Prof.Dr. Bilal Sambur
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi
TT

Akıl ve özgürlük

İnsanın sahip olduğu en önemli iki yetenek, akıl ve özgürlüktür. Kişi, insanlığını akıl ve özgürlük sayesinde gerçekleştirir. Aklın olmadığı yerde özgürlük, özgürlüğün olmadığı yerde akıl yoktur. Birisinin varlığı, diğerinin varlığını zorunlu kılmaktadır. İnsan, hayatında akla ve özgürlüğe sahip olmak zorundadır. Akıl ve özgürlük sayesinde, kişi nefes almakta, düşüncesi, duyguları ve davranışları gelişmektedir.
Kişi, başkasının aklıyla düşünemez, duygulanamaz ve davranamaz. Aklını başkalarının çıkarları için kiraya verenler, aslında başkaları tarafından kullanılan köleler olmayı kabul etmişlerdir. İnsanın özgür olması, kendi aklını kendisinin kullanmasını gerektirmektedir. Aklının efendisi olmayanlar, başkalarının kölesi olurlar.
Akıl ve özgürlük sayesinde felsefe yapılmakta, bilim üretilmekte, sanatsal faaliyet gerçekleştirilmekte, ahlaklı bir hayat sürülebilmekte ve  maneviyat tecrübe edilmektedir. İnsanın bütün tecrübeleri, yapıtları ve kazanımları, aklın ve özgürlüğün meyveleridirler. Akıl ve özgürlük sayesinde insan hayatı çeşitli, coşkulu, renkli ve yaratıcı olmaktadır. İnsani çeşitliliğin sürmesi, korunması ve gelişmesi için akıl ve özgürlüğe ihtiyaç vardır. İnsanın aklını atıl hale getirmesi, aslında insanlığına ait her şeyi atıl hale getirmesi anlamına gelmektedir. İnsanın su ve hava kadar ihtiyaç duyduğu şey, faal ve özgür akıldır.
İnsanın hayatta ki en hakiki rehberi, aklıdır. Başka insanlara, yapılara, kurumlara ve kaynaklara atfedilen sahte ve yapay rehberliğe kanmak, insanı  bataklığa ve çürümeye sevketmektedir. Akıl ve özgürlük sayesinde kişinin olgunlaşması ve gelişmiş bir hayat sürmesi mümkündür. Akıl ve özgürlükten yoksun olmak, insanın çocuksu, donuk, düşsüz, duygusuz ve düşüncesiz bir şekilde hayatını  harcamasına neden olmaktadır.
İnsanın özgürce aklını kullanmak suretiyle kendi adına karar vermesi gerekmektedir. Hiçkimsenin bizim hayatımız hakkında karar vermek şeklinde bir  hakkı ve imtiyazı yoktur. Tanrı, kimseyi hayatımızı yönetmek üzere üstümüze  kayyum olarak atamamıştır. Hayatımız, aklımız ve kişiliğimiz üzerinde  ideolojiler, inançlar, kimlikler ve hurafeler adına  tahakküm kurmak isteyenler, despotlardır. Aklını kullanmak ve özgür olmak konusunda insanın  çekingen davranmaması, akıl ve özgürlükten utanmaması gerekmektedir. Özgür ve aktif bir şekilde aklın kullanımı için kişinin yaratıcı, cesur ve ahlaklı olması gerekmektedir.
İnsan aklı, hiçkimsenin arka bahçesi değildir. Kişi, akıl alanına başkalarının gecekondular kurmasına izin vermemelidir. İnsan, akıl alanını sadece kendisine ait en değerli alan, güç, kaynak ve yetenek olarak korumalıdır.Kişi, göz bebeği gibi akıl ve özgürlük üzerine titremelidir.
Akıl ve özgürlüğün yokluğu, etkisizleşmesi ve atıllaşması durumunda, insan değersizleşmektedir. İnsanı değerli yapan tek  güç, akıl ve özgürlüktür. Akıl ve özgürlüğün kovulduğu ve ötekileştirildiği yerde her türlü ahlaksızlık egemen olmakta,  bilimsel çöküş başlamakta, felsefe ve bilgiye düşmanlık yapılmakta ve hiçbir şey insana sahici ve anlamlı bir şey söyleyememektedir.
Hiçbir makam ve mevki, aklın üstünde değildir. Aklın  açıklayamadığını açıklama şeklinde bir görevi ve misyonu olduğunu iddia etmek, şarlatanlık ve sahtekarlıktır. Akıl düşmanlığı yaparak, sahtekarlara ve şarlatanlara alan açılmamalıdır. Bazı güçler, kişiler ve kurumlar, akıl her şeyi açıklayamaz şeklinde bir söylemle kendilerinin akıl ötesi şeyleri açıklama şeklinde bir misyonları olduğunu iddia etmektedirler. Hiçkimsenin akıl ötesi olduğu farz edilen şeyleri açıklamak şeklinde bir hakkı, imtiyazı ve misyonu yoktur.
Ahlakın, bilimin, sanatın, felsefenin temeli akıl ve özgürlüktür. Aklı olmayanın, dini dahi yoktur. Akıl,  kim tarafından söylenirse söylensin, söylenilenleri doğru kabul etmek zorunda değildir. Hiçkimse, söylediklerini mutlak doğru diye akla dayatamaz. Akıl, bütün bilgileri, sözleri, değerleri, inançları, ideolojileri ve  kalıpları sorgulamalı, eleştirmeli ve yenilikler ortaya koymalıdır. Aklın önünde herkes sorgulanmayı kabul etmelidir. Akıl beni sorgulamasın ve ben akıl faaliyetinin dışındayım demek, aslında  yapaylık, çürmüşlük ve tükenmişlik anlamına gelmektedir.