Seyfülislam Kaddafi’nin Sebha’daki Ulusal Yüksek Seçim Komisyonu şubesine cumhurbaşkanlığı adaylığı için belgeler sunmasının ardından Libya’da seçim sahnesine ilişkin sürpriz ve kafa karıştırıcı bir durum baş gösterdi. Öyle ki bazı kanallar, görünen kişinin Seyfülislam Kaddafi olmadığından şüphe ederek elinin parmaklarını saymaya (bazıları savaş sonucu kesilmişti) yöneldi. Çünkü parmakları sağlam görünüyordu. Oğul Kaddafi’nin ortaya çıkması ve parmaklarının sayılmasına ilişkin çıkan haberler ne düzeyde olursa olsun, medyanın es geçtiği en önemli kısım Seyfülislam’ın arkasında kimlerin olduğu ve açıklanmış belirli bir yerde 1 saatten fazla görünmesi için korunmasını sağlayanların kim olduğuydu. Zira o, dünün düşmanlarından (siyasal İslam milisleri) başlayarak kardeşi Hannibal Kaddafi’nin Lübnan’da Hizbullah ile başına gelenler gibi fidye ve para için kendisini kaçırmak isteyenlere kadar birçok tarafça aranıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi de halen herkese Seyfülislam’ın arandığını hatırlatıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi Sözcüsü Fadi Abdullah geçen pazar günü yaptığı açıklamada ‘Seyfülislam hakkında 2011 yılından bu yana çıkarılan tutuklama emrinin, hala geçerli olduğunu ve değişmediğini’ söyledi. Kendisi, insanlığa karşı suçlar işlemekle suçlanıyor.
Seyfülislam’ın korunmasının ve cumhurbaşkanlığı seçimleri için adaylığının arkasında kimin olduğuna dair yaygın tartışmalar ortasında oğul Kaddafi’nin sürpriz şekilde ortaya çıkışı, bazıları tarafından ‘Fransa, Beşir Salih (Baba Kaddafi’nin ofisinin yöneticisi) ve Seyfülislam’ın Sebha’daki Seçim Komisyonu şubesinin genel merkezine yaptığı yatırımlar açısından kara kutusu’ arasındaki ilişkiye bağlandı. Seyfülislam, adaylığı için belgeler sunarken Beşir, Salih’in Rusya ve Fransa arasındaki bölgedeki hareketleri ve aralarındaki koordinasyon, kimilerince Kaddafi’nin oğlunun adaylığı konusunda Rus- Fransız anlayışıyla ilişkilendirildi.
Tahminler ve analizler ne olursa olsun Seyfülislam’ın cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılımı, parlamento tarafından kabul edilen ve herhangi bir tarafın dışlanmasını engelleyen ‘Eşit Adaylık Yasası’ olmasaydı gerçekleşemezdi. Bu yasa, diğerlerini dışlayan ve kendi üyelerine göre bir yasa talep eden Müslüman Kardeşler’in öfkelenmesine neden oldu.
Ancak Seyfülislam Kaddafi’nin cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olması, zorluklara ve trajedilere rağmen Libya’da yaşanan ‘demokratik’ değişimi temsil edenlerin anlayışları ve kendi anlayışı düzeyinde rehin kalmış durumda. Ancak oğul Kaddafi ile baba Kaddafi’nin cemahiriyesine dönmek mümkün değil. Eylül tecrübesi sona erdi. Şubat tecrübesi de başarısız oldu. En uygunu vatandaşlık hakkına saygı duyan bir anayasaya sahip sivil bir devlettir.
Seyfülislam Kaddafi’nin siyasal İslamcı gruplarla deneyimi ve grupların aldatmacası, acı bir tecrübe olmaya devam ediyor. Çünkü bu örgütler sindirilmedikçe ve hapishanelerde kalmadıkça barış içinde bir arada yaşamayı ve toplum barışını kabul etmiyorlar. Çünkü bu gruplar, eğer yapabilirlerse, planlarını uygulayabilmek için aşırılıkçı fikirlerini uygulamaktan ve siyasi dindarlıktan vazgeçmezler. Ne bir müttefikleri ne de saygı duydukları bir ittifakları vardır. Hatta Müslüman Kardeşler ve Libya İslami Savaş Grubu tarafından kullanılan kısa sürede sadece bir hile ve korkutma eylemi olduğu ortaya çıkan fıkhi mercileri bile yoktur.
Devrik liderin ikinci oğlu Seyfülislam Kaddafi’nin serbest bırakılması, ulusal uzlaşı yönünde önemli bir adımdı. Libya parlamentosunun genel af yasasını yürürlüğe koyması cesur bir adım olarak görülüyor.
Bu, oğul Kaddafi’nin bugün Müslüman Kardeşler’in engelleme tehdidiyle karşı karşıya olduğu cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olmak için belgelerini sunmasını sağlayan bir adımdır. Müslüman Kardeşler ayrıca Seyfülislam veya Mareşal Halife Hafter’in kazanması halinde seçim sonuçları kabul etmemekle de tehdit ediyor.
Müslüman Kardeşler, Yüksek Seçim Komisyonu, seçim elbisesini kendi adaylarının kriterlerine ve seçim planlarına göre ayıran bir yasa çıkarmaması halinde ‘binlerce kişinin ölmesi’ tehdidinde bulunuyor. Seçimleri engellemekle tehdit etmeye devam ediyor.
Müslüman Kardeşler’in seçimleri engellemeye yönelik bu tehdidi, uluslararası toplumun ‘seçimlerin Libya’nın bağımsızlık tarihi olan 24 Aralık’ta yapılmasına’ verdiği desteğin ciddiyetini de gösteriyor.
TT
Libya ve Kaddafi’nin oğlunun sürpriz cumhurbaşkanlığı adaylığı
Daha fazla makale YAZARLAR
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة