Memduh Muheyni
Al Arabiyya Genel Yayın Yönetmeni
TT

Kanlı mesajlar ve basının ölümü

Bir gün maskeli silahlı kişiler Bağdat'taki el-Arabiya ve el-Hades ofislerine baskın düzenledi. Arkalarında bir enkaz bırakarak burayı terk ettiler. Daha sonra ekranlarda yayınladığımız kamera kayıtlarında bu kişilerin son teknoloji silahlar, susturucular ve askeri üniformalarla donanmış bir ekip olduğu anlaşıldı. İlk tahminimiz doğru çıktı. Zira daha sonra onların Tahran'la bağlantılı kişilerle ilişkili milisler olduğunu doğruladık.
Mesaj açıktı: Kanlı bir tehdit. Onları rahatsız eden yayınımızı durdurmamızı istiyorlardı. Diğer istasyonlar gibi gözlerimizi yumup derin bir uykuya geçmemizi istiyorlardı. Ancak buna rağmen profesyonel gazetecilik çalışmalarımızı sürdürmekten vazgeçmedik. Muhabirlerimiz ve gazeteci arkadaşlarımız sayesinde Irak siyasi camiasının tüm taraflarının gösterildiği profesyonel ve dengeli bir yayın yaptık.
Birkaç gün önce el-Arabiya, ABD'nin eski Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile röportaj yaptı. Pompeo söz konusu röportajında, Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin öldürülmesinin ayrıntılarını ilk kez açıkladı. Bu, Süleymani’nin destekçilerini ve sempatizanlarını çileden çıkardı ve kızı röportaja yanıt verdi.
Geçtiğimiz mayıs ayında Hizbullah, haber ağını hedef alan bir bildiri yayınladı, ki bu bildiri türünün ilk örneği değildi. Düşmanca bir üslubun benimsendiği bildiride apaçık bir tehdit vardı. Hizbullah unsurları ve sempatizanları, birden fazla kez olduğu gibi canlı yayın esnasında el-Hades’in kadın ve erkek çalışanlarını güç kullanarak taciz etmekten çekinmediler.
Yemen'deki muhabirimiz Mahmud el-Utmi’nin arabasına Husi milisleri bomba koydular. Arabasını sürmeye başladıktan dakikalar sonra bomba patlatıldı. Eşi Raşa el-Harazi doğmamış çocuğuyla birlikte olay yerinde hayatını kaybederken, Utmi ağır yaralandı. Trajik bir olay. Mahmud, el-Hades’teki işini eşsiz ve cesaretle sürdürüyor.
Sudan'da silahlı ve sopalı kişiler ofisimizi bastı. Kadın ve erkek meslektaşlarımız dövüldü, telefonları çalındı ve kendilerine incitici sözler sarf edildi. Olay anının görüntülerini ekranlara taşıdık ve izleyen herkes şoke oldu. Soruşturma vaatlerine ve saldırganların kimliklerinin açıklanmasına rağmen, aylar geçtiği halde hala sonuç çıkmadı ve muhtemelen de çıkmayacak.
Yukarıda bahsi geçen olaylar sadece birkaç ay içinde oldu ve muhtemelen tekrarı da olacak. Hepsinin tek bir amacı var; gerekli haber yayıncılığında üzerimize düşeni yapmayalım diye paniğe sevk etmek ve gözdağı vermek için kanlı bir mesaj gönderip bizi sindirmek. Ne var ki, bu girişimler başarısız olmakla kalmayıp aynı zamanda kararlılığımızı artırdı. El-Arabiya, el-Hades ve diğer medya kuruluşlarındaki kadın ve erkek meslektaşlarımız, izleyicilerin ve okuyucuların çevrelerinde olup bitenlerden haberdar olması için hayatlarını ortaya koyuyorlar. Karşı karşıya oldukları bu tehlikelerin ortasında gösterdikleri tüm cesaretten ötürü onları tebrik ediyorum. Bu, bazılarının sonsuza dek kaybolduğunu iddia ettiği gerçek gazeteciliğin canlı bir örneğidir.