Muhammed Esed: 'Mekke’ye Giden Yol'un hikayesi

Yahudi asıllı Avusturyalı Leopold Weiss, Müslüman olduktan sonra ismini Muhammed Esed olarak değiştirdi.  
Muhammed Esed, 1900 yılında Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nda dünyaya geldi ve 1992 yılında İspanya’da vefat etti.
Esed, 20’inci yüzyılın en etkili Avrupalı Müslümanlarından biri sayılmakta.
Birçok esere, dolu dolu bir geçmişe ve etkili bir yaşama sahip olan Muhammed Esed, 1926 yılında Müslüman oldu. Müslüman olmadan önce gazetecilik yaptı, sinema alanında faaliyet gösterdi ve Yahudi sorunuyla ilgilendi. Müslüman olduktan sonra 1954 yılında yayınlanan başyapıtı “Mekke’ye Giden Yol” ile şöhret kazandı.
Kral Selman bin Abdülaziz’in çağrısı üzerine Mekke’de İslam, Arap ve Körfez zirvelerinin düzenlendiği bugünlerde bu kitabı hatırladım.
Muhammed Esed, 26 yaşında Müslüman olduktan sonra hacca gitti ve Kral Abdülaziz’in konuğu ve dostu olarak 6 yıl Medine’de yaşadı. Ülke birleşmeden önce Arap Yarımadası’nı dolaştı, Arap dilini öğrendi ve Medine’de yaşayan bir ailenin kızıyla evlendi. Bu evlilikten büyük bilgin Talal Esed dünyaya geldi. Muhammed Esed, hayatının son anlarını İspanya’nın güneyinde yaşadı ve 1992 yılında vefat etti.
Muhammed Esed, Hicaz’ın Suud yönetimine girmesinden iki yıl sonra yani 1927 yılında hac görevini yerine getirdi. Prens Faysal, Muhammed Esed’i babası Kral Abdülaziz’e takdim etti. Kral Abdülaziz’in güvenini kazanan ve kendisiyle sağlam bir dostluk kuran Muhammed Esed, ülkenin durumları hakkında gazete raporları hazırladı.
Basın tarihçisi Dr. Abdurrahman eş-Şubeyli, Muhammed Esed’le ilgili bir konferansında şunları dile getirdi:
“Kral Abdülaziz’le dostluğuna, politika ve basınla ilgili meselelerde görüş sunmasına rağmen Muhammed Esed, Kral'ın resmi danışmalarından değildi. Bu konuda Muhammed Esed’in durumu, Abdullah Philby, Ameen Rihani ve Zirikli’nin durumuna benzemektedir. Kitap, Riyad’da kralla yaptığı görüşmeler ile Kuveyt kasabalarına keşif yolculuğu (Bu, asilerin silah kaynaklarını öğrenmek için Kral tarafından ayarlanan bir yolculuktur) ve Libya’da Ömer Muhtar’la görüşmek için yapılan siyasi yolculuk (Bu yolculuk, o dönemde Medine’de ikamet eden Libyalı lider Ahmed es-Senusi tarafından ayarlandı) gibi Medine’de yaşadığı dönemde gerçekleştirdiği görevler hakkında detaylar içeriyor.”
Şubeyli, sözlerine şöyle devam etti:
“İlerleyen dönemlerde Muhammed Esed, Suudi Arabistan'ı ziyaret etmeye devam etti. Muhammed Esed, 1952 yılında Pakistan hükümetinin diplomatik temsilcisi olarak Kral Abdülaziz ve Dışişleri Bakanı Prens Faysal’la görüştü. Son ziyaretini ise vefat etmeden birkaç yıl önce gerçekleştirdi.”
Muhammed Esed, manevi ve fikri macerasına Hint alt kıtasında devam etti. Modern Pakistan devletinin kurucularından ve İslami bağımsızlığın teorisyenlerinden biri olan Muhammed Esed, Pakistan’ın ruhu şair Muhammed İkbal’in de dostuydu. Aynı zamanda o, Pakistan’ın ilk Birleşmiş Milletler (BM) temsilcisiydi.
Muhammed Esed, “Mekke’ye Giden Yol” kitabında ve diğer eserlerinde İslam hayalinin çekiciliğinden ve Arap ruhuna olan hayranlığından bahsetti ve Batı yanlısı tutumu eleştirdi. Fakat o, belki de Hindistan’daki İslam teorilerinden edindiği düşüncelere sahip ateşli bir şahsiyetti.
Muhammed Esed, etkili bir şahıs, seçkin bir düşünür, büyük bir edebiyatçı ve eşsiz bir insan olarak kalmaya devam ediyor.
Allah rahmet eylesin.