Dr. Yasir Abdulaziz
TT

İki gazeteci, bir Düşes ve bir medya sistemi

İngiltere'nin eşsiz bir medya sistemi var. Bu sistemin sorunlarının ve eksik yanlarının olmadığı söylenemese de, bunları olabildiğince minimum seviyeye indirmedeki etkinliğini ve bir tarafta düşünce ve ifade özgürlüğü ile diğer tarafta medya performansıyla ilgili çevrelerin hakları arasında bir denge tutturabileceğini her geçen gün biraz daha kanıtlıyor.
İngiliz medyası dikkate değer bir çeşitlilik, çoğulculuk ve profesyonel bir zenginliğin yanı sıra derin ve ilham verici tarihsel tecrübelere sahip olmasına rağmen, pay sahipleri ve kendilerini ifade etme araçlarına sahip vizyonlar arasında sürekli bir ivme ve mücadeleye tanık olan demokratik bir toplumla etkileşim halinde olan her medya sisteminde olduğu gibi birçok usulsüzlüğe ve tartışmalı uygulamaya tanık oluyor.
Onlarca yıl boyunca İngiliz medya sistemi, makul bir oranda açık ve şeffaf bir uygulama ortamına, pay sahiplerinin, ilgililerin ve halkın sert ve şüpheli performans şekillerine karşı şikayette bulunmalarına izin veren bir kamu duyarlılık sistemine ve bu şikayetleri, suçlu veya suçsuzluk kararı vermeden önce inceleyen ve kişinin suçlu bulunması durumunda her zaman yaptırımlar uygulayabilen kamu kurumları ve özdenetim mekanizmalarına dayanan etkili organize bir sistem geliştirdi.
Bu kontrol ve denetim, bu gelişmiş ülkedeki medya sisteminin kusurlarını bilmediği veya zaman zaman doğrudan sapmayacağı anlamına gelmiyor. Ancak bu, her koşulda konumunuz ne olursa olsun, herhangi bir medya uygulaması hakkında şikayette bulunabileceğiniz anlamına geliyor. Böylece bu şikayetle herhangi bir medya uygulaması hakkında bir değerlendirme yayınlanmadan önce araştırma yapılabiliyor, bu değerlendirme hukuki ve ahlaki kararlarla sonuçlanabiliyor ve daha sonra bu kararlar yeterli gerekçelerle birlikte açıklanabiliyor.
İngiltere'yi ve bazı gelişmiş Batılı ülkelerini başkalarından ayıran bu sistemin en önemli özelliklerinden biri çok dereceli olması. Nitekim sistem bir adalet tesisi, medya ortamını yöneten ve düzenleyen bir kontrol birimi, basın konseylerinde ve sendika incelemelerinde görülen özdenetim mekanizmaları ve medya kuruluşlarının performanslarını değerlendirmek ve hatalarını gözden geçirmek için kendileri tarafından oluşturulan yayın politikası veya kalite kontrol birimlerinden oluşuyor.
Çok basit bir şekilde söyleyecek olursak pay sahipleri ve halk, varsa şikayetlerini yayınlamanın temiz bir yolunu her zaman bulabilecek ve çoğu durumda hak sahibi hakkını alacak.
Bu sistemin nasıl çalıştığını gösterebilecek ve istenen kontrol ve dengeyi sağlamada ne kadar etkin olduğunu tespit etmemize yardımcı olacak iki önemli olay var. Bu iki olay özellikle Prens Harry'nin eşi Meghan Markle ile ilgili.
İlk olay 2019 yılının Mayıs ayında yaşandı. Ünlü İngiliz sunucu Danny Baker'ın, Twitter'da Prens Harry'nin oğlu ve eşine yönelik ırkçı ve zarar verici bir paylaşım yapmasının ardından Britanya Yayın Kuruluşu’ndan (BBC) kovulduğu açıklandı. Daha sonra ‘hatasını’ kabul eden ve bununla da kalmayarak özür dileyen Baker “Yaptığım paylaşım felaket, zararsız ve gelişigüzel bir hataydı” dedi. Ancak bu, onu yıllarca çalıştığı devlete ait medya ağından uzaklaştırma kararını iptal ettirmeye yetmedi.
İkinci olay ise geçtiğimiz Mart ayında oldu. Ünlü ITV sunucusu Piers Morgan kraliyet ailesinin ‘kötü davranışları’ yüzünden psikolojik sıkıntılar yaşadığına ilişkin açıklamalar yapan Meghan’ı ve Harry’i yalan söylemekle suçladı. Morgan'ın Sussex Dükü ve Düşesi'ne yönelik sert eleştirileri, birçok kişinin öfkelenmesine yol açtı. Hatta İngiltere'nin yayın organlarını düzenleyen devlet kurumu OFCOM (İletişim Ofisi), ünlü sunucu ve çalıştığı kanal hakkında 57 binden fazla şikayet aldı.
Kanal bu olay ve arkasından gelen büyük baskı sonucunda Morgan'ın işten çıkarıldığını duyurmasına rağmen, OFCOM’un yürüttüğü soruşturmanın 97 sayfalık sonuç belgesinde Düşes'e yönelik eleştirilerinin düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamına girmesinden hareketle sunucunun suçsuz olduğuna karar verildi.
OFCOM, kararının gerekçelerini detaylı bir şekilde açıklarken, Morgan tarafından yöneltilen eleştirilerin ciddi bir boyutta olduğunu inkar etmedi. Ancak kanalın, kamuoyunu ilgilendiren hayati bir meseleyi profesyonel bir çözüm bulabilecek şekilde meseleyle ilgili farklı bakış açılarını sunmak üzere dengeli bir ortam sağladığını göz önünde bulundurdu.
Bu tür kararlarda elbette herkesi mutlu etmek mümkün olmasa da şikayet hakkı verilmesi, değerlendirme yapabilen uzman kurum ve mekanizmaların olması, soruşturma sonuçlarının duyurulması ve hükmün gerekçelerinin açıklanması; bunların hepsi sistemin yeterliliğine duyulan güveni artıran etkenler. İşte bu Arap dünyamızda fazlasıyla ihtiyaç duyduğumuz bir şey.