Mişari Zeydi
Suudi Arabistanlı gazeteci- yazar
TT

Bugünlerde Mısır'a yapılan ‘kardeş’ saldırısı

Mısır, İhvan-ı Müslimin'in (Müslüman Kardeşler) ve ayrıca onun El Kaide gibi diğer uzantıları için eski bir hedeftir. Mısır, Mısır'da ortaya çıkan, bir Mısırlı tarafından kurulan, Mısır kökenli olan, Hasan el-Benna'dan Seyyid Kutub'a kadar en tehlikeli teorisyenleri Mısırlı olan bu grubun hedefiydi, hedefidir ve hedefi olmaya devam edecektir.

Bu öncül doğru olduğu sürece, ki öyledir, sonuç, yani İhvan'ın Mısır'a yönelik düşmanca eylemleri sabittir. Bunu her gün, her koşulda, her bahanede ve seçilen her başlık altında görüyoruz.

Dolayısıyla şair ve aktivist Abdurrahman Yusuf el-Karadavi'nin birkaç gün önce Şam'daki Emevi Camii'nin içinden Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) yönelik saldırısı İhvan bağlamına yabancı değildir.

Bugün Mısır'daki hoşnutsuzluğun ekonomik koşullar ve yaşam şartlarından kaynaklandığını dile getiriyorlar. Ancak bu koşulları İhvan'ın yaratmadığını söylüyorlar. Bu doğru, fakat Mısır'da zor yaşam koşullarının ilk kez yaşandığını kim söyledi?

Enver Sedat'ın şiddetle karşı koyduğu protestolar ve huzursuzluklar Sedat döneminde meydana gelmemiş miydi? Zor yaşam koşulları ve yüksek fiyatlar bahane edilerek yapılan protestolar, Sedat tarafından önce ‘hırsızların ayaklanması’ olarak adlandırılmamış mıydı? Tabi Sedat, daha sonra bu açıklamasını geri çekti.

Bu nedenle Mısır İçişleri Bakanlığı'nın Müslüman Kardeşler’in bugünlerde Mısır'a karşı yürüttüğü çok sayıda düşmanca medya faaliyeti ve sosyal medya kampanyası hakkındaki açıklamasına inanıyorum. Mısır İçişleri Bakanlığı geçtiğimiz perşembe günü yaptığı açıklamada, 2014 yılından bu yana resmi olarak terörist bir grup olarak sınıflandırılan Müslüman Kardeşler’e bağlı bir kanalın sosyal medya üzerinden yaydığı söylentileri yalanladı. Kanal, ‘el-Maadi (Kahire'nin güneyi) ve Giza'da suç olaylarının arttığı; kız ve çocuk kaçırma olaylarının yayıldığı’ iddiasında bulunmuştu.

Mısır Bakanlar Kurulu'nun medya merkezi tarafından geçtiğimiz yıl şubat ayında hazırlanan bir raporda son yıllarda söylentilerin yayılmasındaki artıştan bahsediliyordu. Rapora göre, 2023 yılında söylenti oranı yaklaşık yüzde 18,8, 2022 yılında yaklaşık yüzde 16,7 ve 2021 yılında yaklaşık yüzde 15,2'ydi.

Mısırlı güvenlik uzmanı ve eski İçişleri Bakan Yardımcısı Mervan Mustafa, Al Arabiya.net'e verdiği demeçte Müslüman Kardeşler'in Suriye'deki olaylardan ve ivmeden faydalanarak Mısır'a kendi çıkarları doğrultusunda yatırım yapmaya çalıştığını söyledi. Mustafa'ya göre bölgedeki son olaylar, Müslüman Kardeşler'in uluslararası örgütü için bir hayat öpücüğü gibiydi. Çünkü Müslüman Kardeşler geri dönmek için bunun altın fırsat olduğuna inandı.

Bunda garip bir şey yok. Çünkü Mısır yılanların göz diktiği ve hayalini kurduğu büyük bir ödül gibi duruyor. Mısır eski İçişleri Bakan Yardımcısı'nın dediği gibi, Arap Baharı'nı Mısır'da ve bölgede yeni bir biçimde yeniden canlandırmaya çalışıyorlar.

Dolayısıyla bugünlerde Müslüman Kardeşler'in Mısır'a karşı yürüttüğü bu kampanyaya katkıda bulunmamaya dikkat etmek gerekiyor. Evet, Mısır'da durum zor ve iç yönetime yönelik haklı eleştiriler var. Ama bu başka bir şey… Bilerek ya da bilmeyerek Müslüman Kardeşler projesine katılmak tamamen başka bir şey.