Mustafa Fahs
TT

Nükleer İran ve kısa mesafe yarışı

İran nükleer dosyası için Viyana’da toplanan taraflar görevlerinin başarısızlıkla sonuçlandığını kabul etmekten kaçınıyorlar. Kriz yarışının verilen bütün tarihleri aşmasına ve kısa mesafelerinin bazıları tarafından günler, bazıları tarafından aylarla sınırlanmasına rağmen, uzun mesafe diplomasisine bağlı kalıyorlar. Müzakereler için yeni bir tarih belirlenene kadar (İlgililer, bunun ABD'deki ara seçimlerden ve İsrail'deki yasama seçimlerinden sonra olacağı konusunda hemfikir) müzakere heyetlerinin ülkelerine döneceklerinin duyurulması beklenirken, yarış kızışarak farklı bir yöne evriliyor; ya kalan zayıf umutları yıkacak ya da müzakere denklemini alt üst edecek.
Viyana müzakerelerinin son turunun resmi ancak hala ilan edilmemiş başarısızlığının ardından, İran ile 5+1 ülkeleri arasındaki müzakerelerin zaman sıkıntısından muzdarip olduğu aşikâr. Bu zaman sıkıntısının yankıları müzakerelerin özünü tehdit etmeye başladı. Şu andan itibaren seçimler (ABD ve İsrail seçimleri) sonrasına kadar hiçbir taraf, dosyayla ilgili tarafların eylemlerini tahmin edemez. Özellikle de Tahran ve Tel Aviv’den bahsediyoruz. Bu iki ülke kısa bir yarışta tüm seçeneklere hazırlar. Ya çözüm yoluna gidecekler ya da çarpışacaklar. Çözüm daha karmaşık olduğundan ve her iki tarafı da memnun edecek bir sonuca varmak zor olduğundan, çarpışma daha olası. Ancak iki ülke arasında çarpışma bu sefer doğrudan olabilir.
Önce Tahran’ı ele alalım. Bu yarışta, yani müzakerelere dönene kadar kalan sürede Tahran, yeni bir müzakere gerçeğini dayatmasına yardımcı olacak şekilde bölgede veya nükleer programında bazı adımlar atabilir. İran liderliğinin, provokatif seçeneklere gitmesi ve bu turun sonu ile yeni turun tarihinin duyurulması arasındaki boşluktan yararlanarak, uranyum zenginleştirme seviyesini yükseltmesi mümkün. Bu da demek oluyor ki, ya bir nükleer savaş başlığına sahip olacak ya da nükleer bir silaha sahip olmasını sağlayacak uranyum zenginleştirme seviyesine ulaşacak. İran, nükleer bir savaş başlığı veya yüzde 85'i aşan bir uranyum zenginleştirme seviyesi ile Viyana’ya dönmesinin müzakerelerin doğasını değiştireceğine emin. Yani ‘nükleer İran’ müzakerelerde daha güçlü bir konumda olacak ve kendi şartlarını dayatma gücüne sahip olacak.
Meseleye bölgesel olarak bakarsak, İran’ın dış teçhizatları tam tekmil hazır ve işaret bekliyor. ‘Bölgesel nüfuzunun’ ‘nükleer’ dosyadan tamamen ayrı bir dosya olarak ele alınmasını reddeden Tahran, ne zaman uluslararası seçenekleri daralsa bölgesel hamlelere sığınıyor. Hemen dosyalar arasında bağlantılar kurmaya davranıyor. ‘Nükleer’ dosyanın bölgesel güvenliğe girmesi, enerji kaynaklarına Avrupa'nın ihtiyacı olması ve Güney Lübnan sınırlarının savaşın ve barışın anahtarlarından biri haline gelmesiyle kartların yeniden karıldığı yeni bir aşamaya hazırlanıyor.
Öte yandan, uluslararası toplumla nispeten uzlaşı içinde olan 'nükleer bir İran' ile güzelce geçinip gitmeyi reddeden Tel Aviv, İran ile ilgili yapılacak herhangi bir anlaşmanın kendisini bağlamadığını vurguluyor. Bu yüzden bölge ve dünya, yeniden müzakerelere dönene kadar bu süre zarfında Tel Aviv'in elindeki araçlarını ve gücünü Tahran'ın izlediği nükleer yolu kesmek için kullanmasından korkuyor. Kısa mesafe yarışındaki en tehlikeli şey, zamanın daralmasının İsrail'i, Tahran'ın, ulusal güvenliğine tehdit olarak gördüğü herhangi bir nükleer güce sahip olma ihtimalini sonlandıracak önlemler almaya itecek olması.
Aynı şekilde özellikle kış yaklaşırken enerji faktörü, Avrupalıların buna olan ihtiyacı ve Tahran ile Tel Aviv arasında ihracat konusundaki rekabet, kısa mesafe yarışının bir parçasını oluşturuyor. Tahran, Avrupalıların bileklerini bükmek ve onlara enerji ihtiyaçları üzerinden şantaj yapmak için bahse giriyor. Buna karşılık Tel Aviv ise İran'a alternatif olabileceğine işaret ediyor. Bu da aralarındaki çatışma olasılığını artırıyor.
Dolayısıyla bu kısa sürede diplomatik olmayan yanıtlar taşıyabilecek en zor soru şu: İran, ABD’deki ara seçimler ve İsrail’deki yasama seçimleri sorunsuz geçene kadar eli kolu bağlı oturacak mı? Aralarındaki yarış kısa mesafeli olmasına rağmen bitiş çizgisine ulaşmadan patlayabileceğinden, Tel Aviv hassas bir güvenlik anında tek başına hareket eder mi?