Emel Musa
Tunuslu şair ve yazar
TT

Kırsaldaki kadınlar ve genetik dayanıklılık

Uluslararası toplum, Dünya Kadın Çiftçiler Günü'nü anıyor. Bugün, özellikle kırsal kesimdeki kadınlara ve kız çocuklarına odaklandığı için çok önemli ve özel olduğunu düşündüğümüz bir gün. Dünya Kadınlar Günü gibi diğer uluslararası günler, kadın konusuna kapsamlı ve genel bir bakışla yaklaşmaktadır. Bu yaklaşım, genel şeyler dışında sorunların çözülmesine olanak tanımıyor. Çok boyutlu yaklaşımın genel boyutu bile aynı boyutun süreci ve derinliği bakımından bir sosyal değişkenden diğerine farklılık gösterdiği gerçeği göz önüne alındığında kusurlu kalmaktadır.
Dolayısıyla, şehir merkezindeki bir kadın ile kırsal kesimdeki bir kadın tamamen aynı sorunlardan muzdarip değildir. Bu, her ortamın niteliğinin, kadınların ve kızların gerçekliğini etkileyen belirli özellikleri olduğunu gösterir.
Peki, kırsal kesimin hala büyük ve derin bir rol oynadığı, tutum ve davranışların şekillenmesine katkı sağladığı ülkelerimizde kırsal alanlardaki kadınların durumu nasıl?
Arap kadın ve genç kızlarının üçte birinden fazlasının kırsal alanlarda yaşadığını belirtmek yerinde olacaktır. Yani önemli bir demografik boyuttan söz ediyoruz. Kırsal çevrede gelişmenin zayıf olduğu ve bir iş gücü olarak kadının varlığının baskın geldiği düşünüldüğünde bu ilk bakışta, kadınlar ve kız çocukları arasında işsizlik gibi kırsal ortamda ikiye katlanan sorunların olduğunu göstermektedir. Belki de tarım sektöründeki kadınların durumu, bu kadınların yaşadıkları zorlukların en iyi kanıtıdır. Zira kadın, tarım arazilerinin mahsullerini toplayan ancak karşılığında çok düşük bir ücret alan emekçi iş gücünü temsil etmektedir. Ayrıca kırsal kesimdeki kadın ve kızların oranı yarı, hatta bazen yarıdan da biraz fazla olmasına rağmen, toprak sahibi ya da toprak mülkiyetine ortak değiller.
Kırsal alanda acı çeken ve tüm zor işleri yapan köylü kadınlar, bir iş gücünden başka bir şey değillerdir ve erkeklere zenginliği hasreden ataerkil kültürel hegemonyanın gölgesinde yaşarlar. Başka bir deyişle kırsal kesimdeki kadınlar ve genç kızlar, servet oluşturmanın temel direklerinden olmalarına rağmen bu servetten çok az bir pay alırlar.
Şehirli kadınların durumunda olduğu kadar üzerine yeterince eğilmediğimiz bir kültürel adaletsizlikle karşı karşıyayız. 2022'de eşit olmayan bir ücretten bahsetmeyi, Arapların harekete geçip kapatması gereken ve ülkemizdeki kadınlarımızın ve genç kızlarımızın çabalarına yakışmayan bir eksiklik olarak görüyoruz. Arap kadınlarının bugün kırsal ve kentsel alanlarda yaptıklarının, önyargıları güçlü bir şekilde yıktığını ve toplumlarımızın yetişme, uyum sağlama, direnme ve yaratıcı olma yetenekleri hakkında yeni mesajlar gönderdiğini açıkça itiraf edelim.
Bu noktadan hareketle, kırsal kesimlerimizde kadınların dayanıklılığının güçlendirilmesi acil ve önemli bir konudur. Kadınların üretim araçları, toprak ve devlet kurumlarının güvence sağlaması açısından ekonomik olarak güçlendirilmesi için ulusal planların geliştirilmesi ve tecrübelerin paylaşılması gerekiyor. Böylece kadınlar, yaratıcı projelerin aktörleri olarak itici bir güç olarak ekonomiye entegre edilebilirler.
Bugün ülkelerimizde güçlü bir şekilde vurgulanmayan şey, ekonominin hızını değiştirmek ve günümüz Arap aile sorunlarıyla mücadele etmek için kırsal kesimdeki kadınlara ve kızlara yatırım yapılması gereğidir. Zira kadınları ekonomik bağımsızlık konusunda desteklemek, kırsal kesimlerdeki kız ve erkek çocukların okulu terk etmesini ve ekonomik olarak sömürülmesini engellemek için pratik bir çözüm mesabesindedir.
Aslında dernekler kırsal kesimlerde önemli bir rol oynayabilir. Ataerkil bir kültürün egemen olduğu ve bir değerler sistemi tarafından yönetilen ortamda, zihniyetleri değiştirmek ve kadın ve kız çocuklarının haklarını desteklemek için çok büyük bir iş yapılması gerekiyor. Böyle bir ortam, genelde kadınların, özelde ise kırsal kesimdeki kadınların en olası ilerlemesinin toplumun bir bütün olarak ilerlemesine bağlı olduğuna kani olmuş ülkelerimizin politikalarına bazen engel teşkil ediyor. Kadının ekonomik olarak güçlendirilmesi demek; kırsal alandaki ailelerin de güçlendirilmesi, fakirlikten korunması, eşler arasında ve çocuklar üzerinde bunun yansımalarının engellenmesi demektir. Barış ve güvenlik kadınlardan geçmelidir. Kadınlar bunların muhafızlarıdır. Ekonomik güçlendirme, uluslararası olmadan önce ulusal güvenlik ve barışı devam ettirmenin ilk ve temel kaynağıdır.
Fikir oldukça basit: Kırsal kesimdeki kadınlar genetik olarak dayanıklıdır. Toprağın kendisini sürenlere, mahsullerini ve zeytinlerini hasat edenlere verdiği ilk ders sürekli güçlü durmaktır.
Ancak dayanıklılık, güçlendirilmesi gereken bir yetenek ve niteliktir. Bu da ancak ekonomi ile olabilir.
Ekonomik güçlendirme bir ilaçtır. Bunu uygularsak, toplumsal yapı tüm parçalarında bir iyileşme olduğunu fark edecektir.
Kırsal kesimlerdeki kadınlar genetik olarak dirençlidir ve ülkelerimiz, kazanımlara dayanmalarına yardımcı olmalıdır.