Hasan Ebu Talib
TT

İsrail'de bir iç savaş: Neden olmasın?

İç savaş, araştırmacılar ve ilgili araştırma merkezleri arasında kafa karışıklığına neden olan bir kavramdır. Bazıları, rejimi ve kurumlarını kontrol etmek amacıyla devlet içindeki gruplar arasındaki şiddet durumunu açıkladığını düşünürken, bazıları örgütlü ve silahlı halk grupları ile mevcut hükümetin destekçileri arasında ya siyasi ve ekonomik olarak boşa harcanan bazı avantajları elde etmek ya da hükümeti devirmek ve yönetimi tekeline almak için bir çatışma durumu olarak görüyor. Her iki durumda da kaos çıkar ve kan dökülür. Bir bütün olarak toplumun durumu, en azından bir süreliğine, yeni muzaffer veya üzerinde anlaşmaya varılan rejim, çatışmanın sonuçlarını yansıtan merkezi hükümet kurumlarını belirginleştirene kadar kötüleşir. Bu toplumsal şiddet durumuna yol açan nedenler çoktur. Nüfus gruplarının ideolojik, etnik veya dini nedenlerle siyasi ve ekonomik olarak marjinalleştirilmesi, hükümetin zayıflığı, toplumun tüm kesimlerinin dengeli bir şekilde temsil edilmemesi ve stratejik bir hedefe ulaşmak ayrıca işbirlikçileri karşılıklı avantajlar elde etmek için toplumun bir kesimini veya belirli grupları hükümete karşı isyan etmeye motive eden dış müdahaleleri bu nedenler arasında sayabiliriz.
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Binyamin Netanyahu hükümetini, ülkeyi Yahudiler arasında bir iç savaşa sürükleyebilecekleri düşünüldüğünde, yargı reformu adı altında kodlanacak önlemlerin tehlikesi konusunda uyardığında birçok İsrailli uzman bu uyarı hakkında araştırma ve analizler yayınladı. Bazıları uyarıyı tamamen yerinde bulurken, diğerleri bunu İsrail varlığını karakterize eden demokrasi durumuyla tutarlı olmayan bir abartı olarak gördü.
Burada dikkat çekici olan, Cumhurbaşkanı’nın uyarısı inkar edilmesi güç gerçeklere ve sahadaki gelişmelere dayanmasıdır ve bunların tümü İsrail sokaklarının siyasi aşırılıklara sapmasıyla bağlantılıdır. Bu durum devletin yapısını değiştirmeyi ve seküler mağlupların üstesinden gelmeyi ve varlığın kuruluşundan bu yana hüküm süren resmi ve geleneksel hükümet temellerini değiştirmeyi amaçlayan aşırılık yanlısı bir sağcı hükümet ortaya çıkardı.
Bir Yahudi iç savaşının patlak vereceği uyarıları, bir grup uzman, tarihçi ve bazıları hizmette, diğerleri yedekte olan birçok kıdemli subayı da kapsayacak şekilde genişletildi. Herkes İsrail'in, Netanyahu hükümetinin hükümet içerisindeki ilişkileri değiştirmeyi amaçlayan yasa tasarıları nedeniyle Yahudiler arasında büyük bir çatışma döngüsüne girmeye elverişli olduğunu düşünüyor. Hükümet, yürütme organıdır ve yargı makamı içindedir. Böylece hükümet Yargıtay'ın oluşumuna ilişkin görüşünü dayatıyor. Knesset'te çoğunluk tarafından onaylanan yasaları veto etme yetkileri azaltıldı. Bu durum, Netanyahu'ya, suçlandığı yolsuzluk olayları nedeniyle herhangi bir adli yargılamadan kaçma imkânı veriyor. Ona, yargının herhangi bir itirazı olmadan hükümet koalisyonunun diğer yolsuzluğa bulaşmış üyelerine bakanlık pozisyonları verme ve bunlarla ilgili önceki kararlarını geçersiz kılma hakkı tanıyor. Bu, iktidarın yargıyı aştığı anlamına geliyor. Bu, hükümete, varlığın üzerine inşa edildiği temellerin çoğunu değiştiren yasaları geçirmesi için sınırsız alan sağlıyor. Ayrıca hükümetin niyetlerine itiraz edenlere, kademeli olarak ortadan kaybolacak gibi görünen demokratik özellikler verdi.
Öte yandan protestocular ve muhalefet, demokrasiyi ve yargının bağımsızlığını savunan sloganlar atarak, İsrail'in her şeyden önce Amerikan çevrelerindeki güçlü savunucuları arasında sahip olduğu altın imajını koruyor. Bu da onları, saf ve demokratik bir Yahudi varlığının hayatta kalması için temel bir koşul olarak İsrail hükümetlerinin Filistin topraklarının işgalini pekiştirmek ve Filistinlilerin haklarını heba etmek için yaptığı her şeyi desteklemelerini haklı çıkarıyor.
