Selman Dusari
Suudi Arabistanlı gazeteci, Şarku'l Avsat eski genel yayın yönetmeni
TT

Her zaman gündem: Muhammed bin Selman

Bence bugün bir gazetecinin karşılaşabileceği en zor şey Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile görüşmektir. Zira bilgiyle donanmış, gelişmeler hakkında uzmanlaşmış, çeşitli siyasi, entelektüel, ekonomik, sosyal vb. konuları iyice kavramış olmalısınız. Prens Muhammed bin Selman'ın basından gelen soruları yanıtlarken çıktığı çıta, soru soranların beklentilerini fazlasıyla aşıyor.
Anlayıp o an ve daha sonra incelemek üzere Veliaht Prens’in bütün eski röportajlarını izledim ve okudum. Bu röportaj yığınının içerisinde her birini eksilttiğimde kendime şöyle dedim: “Cevaplar ve konular sonsuza dek bitti… Bir sonraki röportaj zor olacak. Bir öncekiyle aynı olmayacak”. Sonra bir sonraki röportajın bildiğimizden farklı bir çıta taşıdığını fark ediyorum. Çünkü Veliaht Prens, ilham verici bir liderin karizması ile gazetecilerin sorularındaki gri alanlara tereddüt etmeden karşılık verebilen, geleceği bugünden önce anlayan ve kökleri tarihe, güce ve egemenliğe uzanan bir maziye yaslanan biri.
İnsanlar her zaman korkularına yanıt veren, şüphe ve kafa karışıklıklarını gideren, onlara yol çizen ve onları karar verme süreçlerine dahil edip gelişmelerine ve yükselmelerine, kendilerini ve yaratıcılıklarını keşfetmelerine yardımcı olan bir lidere ihtiyaç duyarlar. Bu yüzden Prens Muhammed bin Selman'ın açıkça insanların büyük güvenini ve yüksek hayaller dokuma ve zorlukları çözmedeki rollerini temel aldığını görüyorsunuz. Kendisi, kabilelerin inşadaki önemini, büyük ulusun gelişmesinde farklı bölgelerin rolünü ve mutlak mülkiyetin neden bu ulus ve halkı için temel, istikrar ve güvenli liman olduğunu medeni bir şekilde açıklıyor.
Suudilerin deyimiyle ‘Vizyonun Manevi Babası’ ile yapılan röportajları her gözden geçirdiğimde uzmanlık gerektiren çetrefilli konuları derinlemesine anlaması özel olarak ilgimi çekiyor. Zira kendisi şer’i meseleleri bir müftü gibi tartışıyor. Bir ekonomi uzmanı gibi size ekonomiden bahsediyor. İnsanlarla çok vakit geçiren bir araştırmacı gibi toplumsal meselelerdeki yanlışları ortaya çıkarıyor. Uzmanlık alanım olan medyadan (modern ve geleneksel) büyük bir heves ve bilgiyle bahsediyor. Siyasette -bu büyük ve karmaşık alanda-, gösterdiği doğrudan siyasi pozisyonlarda herhangi bir olağan siyasi sonuç olmaksızın birçok çetrefilli ve hassas konuyu açıklığa kavuşturan bir mantığa ve argümana sahiptir. Bu da tabi ki gelişmiş, istisnai ve doğru çalışmalar ve tavsiyeler sağlamak üzere Veliaht Prens ile ve çevresinde çalışan hükümet yetkililerinin ve danışmanlarının performans derecesini yükseltiyor.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi'nin ‘The Atlantic’ dergisiyle yaptığı röportajda üzerinde durdurulması gereken pek çok nokta var. Bunun hakkında uzun süre konuşmaya devam edebiliriz. Ancak şu anda belirtmek istediğim şey Veliaht Prens’in şu sözleri: “Bugün benim Suudi Arabistan projemin (Vizyon 2030) başarısız olduğundan emin olmak isteyen pek çok insan var. Ancak bu projeye dokunamayacaklar ve projem asla başarısız olmayacak. Bu gezegendeki hiç kimse bu projeyi başarısızlığa uğratabilecek güce sahip değil. Belki yüzde 5 yavaşlatabilirsiniz. En fazla bunu yapabilirsiniz. Amma velakin bundan daha fazlası için hiç kimse bir şey yapamaz.” Burada iki önemli noktaya dikkat çekmek ve altını çizmek istiyorum. Birincisi şu ki, iddialı vizyon projemizi engellemek için ölesiye çalışan ülkeler, örgütler, güçler ve hainler var. Korkusuzca, nazik olmadan bu taraflarla güçlü bir şekilde mücadele etmeliyiz. İkincisi ve en önemlisi ise, bu projeyi başarısızlığa uğratamazlar. Çünkü sistematik çalışmada her şeyden önce dakik bir performans, yüksek bir gözetim ve kamu desteği var.
Suudi Arabistan Krallığı, kuruluşundan beri “Barış ile arasını hoş tutana barış, savaş açana savaş” sloganını yükseltmiştir ve gelecekte de bu böyle olacaktır. Büyümesinde, gelişmesinde ve güvenliğinde yanında olmak isteyenlere inisiyatif elini uzatıyor. Diğer eliyle de savunmanın, egemenliğin ve gücün kılıcını yükseltiyor. Biz her zaman böyleyiz ve liderimiz Kral Selman ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın yaklaşımı da bu.