Hüseyin Şubukşi
TT

Trump Kasırgası sezonu

ABD'nin Atlantik Okyanusu'na bakan doğu kıyı bölgesi ve Orta Amerika'daki Karayipler bölgesi, her yıl “kasırga sezonu” olarak adlandırılan bir dönem yaşarlar. Kasırga sezonu, bu coğrafi bölgenin her birine “Andrew” veya “Katrina” Kasırgası gibi adların verildiği yıkıcı ve ölümcül kasırgalara sahne olduğu yaz mevsiminin bir parçasıdır.

Politik olarak; görünen o ki dünya, ABD başkanı seçilen Donald Trump'ın birkaç hafta içinde resmi olarak göreve başlamasını beklerken, adeta bir “siyasi kasırga sezonunu” bekliyor gibi görünüyor. Yeni başkanın yönetiminin neden olması beklenen şoklara, değişimlere ve dönüşümlere ilişkin beklenti, tahmin ve analizlere göre bunlar en hafif tabirle “yıkıcı” olarak nitelendirilebilir. Donald Trump'ın kararlarında ve politikalarında “kelebek etkisi” olarak bilinen durumun hiçbir yansıması yok. Çünkü o, uzak bir noktadan başlayıp büyüyüp genişleyerek büyük kapsamlı bir etki oluşturan birikimlere inanmıyor. Tam tersine, ani ve beklenmedik anlaşmalara varmasını sağlayacak sert şok politikasına derinden inanıyor.

Trump, yeni yönetim ekibinin üyelerini seçerken pozisyonları, beyanları ve kişilikleri itibarıyla bir grup tartışmalı isim seçti. Ancak ona göre bu isimler güven ve mutlak sadakat sahibi, başkanlarının şok edici direktiflerinin uygulanmasını takip edecek isimler. Trump fırsatı kaçırmadı ve başkanlığı kazandıktan sonraki ve resmi olarak göreve başlamadan önceki dönemden, siyaset semasına azımsanmayacak sayıda bir grup test balonu fırlatmak için yararlandı. Örneğin, Panama Kanalı'nı işgal etme tehdidinde bulundu, Kanada'ya ABD'nin 51’inci eyaleti olmayı teklif etti, yine Kuzey Kutbu'ndaki Grönland bölgesini Danimarka'dan almakla tehdit etti.

Ekonomik olarak; Trump, yatırımı teşvik planıyla enflasyonu düşürmek, mümkün olan en yüksek enerjiyle sondaj ve arama yaparak petrol fiyatlarını düşürmek, varil fiyatını etkilemek için piyasalara önemli ölçüde fazla petrol pompalamak için var gücüyle çabalayacak.

Bu kapsamda, FED’e baskı yapmak ve bunu doğrudan yapamayacağından, onu zor durumda bırakarak faiz indirimine zorlamak için önemli bir çaba sarf edecek.

Ekonomik açıdan tükenmiş Avrupa'da büyük bir kaygı var ve Avrupalıların bu kaygısı, Trump'ın, bugüne kadar ABD'nin üstlendiği NATO faturasında Avrupa'nın artık daha büyük bir pay ödemesi gerektiği yönündeki “tekrarlanan” ısrarından kaynaklanıyor. Trump ayrıca ABD’nin en önemli müttefikleri arasında yer alan Avrupa ülkeleri, Kanada ve Meksika’ya yönelik gümrük ve ticaret vergilerinin arttırılmasında da diretiyor ancak bu onlar için acı verici, şok edici ve maliyetli olacak. Trump, ABD'ye ihracat yapan tüm ülkelere çok yüksek ve büyük meblağlara mal olacak sert ve katı korumacı politikalara da başvuracak.

Donald Trump ve ekibinin art arda şok edici olumlu sonuçlar elde etmek için üzerinde çalıştıkları anlaşmalar var. Bunlardan en önemlisi Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşı, krizi sona erdirecek tam bir anlaşmayla durdurmak, Gazze'de Hamas ile İsrail arasındaki çatışmayı nihai bir anlaşmayla bitirmektir. Bütün bunları göreve başladıktan sonraki ilk 100 gün içinde gerçekleştirmeyi umuyor ki, daha sonra kendisini ülkesinin sınırlarının güvenliğini sağlamak, sınırdan sızmaya çalışanları tutuklamak, düzensiz göçmenleri kovmak ve sınır dışı etmek gibi sıcak zorlu meselelere adayabilsin.

Donald Trump, Beyaz Saray'ın Doğu Kanadındaki Oval Ofis'te bulunan başkanlık koltuğuna farklı bir şekilde geliyor; kişisel intikamını büyük bir zaferle aldı. Oğullarına, kızlarına ve damatlarına gelecekte Kennedy, Bush ve Clinton aileleri gibi siyasi bir hanedan olmalarının önünü açabilecek, bugün kendisinin Cumhuriyetçi Parti’yi kontrol etmesi gibi, Trump adının Cumhuriyetçi Parti'nin geleceği üzerindeki kontrolünü devredeceği kişisel bir miras bırakmanın peşinde.

Dolayısıyla, Trump'ın bilhassa gelecekte yeniden başkanlık görevine aday olmayacağını açıkladığı için kaybedecek hiçbir şeyi yok (oysa arka arkaya iki dönem görev yapmadığı için gelecekte aday olma hakkına sahip olduğuna dair siyasi bir anayasal görüş var). Florida'daki tatil beldesinde iş adamlarıyla yaptığı ve ABD’de yatırım eğilimlerini desteklemek konusunda kayda değer bir istek gösterdikleri birçok görüşme ve yoğun toplantıların ardından, iş adamlarının desteğine de güvenebilir. Yatırımlar ekonomiye önemli bir destek oluşturacak ve Çin'in ABD ile rekabet etmesini zorlaştıracak. Çünkü Çin dosyası, Ortadoğu, Latin Amerika ve Kuzey Kore'deki sürprizleri de göz ardı etmeden Trump'ın dış politikasındaki en önemli dosya olacak. Donald Trump Kasırgası sezonu geldi. Kemerlerinizi bağlayın, çünkü beklenmedik bir yolculuk olacak.