Muhammed Rumeyhi
Araştırmacı yazar, Kuveyt Üniversitesi'nde Sosyoloji profesörü...
TT

Kuveyt’te duruma beklenti hâkim!

Kuveyt'in siyasi yazı nispeten sakin geçer ve "Kovid-19" döneminde hapsedilenler arasında seyahate gidenlerin çokluğu nedeniyle bu yıl daha sakin olması bekleniyordu. Ancak, bilhassa Veliaht Prens Şeyh Meşal el-Ahmed'in 22 Haziran 2022'de yaptığı Emirlik konuşmasının ardından, çeşitli güçler yaşanacak siyasi gelişmelerin beklentisiyle aktif hale geldi ve bu yaz beklendiği gibi sakin geçmedi. Kendisi geleneksel konuşmalardan farklı bir konuşmaydı. Çoğu gözlemci bu konuşmadan tahminler ve spekülasyonlarla geçen 4 haftanın ardından,  22 Temmuz 2022'de Şeyh Ahmed el-Nevvaf'ın (Emir'in oğlu) başbakanlık görevini üstlenmesini iyiye işaret kabul etti.
Kuveyt'in temsili yönetim deneyimi, altmışlı yıllarının başından bu yana devam ettiğinden nispeten uzun, ancak gelgitlerin karıştığı bir deneyim. Bu uzun deneyim dönemi birçok engel biriktirdi ve bunlar feshedilen son 2020 (uzun deneyim tarihinde 18. olan) meclisine kadar sürdü. Meclisler şu ya da bu nedenle 8 kez feshedildi, bunlardan 6’sı 21. yüzyılın içinde seçilen meclislerdi. Bu, siyasi tutumlardaki uyuşmazlığa, geçimsizliğe, uzlaşmakta zorlanıldığına işaret ediyor. Son meclis, siyasi uyuşmazlığın zirve noktasını temsil etti ve bu anlaşmazlık “İki başkanın gitmesi” sloganıyla kişilere odaklandı. Bu slogan bir miktar popülerlik kazanmış olsa da Kuveytli seçkinler için inandırıcı değil, çünkü onlara göre Kuveyt’te siyasi çalışma krizi sorunu bireylerden kaynaklanmıyor. Aksine oturtulan, uzun bir deneyim ve birçok aksaklıktan sonra kusurların bulunması ve düzeltilmesi için gözden geçirilmeyen yapılardan kaynaklandığını düşünüyorlar. 2020 meclisi büyük oranda yeni bir meclisti. Bir önceki meclisten sadece 19 üye yeniden seçilip bu meclise girerken, 31 üyesi ilk kez seçilmişti. Oy kullanma hakları olanlar arasında seçimlere katılım oranı “Kovid-19” pandemisine rağmen yüzde 62’ye ulaşmıştı ki, bu da tatmin edici bir oran. Gelgelelim ardından gelen krizler, meclisi ve görev yaptığı sürede kurulan ardışık hükümetleri işlemez hale getirdi. Birkaç milletvekilinin de görevlendirildiği son hükümet dahi siyasi çalışmayı batmış olduğu bu durumdan kurtaramadı.
Kuveyt siyasi organı, Veliaht Prens tarafından okunan Emirlik konuşmasını büyük bir memnuniyetle karşıladı, ancak bu organ şimdi ayrıntıları bekliyor. Bazı kıdemli politikacılar, sonraki aşama için farklı bir yol haritası öngörerek sosyal medyada önerilerde bulunmaya başladılar ama şu ana kadar idarenin bir sonraki aşamasının ana hatları net değil. İşler daha önceki birçok seçimin dayandığı mekanizmaya, özellikle de “tek oy” fikrine bırakılırsa, bir sorunu çözmek için aynı araçları kullanıp farklı sonuçlar beklemeye benzer. Bu durumda var olan darboğazdan çıkış imkânsız.
Bazıları halen, “seçim bölgeleri sayısını değiştirmek” veya “tek oy kanununu değiştirmek” ya da oy transferini önlemek için “kimlik ile oy kullanmak” gibi mekanizmalardaki değişikliğin bir sonraki meclisi kuşkulara, dolayısıyla feshedilmeye maruz bırakabileceğini düşünüyor.  Bu, siyasi çalışmayı dinamik değil, tamamen mekanik olarak gören bir bakış açısı. Şimdiye kadar izlenen bir dizi mekanizmada radikal bir değişiklik olmaksızın yapılacak seçimlerde meclise yeni yüzler girebilir, ancak Kuveyt'teki siyasi, idari ve kalkınma çalışmalarını engelleyen eski yönelimler aynı kalır.
