Abdulmunim Said
Kahire’de Mısır Gazeteciler İdaresi Meclisi Başkanı ve Kahire Bölgesel Strateji Çalışma Merkezi Yönetim Müdürü
TT

Kahire ve Riyad arasındaki stratejik ilişkiler üzerine

Eski Fransa Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle, uluslararası bir meseleden bahsederken her zaman “harita” isterdi. “Jeopolitik” ve “jeostratejik” boyut, “gerçekçi” ve “verimli” bulduğu kararların analizinin ve yorumlanmasının temel taşıydı.
Harita, Mısır Arap Cumhuriyeti ile Suudi Arabistan Krallığı arasında Kızıldeniz’in ve Akabe Körfezi’nin yer aldığı söylüyor. Ancak bunların hiçbiri Mısır ve Suudi Arabistan arasında bir ayırıcı unsur değildi. Denizin suyu eski çağlardan beri nüfus hareketinin, ticari ilişkilerin, dini birliğin ve imaretin önünde engel olmadı. Amerikan şehri Houston'daki Suudi tarihi üzerine bir sergide koleksiyonlar arasında firavun heykelleri bulmam beni şaşırtmadı. Kahire’deki camiler arasında -ki binin üzerindedir- Amr b. As Camii gibisi yoktur. Modern çağda haritalar iki ülkeyi birbirine bağlamada rol oynadı. Mısır - Suudi Arabistan ilişkileri, 1926 yılında iki ülke arasında imzalanan Dostluk Antlaşması'ndan bu yana büyük bir gelişme kaydetti. Krallık, Mısır'ın İngiliz kuvvetlerinin topraklarından tahliyesine yönelik ulusal taleplerini destekledi ve bunun ardından her iki ülke Arap Birliği’nin kurulmasına katkıda bulundu. 27 Ekim 1955'te iki ülke arasında ortak savunma anlaşması imzalandı. 27 Ağustos 1956'da Krallık, ABD’nin baraj inşa etme teklifini geri çekmesinin ardından Mısır'a 100 milyon dolar teklif etti. Haziran 1967 savaşından sonra Suudi Arabistan, Mısır'a Süveyş Kanalı'nı kapattığı için tazminat ödedi.
17 Ekim 1973’te Mısır kuvvetlerinin Sina'da ve Arap kuvvetlerinin işgal altındaki topraklarda elde ettiği askeri zaferin ardından Suudi Kralı Faysal bin Abdülaziz, barut yerine alternatif bir silah kullanmaya karar verdi. Arap petrol bakanlarını Kuveyt'te acil bir toplantıya çağırdı ve bu toplantı sonrasında birleşik bir Arap kararıyla petrol üretimini her ay yüzde 5 oranında azaltıldı. İsrail Haziran 1967 öncesi sınırlarına çekildi ve Kral Faysal Mısır ordusuna 200 milyon dolar hibe etti. Kral Selman bin Abdülaziz, Ekim Savaşı sırasında Mısır ordusu adına bağış toplamak üzere bir komite kurdu. Saddam Hüseyin Kuveyt'i işgal ettiğinde ve Krallık için tehdit unsuru olduğunda Mısır, bu tehdidi ortadan kaldırmak ve Kuveyt'in kurtuluşuna katkıda bulunmak için siyasi ve askeri enerjilerini seferber etti. Mısır'da Arap Baharı'nın yarattığı çalkantının ardından, ülkeyi İhvan-ı Müslimin’in yönetiminden kurtaran Haziran Devrimi’nden sonra Krallık Mısır'ın yardımına koştu.
