B. bin Abdullah bin Muhammed bin Ferhan
Suudi Arabistan Kültür Bakanı
TT

Dünya Arapça Günü... Zorluklar ve Umut

Suudi Arabistan tarihsel ve kültürel sorumlulukları nedeniyle geçmişte olduğu gibi şimdi de Arap dilinin kuluçka merkezi ve sponsorudur. Arap dilinin destekçilerinin ön saflarında yer alır. Bu durum Suudi Arabistan’ın adına, temel yönetim sistemine, tüm yönetmelik ve kanunlarına ve eğitimsel, akademik ve uygulamalı birçok kurumuna yansımıştır. Bu, Arap dilinin, Arap ve İslam kültürlerinde temel bir unsur olduğu ve insanlığın geçmiş yüzyıllarda bilgi ve sanatla genişlemesine bir köprü ve birçok ırk ve kültür için kapsamlı bir dil olduğu bilincine dayanmaktadır. Arap dilinin eşsiz alfabesi önceden birçok dilde kullanılmış ve bazı dillerde halen kullanılmaya devam etmektedir. Suudi Arabistan halkı bayrağında Arap dilinin harflerini taşıma ve bu dili savunma onuruna mazhar olmuştur.
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO) 18 Aralık’ı Dünya Arapça Günü olarak belirlemesinin ardından dünya her yıl bugünü Dünya Arapça Günü olarak kutluyor. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu (BMGK) 18 Aralık 1973'te Arapçayı resmi dil olarak kabul etmiş ve Arapça BM’de altı resmi dil arasında kendine yer bulmuştur.
"Dad" dilinin karşı karşıya olduğu zorluklar günden güne artış gösteriyor. Modern ve yenilenmiş iletişim araçları yoluyla insanların iletişimi yoğunluk kazandı, büyük bilgi patlaması yaşandı, küresel iletişim ve bilim ve araştırma alanlarında diğer diller ilerleme kaydetti. Bu gelişmeler çoğu dili savunma pozisyonunda ve insanlığın, kültürün ve kimliğin ilerlemesine ayak uydurmak için özel bir durumda dengede kalmaya zorluyor.
Bugün, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz'in adını taşıyan Uluslararası Arap Dili Akademisi'nin kurulmasından sonra Suudi Arabistan ebedi dilimize hizmet etmeye devam etme kararlılığının altını çiziyor. Çünkü bu acil bir stratejik zorunluluktu. Arapça dünya halkları arasında bir kültür köprüsü olarak devam etmeli ve bilgi, bilim ve insan uygarlığının zenginleşmesine katkılarını sürdürmelidir.
Selman bin Abdülaziz Uluslararası Arap Dili Akademisi'ndeki meslektaşlarım ve ilgili alanlardaki diğer ortaklarımızla birlikte sorumluluklarımızı yerine getirdiğimizi ve Arapçayı ileri seviyelere taşıdığımızı temin ederim. “Planlama ve dil politikası" alanlarını, dilin konumunu ve kültürünü güçlendirmeye ve dili kapsayıcı bir bağlantı haline getirmeye katkıda bulunan doğrudan programları kullanarak Arapçayı ileri seviyelere taşımaya devam ediyoruz. Ayrıca Arapçayı ilim tahsilinin, ilimde gelişme kaydetmenin ve kültür alışverişinde bulunmanın önemli bir aracı haline getirmeyi amaçlıyoruz.
Meslektaşlarım ve ortaklarımla birlikte, geçtiğimiz on yıllarda Arap dünyasında Arapça için büyük zorluklar yaratan tüm önemli faktörlerin farkındayız. Bunlardan bazıları - bana göre - sınırlı dil gelişimi, dil politikalarının etkin olmaması ve dilin ekonomik yararının azalmasıdır. Ancak dil ve eğitim kurumları bu zorlukların üstesinden ciddi olarak çalışarak ve zengin mirasımızdan yararlanırken aynı zamanda yönünü ileri çevirerek gelebilir.
İnternetteki Arapça içeriğin ve bilimsel ve modern bağlamda dil gelişiminin bu kadar az ve sınırlı olması kabul edilemez. İletişim, ekonomi, coğrafya, bilgi ve medya sayesinde dilimiz başarı ve sürdürülebilirlik için gerekli tüm bileşenlere sahiptir. Tabii dilimizin sahip olduğu kültürel ve tarihi mirası es geçmemeliyiz.
Uzmanlar ve Arap dilinin gelişimine hizmet edenler, hızla gelişen bir çağda kullanımlarını modernize edecek çok şeye sahip olacak ve Arap ülkeleri ileride bu hususta daha büyük sorumluluklar ile karşı karşıya kalacak.
Meslektaşlarım ve ben akademide, dilin ulusların kimliğinin ve kültürünün otantik bir ifadesini temsil ettiğinin bilincinde olarak çalışacağız. Akademi, uzun vadeli bir planla Arapçanın alanları, uygulamaları, güncellenmesi ve ulusal kimliğimizin güçlendirilmesi için küresel bir referans olacak. Bu hedefe ulaşmak için ortaya konan tüm çabalara yardım elimizi uzatacağız. Değerli Arapça hizmetkarları, tüm ilgili taraflar ve uzmanlarla iş birliği içinde başaracak çok şeyimiz var. Sorumluluk büyük ancak arzularımız çok daha büyük.
Kral Selman bin Abdulaziz’in dediği gibi: “Kur'an-ı Kerim Arapların dilinde nazil oldu. Bu, Araplar için bir onur ve sorumluluktur.”