Tarık Alhomayed
Suudi yazar. Şarku'l Avsat eski genel yayın yönetmeni
TT

Washington ve stratejik hata

Ukrayna meselesinin, yani Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmek için hazırlıklar yapmasının arka planında Rusya-ABD krizinde gözle görülür bir tansiyon yükselmesiyle karşı karşıyayız. Mantıklı düşünecek olursak bu işgal gerçekleşirse bundan hiç kimse faydalanmayacak. Ancak taktiksel sebeplerden ötürü başka taraflar çıkar sağlayabilir.
Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in, İtalyan gazetesi La Repubblica’ya verdiği bir röportajda NATO’nun belli bir tarih vermeden Ukrayna ve Gürcistan’ın örgüte katılmasını temelde kabul ettiğini söylemesiyle kriz tehlikeli bir tırmanışa geçmiş olabilir.
Krizin ayrıntılarını -özetle Rusya NATO’nun doğuya doğru genişlemeye son vermesini istiyor- bir tarafa bırakacak olursak, Washington'un buradaki stratejik hatası, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i köşeye sıkıştırmaya ve kendisine Rus güvenliğine ilişkin belirli seçenekler dayatmaya çalışmaktır.
Devlet Başkanı Putin’in kastettiği şey Rusya’nın içi. Rusya coğrafi olarak genişleseydi gerek Suriye’de gerekse başka yerde nüfuz bölgelerini dayatırdı. Çünkü Putin’in daimi stratejik hedefi Rusya’nın içerisinde kendisini güçlü bir adam olarak göstermek.
Bu yüzden ABD’nin ve aynı şekilde NATO’nun katı tutumu ve rasyonel hedeflerin olmaması Moskova’nın Ukrayna’ya doğru askeri olarak harekete geçebileceği anlamına geliyor. Washington ne söylerse söylesin bu yaşanırsa, NATO’dan ya da ABD’den yaptırımdan başka askeri bir karşılık gelmesi düşünülemez.
Rusya’nın ABD’den bir karşılık gelmeden askeri olarak Ukrayna’ya girmesi durumunda -ki beklenen de bu- özellikle de ara seçimlerin yaklaştığı göz önünde bulundurulursa ABD yönetimi zor durumda kalacak ve ister istemez uluslararası ve ulusal düzeyde bir kayıp yaşayacaktır.
Kim olursa olsun prestijini koruma seçenekleri bırakmadan rakibi köşeye sıkıştırmak ölümcül bir hatadır. Hele de Washington askeri bir karşılık vermeyecekken ve ABD Başkanı Joe Biden ülkesini uluslararası alanda eski ihtişamına kavuşturma vaatleri ile seçilmişken. Özellikle Afganistan’dan rezil bir şekilde geri çekildikten sonra ABD’nin yapacağı herhangi bir hata Washington’un başarısızlığını artıracaktır.
Yukarıda söylediğim gibi Devlet Başkanı Putin’i ilgilendiren şey içerideki imajı. Eski ABD Başkanı George W. Bush'un Putin'in gözünde dürüstlük gördüğünü söylemesinin ardından Putin'in Gürcistan'da nasıl ilerlediğini hatırlıyoruz.
O zamanlar Putin, 11 Eylül terör saldırılarının ve ABD’nin hem Afganistan hem de Irak’ı işgal etmesinin ardından öfkeli ABD gücünün durdurulması gerektiğini fark etti. Böylece Rusya o zamanlar askeri olarak harekete geçmiş ve Bush hiçbir şey yapamamıştı.
Putin Obama ile Suriye’de bunu yapmıştı ve eğer kendisine seçenek bırakılmazsa aynı şeyi Ukrayna’da da yapacak. Bu, eski ABD Başkanı Trump'ı Rusya karşısında zayıf olmakla suçlayan Biden yönetiminin stratejik bir hatası olmuş olacak.
Ukrayna'ya askeri operasyon gerçekleştirilirse, başta Trump olmak üzere Cumhuriyetçiler, Demokratlara ve özellikle Biden aleyhine bolca propaganda malzemesi elde etmiş olacaklar. ABD’nin şu anda kendi içinde keskin bir şekilde bölünmüş olduğu da göz ardı edilmemeli.
Tabi ki Rusya Ukrayna'ya girerse bundan kazançlı çıkanlar olacak. Bu tarafların başında da Rusya’nın yanında yer alacak ve onun dostluğunu kazanacak Çin geliyor. Böylece tekrar Soğuk Savaş dalgası gelecek. Bu durumda Washington’un dış ilişkilerini tekrar değerlendirmesi ve kimin müttefik kimin düşman olduğuna dair yeni-eski ayrımı yapması gerekecek.
Bu yüzden, ABD’nin Ukrayna'daki krize yaklaşımı şu ana kadar bir başarısızlık, hatta sorumsuzluk olarak görülüyor. İşaretler, Rus askeri birimleri Ukrayna içlerine doğru ilerlediği anda Washington'un hatasının stratejik olacağını gösteriyor.