Memduh Muheyni
Al Arabiyya Genel Yayın Yönetmeni
TT

Kissinger… Dr. Kötü!

Güçlü bir kalemi olan yazar Semir Ataullah, ‘Kissinger ve Ukrayna’nın hakaretleri’ başlıklı yazıma yanıt olarak ‘İki önemli meslektaşla tartışma’ başlıklı bir yazı yayınladı. Ataullah, her zamanki beliğ üslubuyla bazı noktalara değindi. Şimdi o noktalar hakkında yorum yapmak istiyorum.
Yazımda Kissinger'ın görüşünü kabul etmedim. Sadece düşünce tarzını ve onu savunduğu düşüncelere sevk eden saiklerin arka planını açıkladım. Düşüncelerini şekillendiren üç saikten bahsettim: Tarih, gerçeklik ve uluslararası düzeni koruma. Rusya dosyasında ise, bu adam son 15 yılda uluslararası meseleleri tartışmak üzere düzenlenen buluşmalarda 25 defadan fazla kez görüştüğü Putin hakkında muhtemelen herkesten daha çok şey biliyor. Bununla birlikte Kissinger yaşananları haklı çıkarmıyor. Açık açık Putin'in Ukrayna ile ilgili hesaplarında yanlış yaptığını söylüyor.
Kissinger'ın Ukraynalıları kızdıran topraklarından vazgeçmelerine ilişkin önerisi, krizi erkenden bitiren siyasi bir çözüme ulaşmayı amaçlıyor. Çünkü bu krizin uzun bir süre devam etmesinin şimdi gördüğümüz gibi siyaset, enerji ve gıda üzerinde çok ciddi yansımaları olacak. Yedi yıl önce bir konferansta Kissinger, Ukrayna kaynaklı Rus-Batı gerilimine ilişkin kendi görüşünü sunmuştu. Görüşü, Ukrayna'nın çatışan Rus-Batı kutupları arasında tarafsız bir ülke olmasıyla ilgiliydi. Ancak bu görüşün şu anda benimsenmediğini biliyoruz. Artık Ukrayna uluslararası depremler hattında yer alan ve çekişmeler için kolay bir lokmaya dönüşen bir ülke.
Ancak Kissinger’in, mevcut çatışmanın ve Donbas ve Donetsk'te devam eden savaşların ötesinde daha geniş bir görüşü var. Bu görüşü büyük güçler arasındaki ittifaklarla ilgili. Kissinger, Rusya ve Çin’in ABD’ye karşı ittifak olmaya itilmesinin stratejik bir hata olduğunu düşünüyor. Kissinger şu anda tam olarak bunun olduğunu ve hızlı bir siyasi anlaşmaya varılmamasıyla Rusya’nın Çin'e yaklaştığını söylüyor. Bu yüzden son konuşmasında Rusya'nın Avrupa'nın bir parçası olduğunu vurguladı ve Batılı ülkelere anın havasına kapılmaması konusunda uyarıda bulundu.
Mevcut durum, Kissinger’ın ABD eski Başkanı Nixon ile Çin’e yakınlaşmayı tercih ederek yaptıklarının tam tersi. İkisi, Çin’i ABD-Batı eksenine çekip Rusya’yı dışlamıştı. Kissinger, ABD ve Batı’nın şu anki tutumunun, Çin ve Rusya’ya yönelik düşmanlık içeren ideolojik görüşlere dayandığını düşünüyor. Bu tavırları Çin ve Rusya’nın müttefik olmasına zemin hazırlayacak. ABD ve Batı’nın şu anki tavrı ABD’nin çıkarlarını yükselten stratejik ilişkiler kurma prensibine aykırı. Bu prensip, Nixon yönetiminin yeni bir dünya savaşının patlak vermesini ve Rusya ve Çin arasında Washington’un müzakere elini zayıflatacak bir ittifak kurulmasını engellemenin yanı sıra Pekin ile iletişim kanalları açarken aldığı derslerden biriydi.
Kissinger’ın zihninde çizilen entelektüel çerçevenin özetlenmiş ve basitleştirilmiş hali bu. Kissinger, Ukraynalı yetkilileri kızdırdı ancak bunu, Batı ve ABD’nin dünya çapında hegemonya ve nüfuzlarını genişletmek için büyük güçlerle rekabetleri sırasında çıkarlarının uzun vadede üstünlüğünü korumak için en ideal çözüm olarak görüyor. Unutmamalıyız ki Kissinger, mimarlarından biri olduğu ABD sisteminin bekçi köpeği rolünü oynamaktadır.
Ancak Sayın Semir Ataullah’ın Kissinger hakkında üzerinde durduğu tek nokta bu değil. Diğer bir nokta, sürekli savaş suçlusu olduğu ve yargılanması gerektiği yönündeki suçlamalar. Kitaplar ve belgeseller şeklinde kendisinin peşine düşüldüğünü görüyoruz. Göstericiler konferanslarını basıp hapse atılmasını talep ediyor. ‘Dr. Kötü’ lakabını takıyorlar. Kissinger’ı sinsi sorularla gafil avlamadan önce kendisine tatlı tatlı davranan spikerler var. Şahsen ben tüm bu suçlamaları alıp niyetleri yargılamaya dayanan ve sadece düşünce şekilleri, dünya görüşleri ve büyük kararları farklı olduğu için siyasi kişilikleri öldürmeyi amaçlayan organize propaganda kampanyaları hazırlamıyorum. Ancak Kissinger’ın anılarının yazarı ünlü tarihçi Niall Ferguson’un, Semir Ataullah’ın Kissinger’a yönelttiği aynı suçlamaların çıkış noktasına dair bir açıklaması var
(Yarın devam edeceğiz.)