Halid Kıştini
Iraklı gazeteci - yazar
TT

Eskell! Eskell’in ne olduğunu bilir misin?

Irak Krallığı 1920'li yıllarda kurulduğu sıralarda ‘bir vatan inşa etmek, ırkçı ve mezhepçi geleneklerden kurtulmak’ adına ülkeyi bir heyecan dalgası ülkeyi sardı. Herkes mezhep, din ve ırk mensubiyetlerini bir kenara bırakarak bu uğurda birbiriyle yarıştı.
Yetkililer mümkün olduğunca vatandaşların ‘yeteneği, yetkinliği ve uzmanlığı’ dışında bir şeye dikkat etmediler.
Hiç kimse Bekir Sıdki gibi bir Kürt generalin ordu komutanlığına ve Genelkurmay Başkanlığına getirilmesine itiraz etmedi.
Kimse Yargıtay tarafından verilen karara şikâyet etmedi ki Yargıtay’ın başındaki isim olan Prof. David Samra Yahudi’ydi.
Kimsenin aynı zamanda bir Hristiyan olan Yousef Ghanima’nın bakanlığa getirilerek hükümette yer almasına dair bir şikayetini işitmedik.
Aynı şey gazeteci Raphael Butti için de söylenir.
Yeni doğmakta olan ülkenin ekonomisini düzenleyecek birini aradıklarında Yahudi Sassoon Eskell’den daha iyisini bulamadılar. Irak bu adama mali ve ekonomik işlerin düzenlenmesi konusunda çok şey borçlu. Bu adam, hesapların denetlenmesindeki ve yasalara olan bağlılığındaki katılığıyla meşhur oldu.
Bu konuda insanlar arasında dolaşan pek çok hikâye var. Öyle ki hesaplardaki denetim ‘eskell’ olarak nitelendirildi ve hesaplarla ilgilenen herhangi biri için ‘meseleyi Eskell gibi’ ele aldı anlamına gelen bir ifadeyle bu kimseyi nitelendirir oldular. Bunun gibi eskellden türetilerek kullanılan bir dizi kelime daha bulunuyor.
Onun petrol şirketleriyle olan bir hikâyesini anlatırlar. Bir İngiliz şirketi, Irak hükümeti ile bir anlaşma taslağı hazırlanmıştı. Sözleşme metni imzalanmak üzere masaya konuldu. Sassoon, kalın gözlüklerinin ardından sözleşmeye baktı ve şöyle mırıldandı: “Altın! Altın! Altın!” Anlaşma metninde Irak’ın gelirleri İngiliz sterlini olarak belirlenmişti. İbn Sassoon, şirket temsilcisinden sterlinin yanına ‘altın’ kelimesini eklemesini istedi: Altın sterlin! Sadece şirket temsilcisi değil, Irak heyeti üyeleri de bu öneri karşısında şaşkına döndü. İngiliz İmparatorluğu'nun görkemli günleriydi. Sterlin para birimi olarak altından daha değerliydi. İnsanlar bugün dolarla işlem yaptıkları gibi o zamanlar her yerde sterlinle işlem yapılıyordu. Ancak bakan altın kelimesinin eklenmesinde ısrar etti. İngiliz müzakereci ‘peki öyle olsun’ dedi. Eğer sterlin sizi endişelendiriyorsa istediğiniz gibi yapalım diyerek kalemi çıkardı ve altın kelimesini ekledi.
Birkaç yıl sonra İngiliz ekonomisi bozulmaya başladı. Bununla birlikte İngiliz sterlini de değer kaybetti. Ancak şirket altına göre ödeme yapmak zorundaydı. Sassoon Eskell, bu uygulamalarıyla Irak hazinesine milyonlarca Irak dinarı kazandırmıştır.
Bu hikâye, Başbakan Yasin Haşimi’nin Irak'ın Osmanlı hükümetinden miras kalan borç senetleriyle ne yapacağı konusunda Sassoon Eskell’in önerisini hatırlatıyor. O sıralar bu senetlerin değerinin küresel piyasada ciddi bir şekilde düşüşünden faydalanıldı. Bu senetler gizli bir şekilde çok düşük fiyatlarla satın alındı ve ülke bu devasa borç yükünden kurtuldu. Bu, Eskell’in ülke için yaptığı en iyi işlerden biriydi.