Semir Ataullah
Lübnanlı gazeteci - yazar
TT

Söylenen şey söylediği şey değil

Tunuslu milletvekilinin nerede ve ne zaman geçerse geçsin “Umran” kavramını kendi adı ile bağdaştıran büyük İbn-i Haldun’un hemşehrisiyken tutup Winston Churchill’e “Umran’ın (kalkınmanın) temeli çalışmaktır” sözü ile atıfta bulunması geçen hafta alay içerikli pek çok yoruma maruz kalmasına yol açtı.
İbn-i Haldun'dan sonra insanlar bu kavramı sadece inşa ve medeniyet üzerine kullandılar ancak O, bu kavramı şu sözlerle açıklıyordu: “... insanların doğal özelliklerinin toplumsal gelişim ile geliştirilmesi, toplumla uyumlu hale getirilmesi... Halkların diğer halklara karşı elde ettiği çeşitli üstünlük türleri... İnsanların eylemlerini ve varlıklarını adadıkları meşgaleler, din, medeniyet, ev, direnç, nüfusun azalması, artması ve gerilemesi, bilimler, sanatlar ve son olarak nesnelerin doğasının toplumun doğasına göre yapabileceği her şey”.
Diğer bir ifadeyle; Umran kavramı hayatın tümünü kapsıyor; gerek “bedevi umranı” gerekse “medeniyet umranı”. 
Büyük bilge İbn-i Haldun “bedevi umranı” için coşkuyla “bedevi varlığın, şehirlerin, ülkelerin ve öncesindekilerin varlığının önünde” olduğunu ifade etmişti. Aynı şekilde yerleşik toplum için sert eleştirilerde bulunarak bunun lükse yol açtığına ve böylece ardından da çöküşün geldiğine inanıyordu.
Büyük bilgemiz hanedanların (ve imparatorlukların) dört kuşaktan ya da 120 yıldan fazla yaşamadığını iddia ettiğinde hatalıydı. Zira Osmanlı İmparatorluğu 620 yıl yaşadı. Büyük Britanya İmparatorluğu 300 yıl yaşadı ve bugün Birleşik Krallık olarak yaşamaya devam ediyor. Aynı zamanda Prusya İmparatorluğu da Almanya üzerinden devam etti. Günümüzdeki en büyük iki ülke; Hindistan ve Çin, daha önceki imparatorlukların birleşmesinin bir sonucu olarak ortaya çıktı. Hatta bazı tarihçiler ABD’yi bu bağlamda bir “İmparatorluk Cumhuriyeti” olarak addediyor. Tabi Rusya İmparatorluğu’ndan gelen Sovyetler Birliği’nin içinden çıkan Rusya Federasyonu da keza bu şekilde.
Bin yıl boyunca ayakta duran imparatorlukların bir başka örneği de Şarlman tarafından 800 yılında kurulan ve 1806’da Napolyon tarafından sona erdirilen Kutsal Roma İmparatorluğu’dur. Çin’deki Ming hanedanı 1368’den 1644’e kadar hüküm sürdü. Mısır’daki Memlükler ise 1250’den 1517’ye kadar hüküm sürdü.
Sosyal medya üzerinden Tunuslu milletvekiline alaycı yorumlar geldi. Ancak zavallı adam meşhur isimlerin söylemedikleri sözleri onlara atfeden ne ilk ne de tek kişi. Dr. Mahmud Halil, el-Vatan Gazete’sinde yazdığı bir yazıda Saad Zağlul’un ölmesine saatler kala kendisine atfedilen şu sözü hiç söylemediğini belirtti; “Hayır fayda yok ya Safiye, beni ört” ki bu söz Mısır’da günümüze kadar nükteli bir özlü söz olarak gelmiştir. Doğru, Ahmed Bahaeddin’in anlattığı gibi “Ben bittim” demiştir. Başka bir rivayette ise “Ben gidiciyim” demiştir. Her halükarda “Hayır fayda yok ya Safiye” mealen doğrudur.
Belki de ölüm haberi, “Mısırlıların annesi” olarak anılan büyük meslektaşı Safiye Mustafa Emin’e böyle ulaşmıştı.