Amerika’nın ve NATO’nun Afganistan’dan çekilme süreciyle beraber gündeme gelen en önemli yapı, Taliban’dır. Öğrenciler anlamına gelen Taliban ismini kullanan, siyasal, askeri, sosyal, ekonomik ve dini boyutları olan bu yapı, Afganistan’da yeniden hakim güç olmaya hazırlanmaktadır. 1994 Yılında Molla Ömer ve bir grup medrese talebesinin kurduğu bu hareketin amacı, Afganistan’daki iç çatışmaları ortadan kaldırmak ve ülkede Şeriata dayalı bir devlet kurmaktı. Pakistan İstihbaratının (ISI) örgütlemesiyle ve Çin-Suud sermayesinin desteğiyle oluşan Taliban, çoğunluğu Peştunlardan oluşan ve Hanefi mezhebini takip eden Sünni-Selefi bir harekettir. Taliban hareketi, Afganistan ve Pakistan’daki dini ve sosyal yapının ürettiği bir harekettir. Başka bir ifade ile Taliban, Afganistan-Pakistan konteksinde ortaya çıkan yerli, milli ve dini bir harekettir.
3 Kasım 1994 Tarihinde Kandahar’ın ele geçirilmesi Taliban’ın tarihinde bir dönüm noktasını oluşturmaktadır. Kandahar’dan sonra hızla ilerleyişine devam eden Taliban, 27 Eylül 1996 tarihinde Kabil’i ele geçirdi ve Afganistan İslam Emirliği’ni ilan etti. Taliban lideri Molla Emir, Müminlerin Emiri olarak ilan adıldı, adına para basıldı ve hutbe okundu.Taliban, kendisini bir devlet yapısı olarak sunmaktadır. Pakistan, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri, Taliban İslam Emirliği’ni resmen tanımaktadırlar.
1998-2001 Yılları arasında Pençşir bölgesi hariç bütün Afganistan’ı yöneten Taliban İslam Emirliği’nin uygulamaları, Taliban’ın teolojisi ve ideolojisinin gerçek yüzünü ortaya koymaktadır. Talibanın ilan ettiği Afganistan İslam Emirliği, şeriatçı bir despotik düzeni benimsemekte ve Hanefiliği esas almaktadır. Taliban, şeriatı tek siyasal düzen olarak tanımakta ve din-devlet ayrılığını kesin bir şekilde reddetmektedir. Taliban despotik yönetimi, Şeriatın günlük hayatın her alanında uygulanmasını dayatmaktadır. Taliban despotizmi, şeriatın uygulanması için Emr-i bil Maruf Bakanlığı oluşturmuştur.
Taliban teolojisi ve ideolojisi, erilliğe, ataerkilliğe, despotizme ve şiddete dayalıdır. Taliban hareketi, ideolojisiyle, teolojisiyle ve organizasyonuyla modern dünyanın demokrasi, insan hakları, kadın-erkek eşitliği, bireysel hak ve özgürlükler başta olmak üzere bütün kurumlarına ve değerlerine karşıdır. Taliban teolojisi ve ideolojisi, despotizmini ve totaliteryanizmini kadına karşı politikarında ortaya koymaktadır. Kadının bedenini, cinselliğini, düşüncesini ve üretkenliğini bastırmak suretiyle bütün topluma tahakküm etmeyi amaçlayan bir İslam Emirliği kuran Taliban despotizmi, kadınların çalışmasını, kız çocukların okula gitmesini ve eğitim almasını yasaklamıştır.Taliban İslam Emirliğinde kadınlara peçe takma zorunluluğu getirilmiş ve yüzü görülen kadınlar kırbaçlanmışlardır. Toplu taşıma araçlarındaki aynalar, kadınlara bakılmasın diye kaldırılmıştır. Şii Hazaralara karşı katliamlar yapan Taliban, dört yüz kadını kaçırarak cariyeleştirmiştir.Taliban İslam Emirliği, , kadını şiddete ve cehalete mahkum eden sivil ölüler haline getirmektedir.
Taliban İslam Emirliği, erkeklere takke takma ve sakal bırakma mecburiyeti getirmiştir. Sakalını kesenler, altı ay ve üstü hapis cezalarına çarptırılmışlardır. Erkeklere, evlerine yakın camilerde beş vakit namaz kılma zorunluluğu getirilmiştir. Namaz surelerini bilmeyenler cezalandırılmıştır. Esnaf, namaz vakitlerinde dükkanlarını kapatmak zorunda bırakılmıştır.Camide namaz kılmayanlara ağır cezalar verilmiştir. Emri bil Maruf Bakanlığı (İyiliği Emretme Bakanlığı) görevlileri, camilerde yoklamalar almışlardır.
