Semir Ataullah
Lübnanlı gazeteci - yazar
TT

Şarkı söyleyen Dürzi prensesi

Sesi hala zamanın gerisinden gelerek şarkı söylüyor. Boğazında eşsiz ses telleri vardı. Sesinde Ümmü Gülsüm'ün, Feyruz'un veya Batı'da tanıdığım başka birinin sesinden emare yoktu. Geldi, şarkı söyledi ve gitti. Sanat hayatı yedi yıldan fazla sürmedi, ancak hayatındaki her şey benzersizdi. Şarkı söyleyen tek prenses… Sahneye çıkan tek Dürzi kadın… Siyasette aktif olan ve savaşlara karışan doğulu en ünlü kadın…
Cebel el-Arab’tan (Cebel ed-Duruz) Kahire'ye geldiğinden beri insanların ilgisini çekip başların kendisine dönmesini sağladı. Bölge İngilizlerin, Fransızların ve Almanların savaşına batmış durumdaydı. Asmahan (Esmahan), dağı için mücadeleye girmekten bir an olsun tereddüt etmemişti. Ancak dağın kızı, şehrin zalim ve kalpsiz olduğunu bilmiyordu.
Doğu'nun en muhafazakâr toplumlarından birinden gelen prenses, dönemin Arap dünyasının ışık saçan başkentleri Kahire, Kudüs ve Beyrut'taki renkli toplumların incisi oldu. Büyük isimler etrafında dönüyordu. Bu ise hakkındaki efsaneleri artırıyordu. Kraliyet Divanı Başkanı Ahmed Hassaneyn ile ilişkisi olduğuna dair haberler yankılanıyordu.
O dönemde Muhammed et-Tabi’i Mısır'daki en parlak yazardı. Tabi’i Asmahan’a hayran kalmış ve kendisini ona hizmet etmeye ve efsanesinin kayıtlara geçmesine katkıda bulunmaya adamıştı. Romancı üslubu ile Tabi’i Asmahan’ı (esas adı Emel el-Atraş) bir şarkıcıdan, haberleri hükümetler ve ordu liderleri tarafından takip edilen gizemli bir figüre dönüştürdü. Kendisi sanatsal ve politik bir fenomendi. 78 yıl önce bugün arabası Nil Nehri’ne uçup öldüğünde, Arap dünyası yasa boğulup dehşete kapılmıştı: Gözleri gibi gözleri, sesi gibi sesi bulunmayan prensesi kim öldürmüştü? İngiliz arkadaşlarının, Alman düşmanlarının, Fransızların veya Doğu'da kendisini şarkıcılık tahtından edeceğinden korkan Ümmü Gülsüm’ün öldürdüğü söyleniyordu.
Tüm efsaneler gibi, sonu belirsiz kaldı. Marilyn Monroe'nun ‘intiharı’ veya John F. Kennedy'nin öldürülmesi gibi katili olmayan bir suç… Tabi’i de dahil olmak üzere hikayesini yazanların kesin bir cevabı yok. Kendisinden sonra işlerini ve kardeşi Ferid’in işlerini devralan büyük abisi Fuad el-Atraş'ın anılarında veya her yıl açılan ‘İngiliz belgeleri’nde de bir cevap yok.
78 yıl oldu ve hala Asmahan gibi bir efsane gelmedi. Onun sesi gibi bir ses yok. Şarkı söyleyen bir tane Dürzi kadın yok. Hiçbir Arap şarkıcı kadın bu seviyede milletler oyununa giremez. Efsane Asmahan ile ilgili en anlaşılması güç olan şey, 30 yıldan fazla yaşamamış ve bu sırada üç kez evlenmiş olması. Cebel el-Arab’ın sessizliği, gelenekleri ve arkadaşları ile o günlerde tek başına bütün ışıkları üzerine topladığı Kahire'deki film ve şarkı stüdyoları arasında yaşamını sürdü.