Velid Haduri
Enerji konusunda uzman, Iraklı yazar
TT

Enerji geçişinde petrole rol veren bir senaryo

İki Suudi Arabistanlı petrol uzmanı Ahmed el-Huvayter ve Yasir el-Mufti, iklimdeki kötüye gidişi durdurma çağrısı yapan Paris Anlaşması'nın gerekliliklerine uygun, aynı zamanda yoksulluğun ortadan kaldırılmasını destekleyen, petrol ve doğalgaz kullanımına devam etmenin mümkün olduğu sürdürülebilir bir ekonomik ve sosyal kalkınma temin eden alternatif bir senaryo önerdi.
Bu, sıcaklıklardaki artışları azaltma ile petrol (sıfır emisyonlu) ve sürdürülebilir enerjilerin ortak kullanımı için eşit bir şekilde çalışan bir sürdürülebilir kalkınma politikası benimsemek anlamına geliyor.
Oxford Enerji Araştırmaları Enstitüsü, çalışmayı "Oxford Energy Forum" adlı dergisinin Mart 2020 sayısında yayınladı.
Çalışmanın temelleri, enerji geçiş aşaması için üç temel kuraldan yola çıkıyor: Birincisi, gelişmekte olan ülkeler için vatandaşlarının yaşam standartlarını iyileştirme yolunda yüksek bir önceliğe sahip temel bir gereklilik olan ekonomik gelişme. Gelişmeyi başarmanın gerekliliği, düşük emisyonlu bir toplum için ilerlemenin birincil gerekliliğini oluşturuyor.
İkincisi, enerjiye erişim. BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, ekonomik ve sosyal büyüme ile iklimi iyileştirmede eşit ilerleme ihtiyacına işaret ediyor.
Üçüncüsü, çevrenin korunması. Çağdaş küresel ekonominin büyümesi, karbon yayan bir enerji sistemi temelinde sağlandı. Modern endüstriyel kalkınma bu enerji sistemine dayanıyor, ancak şimdi emisyon, çevre ve iklim krizleri sorununu çözmek için yeni sürdürülebilir yollar benimsenmeli.
Son yıllarda ekonomik ve sosyal gelişmenin iyileşmesiyle birlikte enerji tüketiminin yoğunluğunun da arttığı dikkat çekiyor. Göstergeler enerji tüketiminin arttığını gösteriyor. Uluslararası Enerji Ajansı'nın araştırmaları, özellikle gelişmekte olan ülkelerde gelecekteki enerji tüketim yoğunluğunun, sosyal ve ekonomik seviyelerde önceki düşük oranlardaki iyileşmenin bir sonucu olarak arttığına işaret ediyor.
Bunun ışığında, Huvayter ve Mufti, enerji geçişinin yukarıda bahsedilen üç temel kuralını gerçekleştirmek için, bir yandan ekonomik ve sosyal büyüme, diğer yandan modern kaynaklar ve teknolojiler arasında bir denge ve uygunluk olması gerektiği sonucuna varıyorlar. Bu sayede mevcut olan kullanılarak fayda sağlanabilir, tasarruf edilebilir ve istenen hedeflere hizmet edilebilir. Bu, petrol ve doğalgaz endüstrisi dahil enerji geçişinde mevcut tüm yakıtların ve teknolojilerin ortak  kullanımını gerektiriyor. Petrol endüstrisi, petrolün emisyonlarını azaltma ve kimyasallara dönüştürme teknolojisiyle “döngüsel ekonomi” yoluyla enerji geçiş sürecinde önemli bir rol oynayabilir.
Örneğin, petrokimya ile üretilen plastikler, çoğu tüketim ürünü ve ev eşyasının yanı sıra otomobil, rüzgar türbinleri ve kanatlarının imalatında gelecekte önemli bir rol oynamaya devam edecek. Ayrıca atıkları temiz bir enerji kaynağına dönüştürmek mümkün olduğu gibi, plastik poşetleri temiz enerjiye dönüştürmek ve ayrıca karbondioksitten arındırılmış petrol üretmek de mümkün.