Taliban İslam Emirliği, sinemaya, resme, müziğe, medyaya ve ifade özgürlüğüne karşıdır. Afganistan Televizyonunun yayınlarını durduran Taliban, bütün görsel yayınları ve müzikleri yasaklamıştır. Kabil Radyosu, Şeriat Radyosu adı altında yayınlar yapmıştır. Bamyan’daki Buda hetykelleri dinamitlenerek imha edilmiştir.Bütün bilgisayarlar imha edilmiştir. Ders kitaplarından bütün resimler kaldırılmıştır. Bütün okullar, medrese haline getirilmiştir. Medreselerde okuyan öğrencilere, uzun sarıklar sarma mecburiyeti getirilmiştir.
Taliban, Afganistan İslam Emirliği’ne karşı gelenleri hain ilan etmiş ve idam etmiştir. Taliban yönetiminde alkol yasak, uyuşturucu serbesttir. Taliban’ın İslam despotizminde, hiçbir sosyal ve siyasal muhalefete izin verilmemektedir.Cuma namazlarından sonra gerçekleşen idamlar ve el kesme cezaları, halka izlettirilmiştir. Kesilen eller, şehir merkezlerinde sergilenmiştir.
Taliban’ın kurduğu Afganistan İslam Emirliği, ruhsuz, renksiz, resimsiz, kadınsız, hürriyetsiz, sözsüz bir despotizmi, cehaleti ve barbarlığı yeniden ülkeye hakim kılmaya çalışmaktadır. Taliban, vahşete dayalı despotizmini yeniden ülkeye hakim kılmak için Afganistan’da mutlak hakimin kendi olmasını istemektedir. Amerika ve NATO’nun ülkeden geri çekilmesinden sonra Taliban’ın en önemli hakim güç haline gelmesi, Afganistan toplumunda büyük bir korkuya neden olmuştur. Taliban despotizminden korktuklarından dolayı yollara düşen binlerce Afganlı, mülteci durumuna düşmüştür.
Taliban, eskisinden daha güçlü olarak geri dönmektedir. Bugünün Taliban’ı, bilgisayarı, medyayı, müziği, diplomasiyi ve siyaseti kendi hakimiyet amaçları için yoğun olarak kullanmaktadır.Günümüzün Taliban’ı, bilgisayarlar ve cep telefonları başta olmak üzere her türlü teknolojik araçla donanmış durumdadır. Teknolojiyi kullanması, Taliban’ın özünde değiştiği anlamına gelmemektedir. Taliban, demokrasiden, özgürlükten, insan haklarından kadın haklarından, müzikten, resimden, sanattan, çoğulculuktan nefret etmeye devam etmektedir.Kuran ve kelaşnikofu ellerinden bırakmayan Taliban, daha güçlü olmak için cep telefonlarını ve laptoplarıda elinden düşürmemektedir.Taliban değişmedi. Ellerindeki cep telefonlarına ve bilgisayarlara bakarak Taliban’ın değiştiğini sanmak, ölümcül bir yanılgıdır.
Taliban, Afganistan’ın özgürlüğü ve yabancı güçlerden kurtulması için mücadele eden bir özgürlük hareketi değildir. Taliban, özgürlük savaşçılarından oluşmamaktadır. Taliban, Afganistan’daki istilacı güçlere mücadele eden ulusal bir güç de değildir. Taliban, Afganistan halklarına karşı mücadele eden ve onları tahakkümü altına almaya çalışan terörist bir güçtür. Taliban, kendisini sadece Afganistan’la sınırlı görmemektedir. Taliban teolojisinin ve ideolojisinin merkezinde global cihad vardır. Taliban, global cihad doktriniyle şiddetini ve despotizmini uluslararasılaştırmayı istemektedir.
Afganistan İslam Emirliği’nin Irak-Şam İslam Devleti’nden hiçbir farkı yoktur. IŞİD’den hiçbir farkı olmayan Taliban’ın despotizmi, vahşeti ve fanatizmi, insanlık için tehdit oluşturmaktadır. Taliban sorununu, bir Afganistan sorununa indirgemek büyük bir yanılgıdır. Taliban, dünya ve insanlık için küresel bir tehdittir. Amerika, Afganistan’ı Taliban’a bırakmanın bedelini dünyayla birlikte çok ağır şekilde ödeyecektir.Taliban despotizminin hakim olacağı yeni dönemde Afganistan’da iç savaş kaçınılmaz hale gelmektedir. Küresel terörizmin cennetine dönüşen Afganistan, dünya uyuşturucu ticaretinin anamerkezi haline gelecektir.İnsana, hayata, kadına, özgürlüğe, umuda ve mutluluğa dair her şeyi ve herkesi gadarca yok eden Taliban despotizminin, dünyaya cehaletten ve vahşetten başka vereceği bir şeyi bulunmamaktadır. Çanlar, sadece Afganistan için çalmamaktadır. Çanlar, bütün dünya için çalmaktadır.
TT
Değişmeyen Taliban teolojisi: Despotizm, şiddet ve cehalet
Daha fazla makale YAZARLAR
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة