Mişari Zeydi
Suudi Arabistanlı gazeteci- yazar
TT

Mukteda ve yeni bir ‘Taf’ devrimi

Mukteda es-Sadr ve hareketinin son birkaç gün içinde Irak siyasi hayatında yaptıkları bir dönüm noktasıdır.
Sarıklı popülist adam, gerek kendi illerinde gerekse nüfusun yoğun olduğu Bağdat'taki Sadr yanlılarının başkenti Sadr şehrinde olsun, güney ve orta Irak halkının büyük bir bölümünü yönetiyor.
Sadr yanlılarının parlamento binasına doğru yola koyulması şiirdeki şu mısraları andırıyor:

Düşmanına karşı biri onları yardıma çağırsa, savaşa koşarlar, sebebini sormazlar ve korkakların yaptığı gibi mazeret göstermezler.
Yakın bir zamanda Sadr yanlıları öfkeli bir şekilde Irak parlamentosuna girip çıktılar. Hem girerken hem de çıkarken işaret, Seyyid Mukteda es-Sadr veya bakanı Salih el-Iraki'nin Twitter hesabından yaptığı bir paylaşımla geldi!
Sadr yanlılarının parlamento baskını, Şii Koordinasyon Çerçevesi’nin milletvekili ve eski bakan Muhammed Şiya es-Sudani’yi başbakanlık koltuğuna aday gösterme ısrarından sonra yaşandı.
Bildiğimiz gibi Koordinasyon Çerçevesi, bugün Mukteda ve Sadr Hareketi ile siyasi ve kısmi halk savaşında olan Nuri el-Maliki liderliğinde İran'a bağlı büyük Şii partilerinin ve güçlerin bir araya gelmesi ile oluşan bir yapı.
Şarku’l Avsat’ın haberinde dediği gibi çoğu gözlemci, Sadr ve destekçilerinin bu baskınla geriye kalan siyasi gruplara ve özellikle Koordinasyon Çerçevesi içindeki siyasi hasımlarına ‘temsilcileri Meclis’ten çekilmiş olsa bile -Sadr Hareketi’nin 73 milletvekili yaklaşık bir ay önce Meclis’ten çekilmişti- denklemi tersine çevirebilecek güce sahip oldukları’ yönünde net bir mesaj verdikleri görüşünde.
Mukteda es-Sadr, başkent Bağdat’taki Yeşil Bölge ve Meclis binasına yapılan baskınla eşzamanlı olarak Twitter hesabından paylaştığı mesajda, “Birçok devrimci bâtılı, zulmü ve yolsuzluğu reddetmek için Taf ayaklanmasını güzel bir örnek ve model olarak aldı” ifadelerini kullandı. Sadr ‘Taf ayaklanması’ ifadesiyle Kerbela’daki Taf Savaşı’na ve İmam Hüseyin’in öldürülmesine atıfta bulunuyor. Şiiler önümüzdeki günlerde Aşure Günü’nü idrak edecek.
Bu atıf, bugün Koordinasyon Çerçevesi, İran yanlısı Haşdi Şabi ve Nuri el-Maliki ekibi ile Mukteda'nın ve taraftarlarının Irak'taki Şii sembolizmini tekeli altına almak için verdikleri gizli ve aleni mücadeleyi ortaya çıkarıyor.
Sadr Hareketi’ne yakın bir kaynak, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Hareket, hiçbir reformun yapılmasına fayda sağlamayan mevcut yönetim sisteminin değişmesi için sıfır saatine (zero hour) benzer bir şey ilan etti” ifadelerini kullandı. Başka bir deyişle, Sadr Hareketi bugün Şii egemen sınıfı ‘ekarte edip’ yerine Kürtler, Sünniler, sivil güçler ve Ekim Devrimi güçlerinden müttefikleri ile birlikte ‘Şii’ Sadr sınıfını koydu.
Bugün Irak'ta kilit soru şu: Sadr ayaklanması ne ölçüde gerçek, büyük, kapsamlı ve yeni bir değişimin emaresi olarak kabul edilebilir? Ya da bu, iktidardaki Şii ocağı üyeleri arasındaki bir iç çatışma mı? Yeri gelmişken Şii ocağı tabiri rahmetli Ahmed Çelebi'nin sözlüğünden mi?