Nedim Kuteyş
Lübnanlı gazeteci
TT

Sessizce yükselen güç: Fas

Fas Kralı 6. Muhammed’in tahta çıkışının 20’inci yıldönümünde yaptığı konuşmada ilk dikkati çeken şey; konuşmanın hayaller, efsaneler ve tarihi meselelerin ağırlığından uzak olması ve en büyük ve önemli meselesinin, Fas halkının refahı ve Fas’ın ilerlemesi olmasıdır. Avrupa, Afrika ve Ortadoğu arasında stratejik bir noktada yer alan bu ülkede sessizce gerçekleşen bir şeyler var. Kral 6. Muhammed’in 23 Temmuz 1999’da babası Kral 2. Hasan’ın vefatı ile tahta geçmesinden bu yana Fas’ta çok şey  yaşandı.
Kral’ın 9 nokta konuşması olarak kısaltabileceğimiz bu konuşması; birçok Arap ülkesinde yaygın olmayan bir sözlükten alınmış sözcüklerle , 20 yıllık döneminin derin ve şeffaf bir gözden geçirilmesiydi.
Fas Kralı, aziz halkına yaptığı konuşmada; toplumun bütün kesimlerinin sosyal adaletten faydalanmasını sağlamak için kalkınma modelinni gözden geçirilmesi gerektiğine, Fas’ın şaha kalkması için bir güvenlik kilidi gibi olan orta sınıfa özel bir önem verdi. Aynı şekilde; “kamu sektöründe reform çalışmalarını sürdürme” ve “en önemli desteklerinden birinin önyargılardan uzak bir şekilde dış yatırımlara açık olmak olan ve bir dizi güvenceyi kapsayan ekonomik yapının inşasını hızlandırmaya” teşvik etmekten kararlılıkla bahsetti. En önemlisi de Kral’ın, Tanca’daki Merşa Sarayı’nda düzenlenen törende; eski başbakanlardan meclis başkanları, milletvekilleri ve hakimlere Fas’ın bütün tarihi siyasi seçkinlerini ödüllendirmiş olmasıdır. Bu benzer törenler arasında bir ilkti. Kral aynı zamanda “yeni nesil projelerden oluşan yeni dönemin, cesur bir zihniyete sahip ve köklü bir değişimi gerçekleştirebilecek taze kanı taşıyan yeni yetenekler gerektirdiğine” yönelik stratejinin işaretlerini de verdi.
Buna benzer bir üslup ve dil; istikrarsızlığın hakim olduğu ve en karakteristik özelliği umut kültürünün enderliği olan bir bölgede özel bir öneme sahiptir. Bunun yanında bu dil güvenirliğini, özgün ve somut başarılarılardan almaktadır. Bu başarıların en öne çıkanları ise altyapı alanında gerçekleştirilen dev projelerdir. Bu projeler arasında; büyük şehirleri birbirine bağlayan ve 1800 km’ye ulaşan otoyollar,  80 ülke ve 186’dan fazla limana bağlı ve yılda 9 milyon konteyner kapasitesine ulaşarak Akdeniz’in en büyük limanı olması için çalışmaların devam ettiği Tanca limanı gibi limanlar vardır. Afrika’da ve dünyanın birçok ülkesinde tek,Tanca ile Kazablanka arasında faaliyet gösteren ve Tanca’yı Marakeş’e bağayacak olan ikinci etabının yapımına devam edilen hızlı tren projesi de vardır. Ayrıca “Nur 1” güneş enerjisi santrali, İspanya kıyıları Fas sınırından sadece 14 km uzaklıkta olan AB’ne enerji ihracatı yapmaya çalışan kıyı bölgesindeki rüzgar santrali gibi yenilenebilir enerji projeleri de bunlar arasındadır. Bütün bunlara bir de Fas’ın en büyük sanayi ihracatı kalemlerinden biri haline gelen, 2021 yılında 1 milyon araç üretimini hedefleyen ve “Tanca Otomobil Üretimi” adındaki yeni serbest sanay bölgesinin üretiminde ilk sırada yer aldığı otomobil sektörünü de eklemeliyiz.
