KKTC istikametini seçiyor

Türkiye yeniden Doğu Akdeniz’deki enerji mücadelesine odaklanmış durumda. ABD’nin geçen hafta Yunanistan-Güney Kıbrıs Rum Kesimi-İsrail üçlüsünün doğal gaz boru hattı projesi EastMed’den desteğini çekmesi sonrası bölgedeki denklem değişiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrailli mevkidaşı Yitzak Herzog’un yakın zamanda Türkiye’ye geleceğini duyurdu. Söz konusu ziyaret şimdiden “Acaba Tel Aviv Doğu Akdeniz’de rota mı değiştiriyor?” sorusunu akıllara getirdi. İşte tüm diplomatik bu hengamenin içerisinde bu Pazar düzenlenecek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet (KKTC) parlamento seçimleri, bölgenin geleceği açısından hayati öneme sahip.
KKTC’de halk, hafta sonu sandığa giderek parlamento aritmetiğini ve yeni başbakanını seçecek. KIBRIS Medya Grubu’na ait araştırma şirketi COMAR’ın sene sonunda paylaştığı son kamuoyu araştırmasına göre, altı partinin yüzde beş barajını aşarak meclise girmesi bekleniyor. Erhan Arıklı’nın Yeniden Doğuş Partisi (YDP), Cemal Özyiğit’in Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP), Kudret Özersay’ın Halkın Partisi (HP), Fikri Ataoğlu’nun Demokrat Partisi’nin (DP) hükümet ortağı olacak kuvvette bir oy almak için yarışacağı öngörülüyor. Seçimde asıl odaklanılan aktörler ise Faiz Sucuoğlu liderliğindeki Ulusal Birlik Partisi (UBP) ile Tufan Erhürman’ın Genel Başkanlığı’nı üstlendiği Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP). Anketler, hiçbir partinin tek başına iktidar olamayacağına işaret ediyor. Dolayısıyla bu iki partiden hangisi sandıktan birinci çıkarsa hükümeti kuracak.
Kıbrıs halkının arasında tercih yapacağı Erhürman ile Sucuoğlu ise birbirinden farklı duruş ve görüşleri temsil ediyor. KKTC vatandaşlarına yönelik hizmetleri içerenler bir kenara bırakılırsa Erhürman’ın CTP’sinin en fazla ses getiren vaadi, para birimi olarak Türk Lirası’ndan Avro’ya geçilmesi. Başta popülist bir söylem olarak ortaya çıkmış izlenimi verse de “Avro’ya geçiş” başlı başına bir ideoloji barındırıyor: Türkiye etkisinden çıkarak AB üyesi Güney Kıbrıs’la bütünleşme hedefi. CTP’li adaylar “Nasıl yapacaksınız?” sorusuna somut bir yanıt veremiyor. Ancak konuyu Ankara ile müzakere edeceklerini belirterek günü kurtarmaya çabalıyorlar. Elbette ekonomisi Türkiye’ye göbekten bağlı ve ambargoyla mücadele eden bir devlet için bu vaat pek hayata geçirilebilir değil. Yine de avroya geçiş, CTP’nin Kıbrıs sorununu Türkiye’nin bastırdığı “eşit iki devlet” perspektifi yerine, Güney Kıbrıs’la “birleşik federal devlet” formülüyle çözmeyi hedeflediğinin kanıtı.
Anketleri önde götüren Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın da partisi olan UBP ise Türkiye’nin Kıbrıs çözümüne ve Doğu Akdeniz siyasetine angaje olmuş durumda. KKTC Başbakanı ve UBP Genel Başkanı Faiz Sucuoğlu, seçimden bir hafta önce Türkiye’ye giderek temaslarda bulundu. Sucuoğlu’nun gerek Türk medyasına verdiği demeçler gerekse de KKTC dönüşü yaptığı açıklamalar UBP’nin seçimleri kazanması halinde hangi adımları atacağının göstergesi. Ülkede tartışmaya neden olan “müjdelerden” biri Ercan Havaalanı’nın “iç hatlar kapsamına alınması”. Muhalefete göre bu, Türkiye ile entegrasyonun ilk aşaması. UBP ise söz konusu hamlenin bilet fiyatlarını ucuzlatarak turizm gelirlerini artıracağını savunuyor. Sucuoğlu’nun Ankara temaslarında ayrıca KKTC için ek bütçe ve ülkenin Azerbaycan gibi dost devletler tarafından tanınmasını da masaya yatırıldığı gelen bilgiler arasında. Peki karşılığında Lefkoşa yönetimi Ankara’nın hoşuna gidecek hangi değişiklikleri yapacak? Muhalefete göre, Sucuoğlu Türkiye’ye özellikle ekonomik konularda “birtakım sözler” verdi bile. Bu iddiaların gündeme getirilmesi dahi UBP’nin hangi kampta yer aldığının işareti.
Sonuç olarak KKTC’de Pazar günü gerçekleştirilecek seçimler, Ersin Tatar’ın cumhurbaşkanı seçildiği siyasi bilek güreşinin ikinci raundu olacak. Kıbrıs halkı, sandığa giderek “federal çözüm” ile “iki devletli çözüm” arasında bir tercih yapacak. KKTC’nin seçimi Doğu Akdeniz’deki enerji rekabetindeki dengeleri de derinden etkileyecek.