medeniyetinin temel direklerinden biri olan Müslüman bir ülke olmasına rağmen, İslam'dan önce Hıristiyanların da ana vatanı olan burası aynı zamanda İsmaililerin, Dürzilerin, Alevilerin ve diğerlerinin de kuluçka merkezidir.

Ayrıca Suriye şehirleri ve metropolleri, modern Arap rönesansının düşünürlerinin kaynağı, bilimsel modernliğin ve güzel sanatların simgeleridir. Bu meziyetler Suriye'yi büyük bir medeniyetin temeline dönüştürmektedir.

Bütün bunları korumak ve geliştirmek Suriye'nin yeni geleceğidir.