Bahsedilen tüm bu hususlar iki ülke arasındaki ilişkilerin derinliğinin özetidir. Yazının yazıldığı sırada Krallığın Kızıldeniz'de güvenliği sağlamaya destek olmak amacıyla Mısır'ın katılımıyla “Kızıl Dalga-5” tatbikatları düzenlediği haberi geldi. Suudi Kraliyet Hava Kuvvetleri, Mısır’ın Hava Kuvvetleri'nin de katılımıyla “Faysal-12” tatbikatları gerçekleştirdi. Bu, Kahire ve Riyad arasındaki askeri iş birliğinin devamı niteliğindedir. İki ülkenin silahlı kuvvetleri, gerek tecrübe aktarımı gerekse de askeri iş birliğini geliştirmek için bu tatbikatlara bir araya geliyorlar. Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri ve Mısır Deniz Kuvvetleri’nce yürütülen “Mercan-17”, ayrıca hava kuvvetleri tarafından yürütülen “Faysal” ve kara kuvvetlerince gerçekleştirilen “Tebük” bunlar arasında yer almaktadır. Ayrıca Suudi ve Mısır güçleri, Ra'du'ş Şimal (Kuzeyin Gök Gürültüsü), Körfez Kalkanı ve Parlak Yıldız tatbikatlarına katıldılar. Bu tatbikatlar, her iki ülkenin savunma stratejilerinin önemli bir parçası haline geldi ve daha da ötesinde, Kızıldeniz ve Ortadoğu'da bölgesel güvenliğin sağlanmasında ciddi katkılar sağladı. Bu güvenlik boyutu, büyük ölçekli ekonomik iş birliği yönünde büyük adımların atıldığı iki ülkede gerçekleşen reform süreçlerini koruyor.
Kral Selman bin Abdülaziz'in 2016’da Mısır'a yaptığı tarihi ziyaret, iş birliği mekanizmalarının geliştirilmesi ve yeni anlaşmalarla da çerçevelenmesi için mihenk taşı olarak kabul ediliyor. İki ülke arasında, tüm alanlarda ortak iş birliği kapsayan, koordinasyon ve istişareyi güçlendiren 60'tan fazla anlaşma, mutabakat zaptı ve protokol imzalandı. Ziyaret Suudi-Mısır Koordinasyon Konseyi'nin kurulmasıyla sonuçlandı. Bu konsey konut, petrol, eğitim, tarım, sağlık alanlarında ekonomik iş birliği için bir yol haritası çizdi. Sina Yarımadası'nın kalkınması için yeni projeleri finanse etmek üzere 10 mutabakat anlaşması imzalandı. Anlaşma sonuçları, Suudi Arabistan'ın 30 Ocak 2020'ye kadar Mısır'daki yatırımlarının yaklaşık 6,12 milyar doları bulmasıyla kendini gösterdi. Yatırımlar, toplam sermayeleri yaklaşık 22 milyar dolar olan 6017 şirkete aittir ve bu haliyle Mısır'daki yabancı projelere katılım hacmi açısından BAE'nin ardından ikinci sırada yer almaktadır. Mısır’ın Krallık'taki yatırımları Ekim 2020'nin sonu itibariyle toplamda 555 yatırım projesi kapsamında yaklaşık 1,38 milyar doları buldu.
Merkezi Kamu Seferberliği ve İstatistik Ajansı’nın 2021'in ilk 11 ayında Mısır-Suudi Arabistan arasındaki ticaret hacmine ilişkin verilerine göre ticaret hacminin değeri 2020'nin aynı dönemi içinde kaydedilen 5 milyar dolara kıyasla yüzde 66,1 artarak 8,3 milyar dolara yükseldi. Mısır'ın Suudi Arabistan'a ihracatı 2020'nin aynı döneminde 1,6 milyar iken 2021'in ilk 11 ayında yüzde 21 artışla iki milyar dolara ulaştı. Suudi Arabistan'da çalışan Mısırlıların para transferleri, 2018-2019 mali yılında 8,5 milyar dolara iken 2019-2020 mali yılında yüzde 12,4 artarak 9,6 milyar dolara yükseldi. Mısır ve Suudi Arabistan arasındaki ticaret hacminin değeri, 2020'de 5,6 milyar dolar iken 2021'de yüzde 62,1 artarak 9,1 milyar dolara ulaştı. Mısır'ın Suudi Arabistan'a yaptığı ihracatın değeri ise 2020'de yüzde 1,9 milyar dolar iken 2021'de yüzde 17,3 artarak 2,2 milyar dolara yükseldi. Ayrıca Mısır'ın Suudi Arabistan'dan yaptığı ithalatın değeri, 2020'de 3,7 milyar dolar iken 2021'de yüzde 84,5 artarak 6,9 milyar dolara ulaştı.
Beyler, haritaya bakın!