Semir Ataullah
Lübnanlı gazeteci - yazar
TT

28 milyon silah

En-Nehar gazetesindeki meslektaşımız Serkis Neum, Muammer Kaddafi'nin kendisine yönelik bir devrim gerçekleştirilmesi veya savaş açılması halinde taraftarlarına dağıtmak için güvenlik birimleri ve polis depolarında 28 milyon silah bıraktığını hatırlattı. O zaman bu silahların hepsi onun vahşice katledilmesinde, ardından gelen cinayetlerde, vahşet ve çöküşte kullanıldı.
Tunus’ta başlayan düşük ‘Arap Baharı’, ardından diğer ülkelere de uğrayarak değişik şekillerde Mısır ve Libya’ya ulaştı.
Yenik düşen devlet ise yalnızca Libya oldu; çünkü zaten mevcut değildi. Mevcut olan ise çirkin bir komedi, bir grup, bir koyun, bir darağacı ve dünya çapındaki komik bir propaganda taşkınlığı uğruna harcanan paralar idi. 
Mısır’daki kadim devlet ise direndi.
Tunus'taki entellektüel topluluk da hayatta kalmayı başardı. Suriye dağıldı. Libya ise o 28 milyon silah kullanılarak parçalandı.
Mısır'da Hüsnü Mübarek, ülkesinin birliğini gözeterek istifa etti. Tunus'taki demokratik davranış, merak uyandırıcı bir şekilde iftiharla dayandı.
Şuanda dünya, Tunus parlamentosunda, kadın milletvekilleri ve gazeteciler tarafından uygulanan, İsveç parlamentosu izlenimi veren en kaliteli demokrasi görüntülerine tanık oluyor.
Bir grup kadın gazeteci, Al Arabiya ve Al Hadath TV kanallarına saldıran bir milletvekilinin önünden kayıt cihazlarını çekerek insanları güldürdü.
Tek tek kürsüye yürüyen bu kadınlar, kendilerine ait cihazları önünden çekip aldıkları milletvekilini sessizliğe terk etti.
Bir başka milletvekili ise Gannuşi'nin parlamentosuna Burgiba'nın siyah beyaz bir fotoğrafını taşıyarak girdi. Zirâ o Büyük Mücahid'in devrinde renkler henüz mevcut değildi.
Diğer bir kadın milletvekili, Zeynel Abidin bin Ali rejiminin kalıntısı olduğu iddiasıyla saldırıya uğradı. Bu ahmak saldırganların hak ettiği; alaycı, boş ve sert sözlerden başka bir şey değildi.
Bu kişi, Tunus’un kanını hızla emen Bin Ali’nin kalıntısı falan değil, daha ziyade, Burgiba tarafından bir grup üst düzey vatandaş, en iyi savaşçılar ve serbest adamlarla tesis ettiği devletin bir ürünüdür. Devleti komitelere devredilmemiş; ordu, üniversite ve parlamento, aynı zamanda eğitim, bütçe, yargı ve yasa yok edilmişti. Kaddafi’nin rakipleri ise 28 milyon makineli tüfek ve bir tabanca buldu. Kaddafi’nin bunu yerine Libyalılara 28 milyon ağaç, bin adet buğday tarlası ve bin tane memba bıraktığını hayal edin. Ya da Abdurrahman Bedevi’nin önemsiz, ahlaksız bir devrimle muamele görmek yerine üniversitede ders vermeye devam ettiğini.
Ordu ve polis için değil de destekçiler için 28 milyon bireysel silah. Savunma Bakanlığı veya İçişleri Bakanlığı tarafından satın alınmayan silahlar. Kaybolduklarında, Libya bir silah ve silahlı adam ormanı gibi görünmeye başladı. Her gün, Çad'dan Filipinler’e kadar dünya haritasını değiştirmek isteyen başka bir ülkeye müdahale etti. Bu amaçla, her yerden paralı asker aldı.
Kafiye istemeden oldu...