Cibril Ubeydi
Libyalı araştırmacı yazar
TT

Libya ve cinsiyete dayalı bakanlıklar

Ulusal Birlik Hükümeti’nde beş kadın bakan… Libya’daki hükümetin kuruluşu, yeni bir değişime sahne olarak genelde hükümet yapılarında görülen erkek egemen zihniyetin dışına çıktı. Libya Siyasi Diyalog Forumu (LSDF) sonucunda kurulan Ulusal Birlik Hükümeti’nde farklı kültürel oluşumlardan beş Libyalı kadın bakan olarak görevlendirildi. İçlerinden bazıları başta dışişleri ve adalet bakanlıkları olmak üzere önemli görevlere atandılar. Libya’da paralı askerler ve yabancı güçler ile ilgili dosyalar, egemenliğin ihlal edilmesi, büyük uluslararası krizlerin kalıntısı yüzünden çıkmaza giren dış ilişkileri, geçiş ülkesi olarak görülmesi nedeniyle yaşanan yasa dışı göç sorunu gibi zorluklar var. Ayrıca Libya’yı iki hükümeti olan ve dış dünyayla, özellikle de bölgesel ülkelerle tutarsız bir ilişki içerisinde çifte bir ülke haline getiren son altı yılda yaşanan gerginlikler, hükümet bölünmeleri ve çatışmalar nedeniyle bazı bölge ülkeleriyle gerilen ilişkiler gibi çetrefilli başlıklar olmasına rağmen bir kadın dışişleri bakanı olarak atandı. Aynı zamanda “eylül” ve “şubat” dönemlerinde tutuklanan kişilerin dosyaları, çatışmanın her iki tarafında görüşleri ve muhalif olmaları sebebiyle tutuklananlar, bu görüş ayrılıkları yüzünden Trablus’ta milislerden birine ait olan bir “mahkeme” tarafından aleyhlerinde elleri ve ayaklarının kesilmesine yönelik kararlar çıkarılanlar... Bunların da hepsi yeni kadın Adalet Bakanı’nın masasında duruyor.
Hükümet yapısındaki bu büyük değişim ile Libya’nın modern tarihinde ilk kez diplomatik ve siyasi hattın dışına çıkılarak dışişleri bakanı olarak siyasi bir aktivist kadın seçildi. Bu da Başbakan’ın hükümetinin en önemli portföylerinden birinde bahse girmesini zorlaştıracak. Zira yeni Libya Ulusal Birlik Hükümeti’nin kurulmasında kadınların payı yüzde 15 oranında ve kurumlarda bundan daha fazlasına tanık olunacak. Böyle bir şey hükümet tarihinde ilk kez oluyor.
Bu kota, Tunus diyalogundan sonra açıldı. Söz konusu diyalogda hükümetin kurulması ile ilgili anlaşmanın bir parçası olarak Ulusal Birlik Hükümeti’nde kadınlara ayrılan yüzde 30'luk kota bakanlara ve temsilcilere verildi. Böyle bir karar, Katılımcı kadın gruplar, Birleşmiş Milletler (BM) Libya Destek Misyonu (UNSMIL) ve bazı gözetmen ülkelerin baskısı ile alındı. Libya hükümetinin oluşum haritasının saf Libyalı oluştuğunu söyleyemeyiz. Zira bazı yabancı büyükelçiliklerin, Savunma Bakanı’nın atanmasını engelleyecek kadar türlü türlü müdahalelerine tanık olundu.
Libyalı kadınlar pek çok faaliyette ve pozisyonda yetkinliklerini kanıtladılar. Bu da yakın zamana kadar erkeklerin tekelinde olan bakanlıklarda, Libyalı kadınların siyaset ve kurumsal çalışma alanlarına dahil edilmesi açısından cinsiyet ayrımı konusunda olumlu bir adım atılmasını sağlıyor. Böylece büyükelçileri, ordu içerisinde dışişleri bakanlığının neredeyse tamamen erkeklerin egemen olduğu bir yere dönüşmesinin ardından Libyalı kadınlar, feminizm cephesine etkin bir şekilde katılabilecek.
Bazı önemli bakanlık portföylerinin kadınlara verilmesine rağmen bu, Libya toplumunun genel olarak ataerkil bir toplum olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Özellikle de Başbakan’ın “Libya’daki ataerkil toplum, kadınları hükümet adayları olarak bize sunarken hoşgörülü davrandı” sözlerinden sonra. Ancak çekişmelerin ve tartışmaların ardından kadınlar, hükümetin kuruluşunda tatmin edici ve etkili bir şekilde kendilerine yer edindiler. Bu nedenle, “ataerkil” olarak nitelendirilen bir toplumda kabul edilebilir kadınsal bir denge içerisinde hükümeti kurmaya yönelik atılan adım olumlu olarak karşılanmaya devam ediyor. Bu adımın toplumdaki erkek egemen zihniyeti bitirmeye yardımcı olması umuluyor. Dolayısıyla Başbakan’ın bir kadını dışişleri bakanlığına getirmesinin gerekçesi, siyasal İslamın kadınları geri plana atarak erkeklerin tarafını tutan söylemleri ile derinlere kazıdığı erkek egemen değerlerin ışığında uluslararası toplumun ve yerel halkın Libyalı kadınların rolüne ilişkin algısını değiştirme girişimiydi.
Nitekim Libya’da bireysel söylemde ve toplumsal kültürde kadın-erkek ayrımcılığı olduğu için erkek zihniyeti kadın zihniyetine egemen oldu. Libyalı kadınların dışişleri ve adalet gibi önemli bakanlıklarda yer alması -kota dahilinde bile olsa- bir zafer sayılabilir. Ancak iki bakanlıkta bekleyen dosyalar göz önüne alınınca Libyalı kadınların yeteneklerini ispatlaması için zorlu bir sınavdan geçmeleri gerekecek. Libyalı kadınların bunun üstesinden gelebilecek güçte olduğunu düşünüyorum.