Çin’in dev teknoloji üreticileri işbirliğinde inşaatına 2 yıl önce başlanan bir kent daha var ki o da “Tanca 5. Muhammed Teknoloji Kenti”dir.  İnşaatının 2027 yılında sona ermesi planlanan kentin 200’den fazla Çin şirketine ev sahipliği yapması, yüzbinlerce kişiye istihdam sağlaması, buna ek olarak bütün yönleriyle tüketimi ve emlak sektörünü teşvik etmesi beklenmektedir. Dev Çinli telekominasyon şirketi Huawei’nın , Afrika’da 5G internet hizmetlerini başlatmak için Fas’ı seçmiş olması da tesadüf değildir.
Tanca şehri Fas’ın hikayesinin bir özetidir. Bu sihirli ama 2007 öncesine kadar yoksul olan şehir bugün; Afrika ile Avrupa, Ortadoğu ve Çin arasında Afrika’nın ana ekonomik merkezlerden biri olmak için çaba harcayan bir şehre dönüştü.
Kral 6. Muhammed’in ekonomi ve kalkınma vizyonunun temsil ettiği modernizm, “koşulsuz diyalog” şeklinde özetleyebileceğimiz konuşmasının siyasi bölümünün bir parçasıydı. Kral konuşmasının bu bölümünde Cezayir halkına sesleniyormuş gibi görünse de aslında Fas’ın genel olarak bütün ülkeler ile ilişkilerini tanımlamaktaydı.
Fas Kralı, Cezayir Milli Takımı’nın son Afrika Uluslar Kupası’nın şampiyonu olmasından yararlanarak 2 ülke arasındaki kardeşliği vurguladı:” Halkı ve Kralı ile son olarak Mısır’ın ev sahipliği yaptığı Afrika Uluslar Kupası’nda Cezayir Milli Takımı’na verdiği destek, zaferinden duyduğu coşku ve sanki kendisi kazanmış gibi Cezayir’in şampiyonluğundan duyduğu gurur ile Fas, Cezayir halkına duyduğu kardeşlik duygularını bir kez daha göstermiştir”.
Bu sözlerin önemi; 2 komşu arasında her zaman hakim olan gerginliğe karşı taşıdığı hoşgörülü yaklaşımda saklıdır. Bu sözlerin yeniliği ise Kral’ın; sona eren ve onunla birlikte Fas ile ilişkilere hakim olan gerginlikler ve sorunlar döneminin de sona ermesi umut edilen eski dönemin ardından yeni bir döneme giren Cezayir ile ülkesi arasında “yumuşak güç” (spor) aracılığıyla yeni köprüler kurmaya çalışmasında saklıdır.
Bu zihniyet; Batı Sahra sorunu nedeniyle 30 yıldan fazla bir süre devam eden ayrılığın ardından 2017 yılında Kral 6. Muhammed’i ülkesinin, Afrika Birliği’ne dönmesi kararını almasına iten zihniyetin aynısıdır. Elbette Rabat bunu yaparken, Batı Sahra’ya bağımsızlık değil de özerk bir yönetim verme şartından geri adım atmamıştır.
Fas’ta yaşanan yeniliklerin özellikle de yoksullukla ve gençler arasında işsizlikle mücadele, kalkınmada bölgeler arası eşitlik alanında veya özgürlükler konusunda eksik tarafları olmadığını elbette iddia edemeyiz.
Fas tecrübesi; sessiz, sakin ve Fas’ın dünyada farklı bir konum elde etmesi ve Afrika’nın yükselen güçleri arasında belirleyici bir role sahip olması için başlatılmış sağlam ve ciddi bir girişimdir.