Geçmişte öldüren, bombalayan, katleden, şimdi de insanları ezen terör unsurunun davranışlarını, bu eylemi yapan genç adamı veya kadını bu suçu işlemeye iten bazı psikolojik kusurların sonucu olduğu şeklinde açıklama eğilimleri vardı.
O zaman bu yorumu savunanların, hasta olan bu teröristin hangi psikolojik rahatsızlıktan muzdarip olduğunu tespit etme yöntemleri farklı değildi. Psikolojinin uçsuz bucaksız bir okyanus olduğu, bilim adamlarının ve uzmanların bu konudaki araştırmalarının devam ettiği biliniyor. Bahsettiğimiz açıklama ve yorumu yapanların çoğu da ne bir bilim adamı ne de psikoloji ya da psikiyatri uzmanı. Bu sahada ilim sahiplerinin bu konuda söylediklerini okuyan veya duyan ama onlardan biri olmayıp onların bilgisinden istifa eden bu satırların yazarı da bunlardan biri.
Son olarak ve ironik bir şekilde, Almanya'da ünlü Münih Güvenlik Konferansı düzenlenirken, iltica talebinde bulunmuş olan Ferhad Nuri (24 yaşında) adlı genç bir Afgan, spor arabasını (Mini Cooper) Münih'te toplanmış olan sendika üyeleri üzerine sürdü. Şu ana kadar 36 kişi yaralı.
Sosyal medya hesaplarındaki fotoğraflara bakıldığında gencin bir DEAŞ kurdu olması beklenemez ama Alman polisinin raporlarına ve Savcılıktan bir yetkilinin ifadesine göre gerçekte öyle. Tutuklanan yirmili yaşlarındaki genç adam, şehirdeki Verdi işçi sendikasının yürüyüşüne katılan göstericilerin üzerine aracını kasıtlı olarak sürdüğünü itiraf etti.
Bu son araçla ezme hadisesi, Münih'e birkaç saat uzaklıktaki Aschaffenburg ilçesinde meydana gelen ve yine 28 yaşındaki bir Afgan tarafından gerçekleştirilen bıçaklı saldırı hadisesinden üç hafta sonra meydana geldi. Saldırının sebepleri henüz kesin olarak bilinmiyor. Sebebin gencin Münih’te araçla ezme hadisesinin faili gibi DEAŞ kurdu olması mı, yoksa kendisine sığınma hakkı verilmemesinden dolayı duyduğu öfke mi olduğu bilinmiyor.
Alman soruşturmacıların medyaya yaptığı yorumlardaki en önemli nokta, Münih'te insanları ezen Farhad'ın: “Psikolojik bir hastalığının olmadığı ve psikolojik sorunları olduğuna dair bir kanıtın da bulunmadığıdır.”
Bu bizi girişteki konuya, yani terörist unsurun davranışlarının bir zamanlar bazı psikolojik kusurlarla açıklanmasına geri götürüyor. Farklı sosyal, ekonomik ve eğitim kökeninden gelen insanlar tarafından gerçekleştirilen terör eylemlerinin sıklığı ve genelliği göz önüne alındığında, zamanla bu açıklamanın eksik ve keyfi olduğu, hepsini birleştiren hususun tamamen fikir faktörü, eğitim, dünyaya ve kendine bakış açısı olduğu ortaya çıktı. İşte terör eylemlerinden hoşlanan, insanların hayatlarına kast etmeyi ve mallarına zarar vermeyi mübah gören tüm bu insan gruplarını birleştiren sebebi yalnızca burada bulabiliriz.
Evet, dünyanın her kültüründe ve toplumunda bu tür şeyleri yapanlar ve caiz görenler var. Bu doğru ve örnekleri de çok. Ancak biz bundan bahsetmiyoruz. Biz bahçemizdeki bu hastalıklarla mücadele etmekten sorumluyuz, başkalarının bahçelerini onlara bırakalım. Başkaları bahçelerini temizlemese bile biz öncelikle evimizi ve bahçemizi temizlemekten sorumluyuz. Hele ki Ferhat ve diğer kurt ve sırtlanların, bilinçli ve psikolojik olarak sağlam durumdayken, başkalarından önce Müslümanların kanlarına, hayatlarına ve istikballerine zarar verdiği göz önüne alınırsa!
