Meşal Sudeyri
TT

Umut Penceresi

Bugünlerde sizlere biraz umut vermem için Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO), en ciddi salgın hastalıklardan biri olan, milyonlarca insanı öldüren, engelli bırakan veya görme yetisini kaybetmesine neden olan ‘çiçek hastalığını’ ortadan kaldırmak için diğer ülkelerin de katılımıyla gerçekleştirdiği bir tecrübeyi anlatmama izin verin.
Aşılar keşfedilmeden önce yayılan çiçek hastalığı tarihin seyrini birkaç kez değiştirdi. İspanyol kaşifler, ​​onu 1520’de Yeni Dünya’ya (Amerika) taşıdığında, çiçek hastalığı kısa sürede 3 buçuk milyon Kızılderili’yi yok etti. Salgın, İnka ve Aztek uygarlıklarının çökmesine de büyük katkıda bulundu.
Salgının milyonlarca Kuzey Amerika yerlisini yok etmesi de, Avrupalıların burada yayılması ve istikrarının önünü açan önemli bir faktör oldu.
Bu hastalığın 17. yüzyılda İngiliz toplumu üzerindeki ciddi etkilerine ilişkin şöyle bir tanım vardır; “Çiçek hastalığı o zamanlar en korkunç ölümün habercisiydi ve mezarlıklar kilise bahçelerindeki cesetlerle doluyordu.”
1976’da İngiliz doktor Edward Jenner, bazı çiftçilerin çiçek hastalığına bağışıklığı olduğunu fark etti. Jenner, ineklerden geçen ‘inek çiçeği virüsünün’ bulaştığı birinin yaralarından aldığı maddeyi başka birine enjekte etti. Aynı kişiye bir süre sonra da çiçek hastalığı virüsünü aşıladı. Böylece çiçek hastalığına karşı aşıyı bulmuş oldu ve aşı zorunlu hale geldi.
Dünya Sağlık Örgütü’nden bir yetkili, gözlem ekiplerinin devrimciler tarafından kaçırıldığını, bu ekipleri taşıyan helikopterlerin ayrıca saldırılara maruz kaldığını ve bunun sonucunda bazı görevlilerin öldüğünü, bazılarının da yaralandığını dile getirdi.
Ancak, son deneye katılan Dünya Sağlık Örgütü ve Etiyopyalılar, hedeflerine ulaşmakta kararlıydı. Bilinen son çiçek hastalığı, Ağustos 1976’da Ogaden Çölü’nde göçebelerin yaşadığı bir kampta kaydedildi ve ardından dünya rahat bir nefes aldı.
Dünya Sağlık Örgütü, Mayıs 1978’den bu yana, gerçek bir çiçek hastalığı enfeksiyonu bildiren herkese 1000 dolar ödül vereceğini ilan etti.
Bu duyuru tüm dünyaya yayıldı. Birçok ülkede havaalanları, hastaneler, okullar ve birçok mekanın duvarlarında ödülü bildiren afişler yer aldı. Dünya Sağlık Örgütü’nün Cenevre’deki merkezine beş kıtaya yayılmış çok sayıda şüpheli vaka bildirildi. Bu vakaların her biri araştırıldı, alınan numuneler analiz için laboratuvarlara gönderildi ancak tüm analizlerin sonuçları negatif çıktı.
Ey Dostlar! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Kemiklerimiz çürüyüp gitmişken, onlara can vermeye gücü yeten O’dur.