​Koronavirüs aşısı

Resmi rakamlara göre yeni tip koronavirüse (Covid-19) yakalanan 5 milyon hasta var. Bununla birlikte aşı geliştirme çabalarında başarılı sonuçların alındığına dair haberler geliyor. 4 aydır devam eden kabus bir son bulacak mı? Umutlarımızın tükenmesini istemediğimiz gibi bir serapa tutunmak da istemiyoruz. Bilim kararını verene kadar aylarca beklememiz gerekiyor.
Tıp mucizesinin gerçekleşmesini bekleyenleri nasıl bir yaşam tarzı bekliyor?
Eğer birkaç ay içinde bunun bir çaresi bulunursa dünya kaldığı yerden devam eder ve kayıplarını taşıyabilir. Fakat başarısız olunursa hükümetin birtakım kararlar vermesi gerekecek. Karantina devam mı edecek yoksa kaldırılacak mı? Çalışmalar uzaktan mı yoksa işyerlerinden mi yürütülecek? Diğer taraftan maskeler, dezenfektanlar ve sosyal mesafe ile ilgili küresel sağlık yasaları söz konusu. Bunlar yasaların gücüyle mi dayatılıyor? Herhangi bir bilimsel gerekçeleri yok mu?
Elbette karantinanın sağlık için faydalı olmadığını söyleyemeyiz. Çünkü elde edilen veriler pandeminin hızının yavaşladığını doğruluyor. Fakat bunun yanı sıra yıl sonuna kadar karantina uygulamasına devam edilmesi ülkelerin mahvolmasına sebep olacaktır. Ekonomilerin korkunç bir şekilde çöküşüyle birlikte insani trajediler yaşanacak ve bunun sonuçları salgının sonuçlarından daha az yıkıcı olmayacaktır. Tıbbi çözümün bulunamaması halinde hayatın yeniden eski haline dönmesinin insanlık için tehlikeli olduğunu biliyoruz. Görünen o ki kötü ile en kötü arasında bir seçim yapılacak.
Bilim adamlarının virüs, hastalık, hastalar ve tedavilerle ilgili mevcut tüm bilgilere rağmen dünya hala gerçekleri bütünüyle kuşatmaktan aciz. Zira sürü bağışıklığına dair konuşmalar abartılarla dolu. Bilimsel bir raporda, bağışıklığı hakkında söylenenlerin sadece bir teoriden ibaret olduğu belirtiliyor. Hastaların virüse karşı bağışıklık kazandığını varsayarsak bile bu bağışıklığın ne kadar süre devam edeceğine dair herhangi bir bilgimiz yok. Nitekim bazı koronavirüslerin ve normal griplerin bağışıklık süresi bir yıldan azdır. Dünya sürekli bir salgın tehdidi altında. Raporda virüsün tüm kitleye ulaşması için gereken süreye ilişkin belirsizlikler ifade ediliyor. Aylar mı, yıllar mı?
Bilim adamları nüfusun yüzde 5’inin enfekte olması durumunda salgının çoğu insana bulaşmasının daha da kolaylaşacağı konusunda uyarıda bulunuyorlar. Bu, 30 milyonluk bir nüfusun 1,5 milyonunun virüsle enfekte olması anlamına geliyor. Sağlık sistemleri bu kadar hastayla başa çıkamaz.
Dünyanın birçok ülkesinde karantinanın kaldırılması konusundaki isteksizliğin ardında bu tür nedenler bulunuyor. Karantinanın kaldırılması yönünde karar verenler bile sosyal mesafeyi korumak için bir dizi önlem aldı. Bu ülkelerin riskin mümkün mertebe düşmesini garanti eden ‘yeterli farkındalığa’ sahip olan toplumları var. Umarız hükümetler ‘kitlesel ölüm ile ekonomik çöküş’ arasında seçim yapmak zorunda kalmadan bir aşı bulunur.