Fayez Sara
Suriyeli gazeteci-yazar
TT

Suriyeli Çocuklar: Kurbanlar ve Katiller!

Silahlı oluşumlarda ve gruplarda çocukların kullanılması şüphesiz ki Suriye’de yeni görülen bir durum değil. İlk görülmeye başlandığı zamana değinecek olursam; Esed rejimi ve İslami silahlı gruplar arasında felaketle sonuçlanan kanlı çatışmalara tanık olmuş 1970’lerin sonlarına dönebilirim. Etkilerinin bir kısmı bugün Suriyelilerin tanık olduğu koşullarda halen mevcut.
Bu olgu söz konusu dönemlerde çatışan tarafların çocukları göreve almasıyla somutlaşmıştı. Rejimin seferberlik ve artan çabaları çerçevesinde özellikle el-Asi havzasındaki Sünni- Alevi bölgelerde bulunan Alevi köylerinde silahlı çocukların varlığı doğaldı. Bu duruma Sünni köy ve şehirlerinde çok rastlanmazdı. Ancak bir şekilde mevcuttu. Ancak en önemlileri, İslamcılar ve silahlı gruplarla ilgili suçlamalardan dolayı on binlerce tutukluyu kapsayan cezaevleri ve gözaltı merkezlerindeydi. Ben o vakitlerde bir dönem için devlet güvenliğinde alıkoyuldum. İslami silahlı gruplara katılan çocuklarla tanıştım ve onlarla yaşadım.
Her ne kadar rejim 1980’lerin ilk yarısında, bu gruplarla çatışmasını sonlandırdıktan sonra söz konusu olgu büyük ölçüde azalmış olsa da 2011 yılında Suriye devriminin patlak vermesiyle birlikte yeniden ortaya çıktı. Esed rejiminin kontrolündeki mahalle ve köylerde milislerden yerel koruma grupları oluşturularak çocukları orduya alması doğal bir durumdu. Nitekim çocuklar kontrol noktalarında ve devrim bölgelerindeki gruplar arasında açık bir görünüme sahip oldular.
Rejim şiddetinin boyutunun genişlemesi, yayılması, militarizasyon ve silahlanma eğilimine kayması normal görünüyordu. Durum, çocukların silahlı muhalif grupların saflarına katılmaya başlamasına olanak tanıyacak, bu durum da yaygın bir olguya yol açacaktı. Bununla birlikte Suriye’de çocukları saflarına dahil etmeyen hiçbir silahlı oluşumun bulunmadığı, askeri veya paramiliter eylemler gerçekleştirmediği söylenebilir. Aynı durum hırsızlık, soygun, yağma, gasp ve diğer suçları uygulayan silahlı çeteler için de geçerli.
Esed rejiminin sebep olduğu şiddet ve terör ortamı, olgunun canlandırılması ve büyümesi için ideal bir ortam sağladı. Böylece halkla mücadeleye katılan güvenlik ve askeri güçler arasındaki eksiği telafi etmek üzere çocukları milis saflarına alma operasyonları başladı. Durum, bir dizi faktör tarafından da teşvik edildi. Bu faktörler çocukları kontrol etme ve yönlendirme kolaylığı, tehlikeli ve zor görevleri uygulamaya yöneltme basitliği, finansal ve yaşamsal açıdan taleplerinin azlığı ve ailevi yükümlülüklerinin azlığıydı… Bunların çoğunun veya tamamının, çocukların silahlı gruplara dahil olmasının arkasındaki sebep olduğunda şüphe yok.
Yukarıda belirtilen genel faktörlerin yanı sıra çocukların bazı taraflarca orduya alınmasına sebep olan bazı özel faktörler de mevcut. Ruslar, Suriyeli yetim çocukları orduya aldı. Bazıları, gelecekte Suriye ordusunda görev yapmak üzere geri dönen subaylar olarak yetkilendirilmek amacıyla Rus askeri kolejlerinde eğitim gördü. Rus resmi kaynakları da bu durumu doğrularken, Lübnan’daki Hizbullah milisleri, daha sonra Hizbullah’ın üyeleri ve savaşçıları arasında yer almak üzere Kusayr şehrindeki üslerinde bulunan eğitim kamplarına Suriyeli yetimler gönderdi. Aynı şekilde ülkede DEAŞ da çocukları saflarına alırken onları birer savaşçı ya da örgütün gelecekteki liderleri yapmak için askeri ve ideolojik eğitime tabi tutuyordu. Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ise zorunlu görevlendirme politikası çerçevesinde Fırat’ın doğusunda, kontrol ettiği alanlarda çocukları barındırıyor. Aynı şekilde Suriye’nin kuzeyindeki silahlı gruplar çeşitli aşamalarda çocukları işe aldı ve onları çatışmalara dahil etti. Ancak yapılan en tehlikeli şey bazılarının çatışan taraflardan birinin saflarında savaşmak üzere Libya’ya gönderilmesiydi. Çocuklar kiralık paralı askerlere ve tüfeklere dönüştürüldü. Çocukların orduya alınması, hem rejimin kontrolü altındaki hem de dışındaki Suriye bölgelerinin çoğunda genel bir olgu haline gelen silahlı suç çeteleriyle bağlantılı bir konuma geldi.
Çocukların görevlendirilmesi, son yıllarda bazı koşulların da değişmesine neden oldu. Savaşlarda, cinayet ve terörizm araçlarının ve örgütlerin kurbanları olan ve halen de olmaya devam eden birçok kişinin aksine çocuklar da cinayet ve suç araçlarına dahil oldu. Çocuklar da dahil olmak üzere siviller, en fazla kurban olan kesimdi. Geçmiş yıllardaki savaşlar, on binlerce çocuğun ölmesine ve yaralanmasına neden oldu. Binlerce insan, kuşatılmış bölgelerde yıllar boyunca açlık, sağlık sıkıntıları ve ilaç eksikliği yüzünden yaşamlarını yitirdi. Milyonlarca kişi, Suriye’nin içinde ve dışında yer değiştirdi. Birçok kişi ekmek kazanan aile bireylerinin kaybolması dolayısıyla acı çekti. Birçoğu, aile bireylerini beslemek için çocuklarını, çalışmaya zorlanmak zorunda kaldı. Çok sayıda kişi, özellikle de erken evlenen kadınlar çeşitli sektörlerde sömürüldü. Çocukların çoğu okullarının yıkılması ya da başka kuruluşlara dönüştürülmesi sonucunda eğitimlerinden mahrum kaldı. Bunlar, çocukların birer kurbana dönüştüğü yılların en belirgin özellikleri...
Esed rejiminin ve silahlı grupların yanı sıra müdahaleci ülkelerin politikaları, çocukların kendi lehlerine savaşmak için kullanılmasını da kapsadı. Onların haklarını ihlal ettiler. Onları birer katile ve suçluya dönüştürdüler. Bu nedenle çocukları orduya alma kararı alanlar kendilerini büyük suçlar işleyenlerin saflarına dahil ettiler.