Abdurrahman Raşid
Suudi Arabistan’lı gazeteci. Şarku’l Avsat’ın eski genel yayın yönetmeni
TT

Irak'ta kaos

Çatışmaların yaygınlaşması, silahların kullanılması, devletin simgesi olan Cumhurbaşkanlığı Sarayının işgal edilmesi, ölüm ve yaralanmaların meydana gelmesiyle Bağdat eskisinden daha fazla tehlike altına girdi. Ordunun müdahalesi, kapalı yolların açılması ve çatışmaların kesilmesine rağmen, anlaşmazlık çözülmeden ülke sürprizlere gebe olmaya devam edecek.
Seçimlerin 10 ay önce düzenlenmesine karşın hükümet kurma mücadelesinin devam etmesi bu durumu besliyor. Acizlik, devletin ve faaliyetlerinin işlemez hale getirilmesi, hükümetin kurulması konusunda anlaşmaya varılmadığı takdirde Irak’ı “başarısız bir devlet” haline getirecek. İç rekabet ve iktidar mücadelesinin yanında Irak'ı kaosa ve başarısızlığa itenlerin de olduğunun farkındayız. Yeşil Bölge'deki çatışmalara Avustralya ve İngiliz diplomatik araçlarının bombalanması, gösterilerle ilgisi olmayan ABD Büyükelçiliğine roketli saldırı, Um Kasr'ın yanı sıra Kürdistan bölgesine İran hava saldırısı ve bölgenin petrol ihraç etmesini engelleme çabaları eşlik ediyor.
Irak'ı kim kaosa itiyor?
Cevap, Amerikalılar ülkeden yavaş yavaş çekilip, 170 bin askerden geriye sadece 2 bin asker bırakarak Irak'ı terk ettiklerinden beri, Irak'taki en etkili yabancı aktör olduğu için İran.
Başka hiç kimse değil, sadece Tahran devletin kılcal damarlarına kontrolünü dayatmaya çalışmakla suçlanıyor. Bu dayatma, şimdiye kadar temsilcilerinin başbakanlığa ulaşmasını ve parlamentoya egemen olmasını engelleyen diğer siyasi güçlerin meydan okumasıyla karşılandı. Ancak Irak, seçim projesinin başlangıcından beri hasta ve bir dengesizlik hali yaşıyor. İki büyük silahlı dini ve siyasi grup, Sadrcılar ile Koordinasyon Çerçevesi arasında çatışmaların patlak vermesi sürpriz değil. Mevcut kriz, 2010 seçimlerinde İyad Allavi'nin oyların çoğunu almasına rağmen, ikinci sıradaki Maliki'ye hükümet kurma yetkisi verildiğinde yaşananların sonucu. Bugün de Sadr Hareketi oyların çoğunu aldı, ancak koalisyon oylarına güvenerek Maliki deneyimini tekrarlamak isteyen "Koordinasyon Çerçevesi" atlayarak hükümeti kurma yetkisinin kendisine verilmesini talep etti.
Krizin anayasal yorumlar yeniden gözden geçirilerek ve seçim anlaşmazlıkları azaltılarak sorunun kökenine kalıcı bir çözüm arayışına katkıda bulunması, geriye kalan tek iyimserlik nedeni. Bunun için siyasi güçlerin, öncelikle mevcut kriz eğer devam ederse, hepsini tehdit edeceği konusunda hemfikir olmaları ve samimi bir istek duymaları gerekiyor.
Irak'ın kaos ve acıdan uzak bir tatile ihtiyacı var. Bu, dünün krizlerinin uzun bir uzantısı. Krizleri doğuran ana bir işgaldi; sonuçlarıyla Saddam'ın Kuveyt'i işgali, ardından Amerikan işgali ve çatışmaları, şimdi ise neredeyse 10 yıldır devam eden büyük boşluk ve parçalanmadır.
Bölge ülkeleri kaosa ve yeni bir savaşa tahammül edemez. Kaos bu güne kadar bölge ülkelerinin dörtte birini etkisi altına aldı.