Kafiristan teröristleri!

Geçmişte bazılarının uyardığı, bunu hayallerinde bir abartı ve serkeşlik olarak gördüğü şey gerçek oldu. Kökten dinci terör gruplarında aktif olan, Batı uyruklu genç erkekler, kadınlar ve delikanlılar görüyoruz.
Sadece evlerimizde bizim için bir tehlikeye yol açmakla kalmadılar, ABD’li Adam Yahiye Gadahn, İngiliz rock şarkıcısı Sally-Anne Jones, Um Huseyin gibi katliamlar, bombardımanlar ve kışkırtıcı eylemler gerçekleştiriyorlardı. Ancak bunlar, Batı ülkelerinin kendileri için bir tehdit haline geldiler.
Batı ülkeleri için, tüm bu ülkelerdeki bu kafir ‘vatandaşların’ tehlikelerine karşı güvenlik sağlamak üzere özgürlükler, haklar ve tüm liberal Batı sistemi nerededir?
Somali asıllı Milletvekili İlhan Omar gibi ABD Yasama Sempozyumu’nun bir üyesi, her gün radikalizm yanlılarını savunmayı ve onları Batı vicdanıyla güçlendirmeyi arzuluyorsa, ABD ulusal güvenliği için barış ilan edin.
ABD Araştırma ve Geliştirme Kurumu (RAND), 11 Eylül 2001 tarihinden sonra saldırı planladığı veya gerçekleştirdiği bilinen ABD’deki 422 cihatçının kayıtlarının, nasıl incelendiğini gösteren son bir araştırma yayınladı. Yurtdışındaki cihatçı cephelere katılmak için seyahat edenlerin veya seyahat etmeye çalışanların, ülkede saldırı düzenlemek için başarısız oldukları saldırı kayıtları da bu araştırmaya dahil edildi.
Bu çalışmanın bir özetine ilişkin basında çıkan haberlere göre 1972 yılında terörizm konusunu araştırmak için görevlendirilen RAND başkanının üst düzey danışmanlarından Brian Michael Jenkins, ABD’de terörist olarak kayıtlı olanların yarısının yurtdışında doğduğunu belirtti. Jenkins, bunların en az 48 Müslüman çoğunluklu ülkeden, Latin Amerika’dan, Avrupa ve Doğu Asya’dan geldiklerini, neredeyse tüm yurtdışı doğumluların ve yasal olarak ülkede ikamet edenlerin ABD vatandaşlığına alındığını ve bunların yalnızca 12’sinin geçici vize ile ABD’de olduğunu vurguladı.
Ekonomik nedenler, toplumsal yoksunluk veya bu olgunun yayılması hususunda ‘soğuk’ açıklama yapanlara yanıt olarak ise Michael Jenkins, “Eğitimleri, diğer ABD’lilerden çok farklı değil ve ABD’de radikalizm, yoksulluğun veya yoksunluğun bir ürünü gibi görünmüyor” dedi.
Spesifik bir örnekte, rapor bize ‘güvenlik güçlerinin Minnesota’da DEAŞ lehine çalışan 15 kişilik bir hücre bulunduğunu bildiriyor.
Bu sunumun amacı, bu düşüncelerin ve onları taşıyanların tehlikesinin, artık Arapların ve Müslümanların evlerinde bizlere yöneltilmediğini söylemektir. Aksine bu tehlike, Batı iç organlarında uzanan ve kemiklerine zehir ileten benekli bir yılan haline dönüştü.
Sadece onlar da değil, milletvekilleri, politikacılar, gazeteciler veya sol görüşlü aktivistler de dahil olmak üzere onların üzerlerine set çekenler de cahildir ve aralarında hiçbir fark yoktur.