Kuveyt'teki siyasi uygulamaların çoğu, özellikle sesini yükseltenleri ya da herhangi bir bloğu temsil ettiğini iddia edenleri “memnun etmeye çalışma” geniş başlığı altında yer alıyor. Buna karşılık Kuveyt halkının geneli, değişim, şeffaflık, yönetişim, tarafsız yasalar ilkelerinin tesis edilmesini istiyor. Bunları herhangi bir sosyal veya politik grubu memnun etmeye çalışmanın üstünde tutuyor. O halde mesele, kamu çıkarlarına anlık değil gelecek perspektifinden bakan bir siyasi irade ve kalkınma projesi tarafından yönetilen, eksiksiz bir reform tasavvurundan doğan kararlar gerektiriyor.
Mevcut bazı yasalar ilerlemeye yardımcı olabilir. Sözgelimi oy transferinin suç sayılması, keza ara seçimler ve paranın siyasi olarak kullanımının suç sayılması gibi. Daha önceki birçok seçimde büyük zararları olduğu tespit edilen hatalı “tek oy” gibi diğer yasalar da değiştirilmeli.
Tek oya dayanan seçim sonuçları incelendiğinde bu yasanın kusurları netleşiyor. Bir bölgeden seçilenlerin aldıkları oy sayısı arasındaki büyük fark da bu kusurlardan biri. Zira bazıları 5 bin veya daha fazla oy alırken, diğerleri 2 bin veya daha az oy almalarına rağmen bölgeyi temsil edecek 10 isim arasına girebiliyorlar! Bu yeniden gözden geçirilmesi gereken bariz bir kusur. Öyle ki, profesyonel ve kıdemli politikacılar arasında şöyle bir söz var: “İki bin oy topla, o zaman güvendesin!” Böyle bir ortamda tecrübe ve bilgi sahibi kişiler, nadir durumlar dışında seçim yarışına girmekten çekiniyorlar. Buna karşılık çoğu tecrübesiz çıkarcı kişiler, kabile, mezhep veya paraya arkalarını yaslayarak aday olmaya gayret ediyorlar. Bunun sonucunda meclis, çoğunlukla deneyimsiz ve gürültülü oluyor. Genellikle özel ve hizipçi çıkarların elde edilmeye çalışıldığı, hatta bunun için kimi zaman bakanlara şantaj yapılan bir yer haline geliyor. Sosyal medyadaki açıklamalarından ya da yazdıklarından bu tür bazı üyelerin bariz cehaletini görmek mümkün!
Öte yandan, kamu yönetimi yoğun nüfuslu toplumlara uygun yasalarla aşırı yüklü. Eskiden her sorun "bir yasayla çözülür" anlayışı vardı ve böylece birçok hata bürokrasiye yüklendi. Kuveyt'teki “resmi” düzenleyici kurumların sayısı 8’i aşıyor ancak üretimleri mütevazı! Şeyh Sabah el-Halid hükümetinin çok sayıda yozlaşmış yöneticiyi yargıya sevk ettiği ve bazılarının mahkûm edildiği doğru. Bu, tarihe Halid’in bir başarısı olarak geçecek. Ancak dikkat çekicidir ki, sosyal medyada yayınlanan tüm bu haberlerin takibi doğru olmadığının, söylenti ve spekülasyon olduğunun kanıtlanması durumunda sahipleri hakkında hukuki işlem başlatılması için sistemli bir çalışma halen yapılmadı. Bu yönde herhangi bir şey yok. Gerçek şu ki, şu ana kadar dijital ve (e-devlet) alanının geliştirilmesi sebepsiz bir şekilde yavaş ilerliyor.
Öte yandan meclisin mümkün olduğunca fazla sayıda üyesinin hükümette görev alması fikri de defalarca başarısız oldu. Yine de genellikle seçim amaçlı kullanılan ve halkın hoşnutsuzluğunu artıran bu genişletilmiş hükümet kurma fikrine zaman zaman başvuruluyor.
Bu nedenle, Kuveyt'teki bilinçli seçkinlerin beklentisi, geniş ve çok girişli bir reform beklentisi. Bunun yasal araçlarından bazıları hazır, bazıları da devreye alınmalı. Ancak şimdi asıl gerekli olan, bundan sonraki yol haritasını oluşturması gereken ana adımların kamuoyuna duyurulması.
Beklentinin çıtaları yüksek ve fırsatlar mevcut olabilir. İşler değişmeden olduğu gibi kalırsa, bu, kitleleri olumsuz etkileyebilir.
Sonuç olarak, gerekli reform süreci pahalı olabilir, ancak kendisini görmezden gelmek çok daha pahalıya mal olacak!