Araştırmalar ve bilimsel gelişmeler, petrol endüstrisinin yeni enerji aşamasının gereksinimlerine uygun olarak geliştirilmesi konusunda geniş bir alan olduğunu gösteriyor. Örneğin, düşük emisyonlu otomobiller için içten yanmalı bir mekanizma icat etmekten bahsediliyor.
Enerji yoksulluğu yaygın bir durum olduğundan, aynı anda hem çevrenin hem de iklimin korunmasına ve geliştirilmesine yardımcı olacak biçimde sürdürülebilir enerjilerle petrolün ekonomik bir şekilde kullanılması mümkün.
Bu öneriler doğrultusunda, çalışmanın sahipleri, enerji tasarrufu ve işlendikten sonra yakıtı yeniden kullanarak veya geri dönüştürerek tüketimin azaltılması gibi diğer çabalara ilaveten, enerji geçişi için bir senaryo olarak "döngüsel ekonomiyi" öneriyorlar.
Huvayter ve Mufti özellikle toplum, ekonomik/sosyal kalkınma ve çevre arasındaki ilişkinin doğrusal olmayan bir doğasının olduğu “döngüsel ekonomiye” odaklanmayı öneriyorlar. Bu kavram, sürdürülebilir bir üretim ve tüketim modeli elde etmek için 1992'den beri sürdürülebilir kalkınma üzerine düzenlenen BM zirvelerinde ortaya çıktı.
Döngüsel ekonomiyi uygulama yolu şu şekildedir; çeşitli kaynaklarıyla karbon emisyonlarını yakalamak, daha sonra kullanmak üzere depolamak (ve bu, şu anda kullanımda olan ve geliştirilmesi için denenmekte olan iyi bilinen bir teknik). Karbonu yakalama ve depolama yöntemi, kaçışını önleyecek geçirimsiz bir ortam gerektiriyor. Bu önerinin önemi, maliyetleri azaltmak, uygulamayı hızlandırmak yoluyla iklimi iyileştirmeye yönelik küresel kampanyada yardımcı olabilecek mevcut mekanizma ve altyapı olanaklarını kullanma potansiyeli taşımasında yatıyor. Döngüsel ekonomi sisteminin kendisi de şu temellere dayanıyor; enerji tasarrufu, sıfır emisyon, üretimi sırasında doğalgazı yakmayı durdurmak, metan emisyonlarını azaltmak, elektrik üretimi için sürdürülebilir enerjileri kullanmak, karbonsuz yakıtlar kullanmak yoluyla emisyonları azaltmak.
Petrol üretimini iyileştirmek için depolanmış karbonu kullanma olasılığı yoluyla yeniden kullanım.
Biriktirilen karbonun fabrikalarda yakıt olarak, gübrelerde, metanolde, polimerlerde ve diğer kimyasallarda kullanımı yoluyla geri dönüşüm.
Ormancılık, karbonu ayrıştıran ve yok eden biyolojik mühendislik, doğrudan atmosferden karbon yakalamanın yanı sıra karbonu yakalamak ve depolamak için geliştirilen diğer yöntemler yoluyla doğal havzaları destekleyen yok etme.
İki Suudi Arabistanlı araştırmacı, aşağıdaki yollarla petrol sahalarından kaynaklanan emisyonların yoğunluğunda küresel bir azalma elde etmenin mümkün olduğunu belirtiyorlar; doğalgaz üretimini yönetmek - doğalgazı yakmayı durdurmak ve metan emisyonlarını azaltmak.
Petrol ve doğalgaz üretimi sürecinde güneş enerjisinin kullanılması yoluyla küresel ısınmayla mücadele tekniklerinin kullanılması.
Petrolle karıştırılmış su miktarını, kuyulardan petrol üretiminin akışını artırmak için kullanılan su miktarlarını azaltarak petrol rezervlerinin yönetiminin rasyonelleştirilmesi.
Bu süreçlerin rasyonelleştirilmesi karbondioksit emisyonlarını azaltacaktır.