Mişari Zeydi
Suudi Arabistanlı gazeteci- yazar
TT

Rusların şeytanlaştırılması ve kadehlerle verilen su!

Bugün ABD Başkanı Joe Biden'ın da tanımladığı gibi Rusya'ya yönelik acı verici devrim niteliğindeki yaptırımların hızlandırıldığını gören biri, amacın Rus yönetimine Ukrayna'da ilerlemesini engellemek için baskı yapmaktan ziyade Rus devletinin kendisini sonsuza kadar ya da uzun bir süre hedef almak olduğunu fark edecektir.
İşin tehlikeli tarafı Batı’nın, finans dünyasının, internet iletişiminin ve hatta sanat ve spor dünyasının araçları üzerinde kurduğu hegemonyadır. Dolayısıyla şu anki liberal versiyonu ile bu Batı'yı iyi olarak görmeyenler bu korkunç yaptırımlara maruz kalacaktır. Bu bir despotluk, hatta eşi görülmemiş küresel bir baskıdır.
Batı'nın hoşlanmadığı devleti veya bloğu dışlamak için eskiden kullanılan siyasi baskı şekilleri, bu kapsamlı küreselleşme şekli yanında mütevazı kalıyor.
Bugün Rusya ‘masum’ liberal bir ülke olan Ukrayna'yı işgal ettiği gerekçesiyle dışlanıyor. Tabi bu meseleyi yüzeysel bir şekilde tasvir etmek ve akılları ya da açık açık konuşabilen akıllardan geriye kalanları küçümsemektir!
Belki de Nazi Almanyası ve Faşist İtalya dışında hiçbir ülke bu ‘şeytanlaştırma’ muamelesine maruz kalmamıştır. Halbuki, bugün Rusya ne Nazi ne de faşisttir. Buradan Rus modelini beğendiğimiz -asla böyle bir şey söz konusu değil- anlamı çıkmasın. Sadece günümüz Batı propagandasına kapılmamaya çalışıyoruz.
Bugün Rusya şeytanlaştırılması ve ekonomik ve siyasi düzeyden önce psikolojik düzeyde dışlanmasına yönelik arzu hakkında ne düşünüyor?
Makalesi Russia Today  Televizyonu (RT) tarafından yayınlanan Rus siyasi analist Alexander Nazarov: “Kapsamlı ekonomik yaptırımlar, Rus ekonomisini 5-10 yıl içinde yavaş yavaş boğmayı değil, birkaç ay içinde tamamen yok etmeyi amaçlıyor. Ekonomik açıdan Rusya devletinin tamamen yok edilmesinin gidişatı belirlendi” ifadelerini kullanıyor.
Batı medyasında ve kamusal alanda Rusya’nın şeytanlaştırılması ve hatta Rusya'nın sosyal medya ve küresel dijital şirketler dünyasından bile dışlanması ile karşı karşıyayız. Nazarov, "Rus yazar Leo Tolstoy'un kitabını (Savaş ve Barış) şahsi kütüphanesinden çıkaran ABD’li sunucu Oprah Winfrey!" örneğini vererek, Batı’daki bu histeriyi ortaya çıkaran bir tablo çiziyor.
Rusya, Ukrayna tuzağına düşmeyerek bu geniş çaplı Batı saldırısını önleyebilir miydi?
Nazarov bu sorunun cevabını şöyle veriyor:
“Tüm yaptırımların kaçınılmaz bir şekilde uygulanacağı konusunda Vladimir Putin ile aynı fikirdeyim. Gözlemlediğimiz her şeyin kaçınılmaz olarak yaşanması kaderde vardı. Ancak bu Rusya için en hassas anlarda yaşanacaktı.”
Rusya bu çatışmada son raddeye gidebilir mi?
Rus yazar bize Putin'in şu ünlü sözünü hatırlatıyor: “Rusya'nın olmadığı bir Dünya'ya neden ihtiyacımız olsun ki?”
Meşhur Rus analistinin ünlü Rus platformundan (RT) aktardığı beklentileri içerisinde korkutucu olan şey, Rus devletine uygulanan ambargo kaldırılmazsa nükleer seçeneğin Rusya'nın masasında olacağı... Kim bilir belki de bu önümüzdeki yaz olacak!
Daha başında olduğumuz bu mesele büyük, korkunç ve karmaşık. Bugün Rusya kadehten içiyor ve kadehleri sahiplerine iade etmeye hazırlanıyor. Peki, kadehler başka ülkelere de verilecek mi?