Semir Ataullah
Lübnanlı gazeteci - yazar
TT

Egemenlik

Lübnan eski Cumhurbaşkanı Mişel Avn, yıllarca tüm dürüstlüğüyle ve açıklığıyla vatandaşlarına Lübnan'ın cehenneme gideceğini söyledi. Ama ona inanmadılar. Ona güvenmediklerinden değil, hakkında çok şey duydukları bir yere gitmek istemediklerinden dolayı inanmadılar. Cumhurbaşkanı sonra “ülkeyi aldığı günden daha iyi bir şekilde halefine teslim edeceğini” söyledi. Bu yüzden kafaları karıştı. Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndan çıktığında, destekçileri Özgür Yurtsever Hareket’te toplandı, şarkılar söyledi, güçlü seslerle “seninle biriz” marşını haykırdı. Ve halen de devam ediyorlar.
Bu onların kararı, özgürlüğü ve seçimidir. Fakat Yerinden edilmiş halkının hazırladığı yürüyüşü tamamlaması, çocuklarını aç bırakması, okullarının kapılarını kapatması, tarihi bağlarını koparması, on binlerce genci göç ettirmesi, ulusal para birimini tarihinin en kötü seviyesine batırmasında Lübnan’ın suçu nedir? Ve diğer her şey bunun için geçerlidir. Lübnan’a ve Lübnanlılara olan en kötü şey... Somun fiyatından ilaç kaybına, iş kaybına, kalıcı umut kaybına kadar her şey…
Bu düşüşün kısa bir sembolünü ortaya koymak istiyorsak siyasette Cibran Basil ve parada, Merkez Bankası Başkanı Riyad Selame karşımıza çıkıyor. Birincisi, cumhurbaşkanı seçilmek ya da atayan kişi tarafından cumhurbaşkanlığına atanmak isteyerek enkazın üzerinde duruyor. İkincisi, Lübnan lirasının gövdesinin üstünde oturuyor. Hakimiyetinin yüzyılın sonuna, Lübnan'ın sonuna ve mevduatın sonuna kadar uzatılmasını bekliyor.
Hıristiyanların siyasi lideri en azından yolsuzluk suçlamalarıyla ilgili en sert ABD yaptırımları listesine tabi. Finansal lider ise İsviçre – Avrupa – Lübnan üçgeninde zimmete para geçirme ve eşi ve erkek kardeşi ile kara para aklama suçlamalarına ilişkin soruşturmaların konusu. İkisi de oturuyor! Her ikisi de Lübnanların ve yasaların karşısında ve iki aç ve hüzünlü ölü karşısında oturuyorlar. Lübnan tarihinde hiçbir zaman, bu kadar yüksek sayıda baba çocuklarını geçindiremedikleri için intihar etmemiştir. İlk olarak çocuklarının taksitlerini ödeyemeyen bir baba intihar etti. Son olarak da başka bir kararlı baba evinin önünde kendini başından vurarak kendini öldürdü. Böylece çocuklarının anılarına bu kan sahnesini bırakmayacaktı.
“Seninle biriz” ama nereye ve ne zamana kadar? Günlük haber bülteni yabancılaştı ve politikacıların küstahlığından tiksindi. Bu yüzden ağlıyordu. Sadece ağla. Başka duygular için zaman yok. Ülke, beklentinin doğruluğuna göre cehennemde ve Maronit liderleri Cumhuriyet'ten, liradan ve egemenlikten geri kalanlar için savaşıyorlar.
Lübnanlılar her şeyde egemenlikten daha az bir şey kabul etmiyorlar. Onları okumalarına bile izin vermeden büyük egemenlikle ‘anlaşmalar’ imzaladılar. Cumhurbaşkanı tam bir egemen atmosferde seçildi. Mişel Avn’ın egemen bir cumhurbaşkanı olarak gelmesi için Cumhurbaşkanlığı makamı iki buçuk yıl boş kalacaktı. Şimdi makamın ondan sonra ne kadar boş kalacağını bilmiyoruz. Ancak her durumda bir olma ve başka bir egemenlik belirtisi yoktur.