Tevfik Seyf
Suudi yazar ve düşünür
TT

Vizyon ile politika arasındaki mesafe

ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ile yaptığı fırtınalı görüşmeden bir hafta önce, Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile Ukrayna'daki savaşı sona erdirmenin yolu konusunda anlaşmaya çalıştığını söyledi. Bu konuda Ukraynalılardan, kendi ülkeleriyle ilgili bile olsa, izin almasına gerek olmadığını ima etti. Örtülü olarak, Zelenski Amerikan projesini müzakere etmek istiyorsa, Ukrayna'nın gurur duyduğu kıymetli madenlerin kontrolü için Washington'a özel bir imtiyaz versin dedi.

Neredeyse aynı dönemde Trump, Gazze Şeridi'ni ABD'nin kontrolünde, Araplar, İsrailliler ve Amerikalılar için ortak bir ekonomik çıkar alanı sağlayan bir eğlence bölgesine dönüştürme planını açıkladı. Beyaz Saray elçilerinin, Suriye'den Ürdün, Mısır ve Somali'nin kuzeyine kadar Gazzelilerin göç ettirileceği birçok ülkeyle fiilen görüştükleri söylendi.

ABD Başkanı, Ukrayna örneğinde olduğu gibi, hayatlarını sonsuza dek değiştirecek bu projeyi önermeden önce de, ne Gazze halkı, ne de Filistin hükümeti gibi paydaşlarla görüşmedi.

Trump, Gazze projesinden önce de Kanadalılara, ülkelerini 51. eyalet olarak ABD'ye ilhak etmek istediğini söylemişti. Ayrıca Danimarka hükümetine Grönland'ı satın almak istediğini, Panama hükümetine, Washington'un 1999 sonlarında bıraktığı Panama Kanalı'nı yeniden yönetmek istediğini söyledi. Bu arada, Çin’in ihracatını etkileyecek, ama ABD'nin Pasifik'teki önemli müttefiklerinden Avustralya'yı daha fazla etkileyecek bir kararla alüminyum ve çelik ithalatına gümrük tarifeleri uygulanacağını duyurdu.

Bunlar  Başkanın göreve geldiği 6 haftada yaptığı şeylerin “bazıları” ve önümüzdeki dört yıl içerisinde Amerikan başkentinin nasıl bir siyasi harekete sahne olmasının beklendiğini ortaya koyuyor. Bazı analistler, Amerikan toplumunun genel ruh halinde bir değişiklik olduğunu, başkan ve yardımcılarının ortaya çıkma yönteminin, söz konusu değişimin sadece yoğunlaştırılmış bir yansıması olduğunu söylüyorlar. Bu analizi Trump-Zelenski görüşmesinin ardından yapılan kamuoyu yoklamaları da destekliyor. Anketler, Amerikalıların neredeyse yarısının Ukrayna ve Çin konusunda başkanlarının görüşlerini paylaştığını gösterdi. Ancak başka anketler, başkanın dördüncü haftadaki popülaritesinin, önceki başkanların ortalamasının altında kaldığını gösteriyor. Bu durum önceki hipotezle çelişiyor.

Bana öyle geliyor ki Trump, seçkinler arasındaki hakim siyasi geleneklerden tamamen farklı bir vizyonu benimseyen, popülist bir liderin bariz özelliklerine sahip. Belki de tam bu nedenle halk tabanı üzerinde güçlü bir etkisi var. Bu vizyon, “ABD'yi Yeniden Harika Yap” seçim sloganı ile vücut buldu.

Bu slogan, siyasi seçkinlere yönelik örtülü bir kınama içerirken, kendisini Amerikan kimliğinin koruyucusu olarak gören toplumsal kesimin bu misyonda başkanla birleşmesi çağrısını da içeriyor. Trump ve ekibi popülist liderlerle aynı propaganda araçlarını kullanıyor; diğer uluslara karşı üstünlük duygusunu körüklemek, seçkinlerin dürüstlüğünü sorgulamak, özellikle başarısızlığın sembolü olarak belirli kişilere negatif bir şekilde odaklanmak, dengesizlikleri ve hataları düzeltecek büyük ve hızlı girişimlerde bulunmak.

Buna paralel olarak, gemiyi yönetebilecek tek kişinin, hükümetin birleşik gücü değil, kişisel özellikleri ile Başkan olduğu vurgulanıyor. Mesela kendisi bu konuda şunu söylüyor: “O dönemde Beyaz Saray'da olsaydım Ukrayna'da savaş çıkmazdı.”

Bu yolun avantajı, kısa vadeli, çok iddialı ve az sonuçlu olmasıdır. Mesela Trump'ın 2019'da Kuzey Kore ile arayı düzeltme çabası, bizzat Kuzey Kore lideriyle görüşmesine rağmen -ki bu  protokol ve siyasi geleneklere aykırı sayılıyor- başarısızlıkla sonuçlandı.

Bu sefer de çok sayıda çağrı ve iddia duyacağız ama Trump'ın bunların çok azında sonuç alacağını düşünüyorum. Ukrayna Devlet Başkanı'nın, ünlü Beyaz Saray görüşmesinde Trump ve Başkan Yardımcısına karşı takındığı tavır, dünya liderlerinin, Zelenskiy gibi savaş ve ihtiyaç içinde olsalar bile Başkanın hayal ettiği gibi itaatkar davranmayacaklarının kanıtı. Bilakis, onun bu tavrının diğer liderleri de Trump'a korkmadan karşı koymaya teşvik edeceğine inanıyorum.