Bekir Uveyda
TT

Filistin mucizesi yılı?

Aklın ve mantığın dediği gibi doğaüstü ve aklın kabul edemeyeceği anlamı ile mucizeler, çok eski zamandan beri güncelliğini yitirdi. Bununla birlikte, farklı kültürlerde ve dünyanın farklı yerlerinde yaşanan bazı olaylar, kimi zaman öyle mutlu eder ki, insan “bu bir mucize” diye haykırabilir. Depremden sonraki arama kurtarma faaliyetleri veya dalgalarının öfkesiyle en güçlü engelleri bile yıkan sel felaketlerinde yüzme bilmeyen insanların kurtarılması sırasında insanlar böyle bir an yaşayabilirler.
En etkileyici olanı ise, düşen bir uçağın enkazı arasında bir çocuğun sesinin duyduklarında kurtarma ekiplerinin yaşadıkları şaşkınlık, kazadan kurtulan tek kişi olan bu kırılgan, bir kelebeğin kanadı kadar narin varlığı kurtardıklarında yaşadıkları sevinçtir. Böyle şeyler daha önce çokça yaşandı ve yaşanmaya da devam edecek. Aynı şekilde insanlar, sıradan araba kazalarında sevdiklerinin kurtuluşundan duyduklarını sevinci mucize kelimesiyle tanımlamaya   devam edecekler. İnsan, çevresinde olup biten olumlu ve olumsuz olaylardan, makul bir gerçekçilik ya da alışılmışında dışında bir şekilde etkilenen bir duygu demetine sahip olduğu sürece bunlar da sürecek.   
Bununla birlikte, bu derin görüşler, herhangi bir toplumdaki mevcut siyasi gerçeklikle ilgili meseleler söz konusu olduğunda gerçekçi olmaktan uzak görünüyor. Daha açık kelimelerle ifade edecek olursak; bugün herhangi bir Arap ülkesinin karşı karşıya olduğu sorunlar veya Filistinliler arasındaki bölünme felaketi gibi yıllardır kendisine kesin bir çözüm bulunamayan zorlu krizler söz konusu olduğunda, halen “mucize” sıfatını verebileceğimiz çözümler umabilir miyiz? Tekrar söylüyoruz, mantıksal varsayıma göre cevap olumsuzdur, yani mucize diye bir şey yoktur. Gelgelelim, önümüzdeki Mayıs ayında düzenlenmesi kararlaştırılan genel seçimlere Fetih ve Hamas hareketlerinin ortak aday listesi ile katılmalarının muhtemel olduğu gibi bir müjdeyi duyduğumuzda, bunun olması durumunda gerçekten de bir “mucize” olacağını söylememiz hoş görülebilir. Ortak liste fikri bu iki hareket ile sınırlı değil, başka parti ve hareketlerden adayların da katılması bekleniyor. Filistinliler bu fikre verdikleri tepkide ikiye bölündüler; iyimserler ile temelde aynı ilkeden yola çıkan çeşitli kötümser gruplar. İyimserler; bilhassa Fetih ve Hamas’ın, her birinin gerek dahili gerekse harici ittifaklarını belirleyen doktrinsel metodolojik ihtilaflarını aşmalarının haddizatında önemli bir başarı olduğunu kaydettiler. Aynı zamanda iki hareketin liderlerinin iktidar pastası ile makam ve mevkiler için çekişmelerini bir kenara bırakmalarının kayda değer bir gelişme olduğunu da belirttiler. 2007’de başlayan ve 14’üncü yılına girmek üzere olan bölünmeye bir son vermesi umuduyla bu fırsatı değerlendirmek, iki tarafı ilerlemeye ve bu fikri pratiğe geçirmeye teşvik etmek gerektiğini ifade ettiler.
Öte yandan, kötümserler veya iki hareketi bir araya getirecek herhangi bir buluşmadan bile rahatsız olanlar, Hamas ve Fetih hareketlerinin birbirine karşıt ideolojileri benimsedikleri, dolayısıyla bunun başarılı olmasının esasen zor olduğundan yola çıkarak bu fikri reddediyorlar. Başarılı olsa bile sahada uygulanmasının imkansız olduğunu düşünüyorlar. Aslında bu argümanın ilk kısmı, doğru. İki hareket de eylem ve uygulama açısından tamamen farklı ideolojileri benimsiyorlar. Gelgelim, uygulanmasının zor veya başarısının imkansız olduğunu iddia etmenin, umutsuz bir karamsarlık kapsamına girdiğini söyleyebiliriz. Hatta Filistin bölünmesini uzatmaya, geçmişte iki taraf arasındaki Arap arabuluculuk ve uzlaşı girişimlerinin tümünün kesintiye uğratılması gibi, her türlü uzlaşı girişimini engellemeye çalışan kötü bir niyet taşıdığını varsayabiliriz.
İdeolojik ve dogmatik anlaşmazlıkları konusunda onları, yani iki hareketin liderlerini rahat bırakın. Daha en başından, başarısız olacaklarını telkin etmek yerine onlara denemeleri için şans verin. Sözümüz, Filistinliler arasındaki bölünmeyi sona erdirip onları uzlaştırmayı amaçlayan her adımı başarısızlığa uğratmak için ellerine geçen hiçbir fırsatı kaçırmayanlara. Arap, bölgesel ve küresel olsun bunu amaçlayan taraflara. Bu tarafların anlaşmazlığı ve bölünmeyi derinleştirmeye yönelik yoğun çabaları bitmeyecek ve devam edecek. Ancak bu, Fetih ve Hamas hareketleri liderlerinin yanı sıra tüm Filistinli liderleri, Filistinlilerin çıkarına olacak bir konuda  asgari düzeyde de olsa uzlaşma sorumluluklarından muaf tutmayacak. Son olarak, böyle bir şeyin gerçekleşmesi aslında bir mucize sayılmamalı, ama yine de gelin, 2021 yılının gerçekten de Filistinlilerin kendileriyle barışmaları mucizesinin yılı olmasını temenni edelim.