Temelde ayrımcı bir demokrasiyi savunmak, İsrail'in kendisinin hayatta kalmasına ilişkin büyük korkulara da uzanıyor. Lior Ben-Ami, Yediot Ahronot'ta ‘Torunuma’ başlığı altında geleceğe mektup yazarak “Selam torunum, nasılsın? İsrail halkı nasıl? İsrail diye bir şey var mı? Ben senin büyük büyükbabanım” ifadelerini kullandı. Bunun sebebin otoriter bir rejime geçişte yattığına işaret etti. Bir Yahudi'nin diğer Yahudi kardeşini öldürmesine yönelik uyarı, güvenlik ve askeri alanlarda uzman kişilerin açıklamalarında sık sık dile getirilen bir ifade haline geldi. Demokrasi kendini yeniden toparlayana kadar kaosa ve kanlı çatışmalara yol açar.
İsrail'in hayatta kalma korkusu, kaçınılmaz bir savaşa doğru kayan sahnenin boyutlarından birini temsil ediyor. Dindar Siyonist partiler başbakana şantaj yapıyor ve onu koalisyondan çekilmekle tehdit ediyor. Bu, hükümetin düşmesi ve yargılanması ve siyasi geleceğini kaybetmesi, üzerinde anlaşmaya varılan yasaları hükümette devam etmesi için bir temel olarak geçirmekte ısrar etmesi anlamına gelir. Ayrıca Filistin topraklarının tamamını ele geçirme ve yerleşimi hızlandırma ve Filistinlileri mümkün olan en kısa sürede yerinden etme şeklindeki sağcı ideolojik vizyonuyla ilgili kişisel çıkarlarla ve diğerleriyle ilişkilendirilir. Aynı zamanda, Yahudi Gücü Partisi’nin Başkanı Ben Gvir tarafından birden çok kez ifade edilen başlangıcından bu yana devlet kurumlarında gözlemlenmeyen Doğu Yahudilerinin hakları ve Batı Aşkenaz Yahudilerinin yargıya, medyaya, üniversitelere ve ordu ve polisin üst kademelerine nüfuz etmesine karşı koyma gibi etnik boyutlarla da bağlantılıdır. Bu boyutların toplamı, Yahudi toplumunun bileşenleri arasındaki çatışmanın karmaşık hale gelmesi, etnik boyutlar ve devletin yapısını ve yönetim yöntemini aşılması ve kontrol edilmesi ve yeniden şekillendirilmesi ve yakın veya uzak sonuçlarına dair en ufak bir önem vermeden yeni gerçeklikler dayatılmasının iç içe geçmesidir.
İç savaşla ilgili çalışmalarda, çatışmaların ve şiddetin devam etmesiyle çatışan tüm güçler için olumsuz sonuçlarının arttığı, ancak İsrail örneğinde yansımalarının erken başladığı tespit edildi. Ekonomik olarak, İsrail bankalarından normal oranın on katını aşan oranlarda para kaçırma söz konusu. Banka başkanları, Maliye Bakanı Smotrich ile yaptıkları görüşmede, İsrail ekonomisi ve İsrail bankalarının dış pazarlardaki konumu üzerindeki bu tür bir eğilimden kaynaklanan tehlike duygularını dile getirdiklerinde herhangi bir tehlikeyi reddetti ve bekleyen reformların bu konuların ötesine geçeceği konusunda ısrar etti. Aynı kapsamda, elektronik alanında faaliyet gösteren büyük bir şirketler grubu, yurt dışı operasyonlarından içeriye 2,2 milyar dolar aktarmayı durdurdu. Ayrıca teknoloji alanında çalışan 37 şirket de dahil olmak üzere 50 şirket yatırımlarını İsrail dışına taşıdı. Ekonomistler, İsrail'in kredi notunda ve yabancı yatırımda düşüş uyarısında bulunuyor.
Aşırı sağın etkisine karşı protesto gösterileri, sık sık halk gösterilerinin ve protestolarının yapıldığı geleneksel biçimlerin ötesine geçiyor. İsrail standartlarına göre yüksek askerlik hizmetinde bulunan ve bir kısmı üniversitelerdeki araştırma merkezlerinde ve çeşitli sivil kuruluşlarda çalışan kıdemli yedek subayların artan bir katılımı söz konusu. İki yedek subay da yenilikçi bir eylem gerçekleştirerek Golan'daki bir bölgede kullanılmayan bir İsrail tankını kaçırdı. Bunun üzerine iddia edilen yargı reformunu reddeden bir bildiri asarak bazı sokakları dolaşıp insanları imzalamaya davet ettiler ve büyük bir ilgi gördüler. Tutuklanmalarının ardından içlerinden biri temyize başvurduğunu doğruladı.
Ülkelerin ve bölgelerin iç istikrarını analiz etmeye yönelik araştırma, inceleme ve yapay zekâ programlarında-ki bunlardan biri ünlü bir İsrail programıdır- yer alan iç savaş göstergeleri, İsrail örneğinde doğrulandı. Teorik olarak mümkün olan ABD baskına alternatif başka bir görüş olmadıkça, en kötü olasılıkları da beraberinde taşıyor.