Meşal Sudeyri
TT

Eski Endülüs’ten bir koku

Endülüs'teki son Müslüman kalesi olan Gırnata Emirliği’nin yıkılmasından sonra inşa edilen ilk caminin ziyaretçileri, Ramazan ayını, oradaki Ramazan atmosferinin kendilerini Endülüs günlerine götürdüğü Elhamra Sarayı yakınlarında ihya ediyorlar. Granada'daki Ulu Cami, eşsiz manzaralı bahçelerinin yanı sıra, görenleri Endülüs medeniyeti günlerine götüren mimarisiyle de dikkat çekiyor.
Cami, ziyaretçilerini taşlarına kazınmış ve Gırnata Emirliği’nin resmi sloganı olan ‘Allah'tan başka galip yoktur’ ibaresi ile karşılıyor. Mihrabı ise Kurtuba'daki Ulu Cami'yi andırıyor. Mübarek Ramazan ayının gelişiyle birlikte cami, Endülüs'ün en büyük saraylarından biri olan ve bir süre daha yönetim merkezi olarak kalan el-Hamra Sarayı’nın gölgesinde oruçlarını açan daha fazla Müslüman’ı kendine çekiyor.
Anadolu Ajansı muhabirine konuşan Granada'daki Ulu Cami’nin Genel Sekreteri Zacarias Lopez Rejon, "İftarımızı şimdi hurma ve sütle açtık. Namazdan sonra da Fas çorbası harira servis ediliyor. Akşam namazı sonrası teravih kılıyoruz. Tüm ay içerisinde iki kez Kur'an hatmediliyor” dedi. Caminin inşasında oldukça zorlandıklarını, ekonomik ve siyasi nedenlerle sürecin uzadığını, nihayetinde 2003 yılında caminin ibadete açıldığını ve o zamandan beri,  tüm Müslüman ziyaretçilerine hizmet verdiğini belirtti ve ekledi;
”Cami hem Granada'ki tüm Müslümanlar hem de komşuları için bir nimet. Bir camiye sahip olmak bizim için çok büyük anlam ifade ediyor.”
Ayrıca İslam’ın doğal bir şekilde her zaman Granada'nın bir gerçeği olmaya devam ettiğini, hatta özünü şekillendirdiğini ve bunun inkar edilemez bir gerçek olduğunu, Granada'daki Müslüman toplumunun yalnızca yerel ya da ulusal değil uluslararası açıdan da önemli bir yere sahip olduğunu belirtti.
Şehirdeki Ramazan günleri ve atmosferinden de bahseden Rejon, Ramazan’ı yılın en güzel ayı olarak niteledi. Bu rahmetli ay içerisinde yüzeysel yaşanan materyalist hayatın bırakıldığını ve insanlarda bilincin öne çıktığını söyledi. Zaman zaman İslam hakkında bilgi almak isteyen bazı grupları ağırladıklarını anlattı ve “Camimiz bugüne kadar pek çok zorluklarla karşılaştı ve ekonomik desteklerle ayakta kaldı. Elbette Allah'a güveniyoruz. Allah bir caminin kapanmak zorunda kalmasına izin vermeyecektir. Ancak devam edebilmek için tüm dünyadan yardıma ihtiyacımız var" dedi.
Ulu Cami cemaatinden olan Muhammed İbrahim Perez ise Granada’da Müslüman olmayı, "5 asır sonra kaybolmuş bir geleneğe dönmek" olarak tanımladı.
Yazıyı Endülüs'teki son Müslüman kalesi Granada'nın düşüşünden sonra şair Ebu’l Beka er-Rundi'nin ‘Endülüs’e Ağıt’ adındaki tarihi şiirinin giriş kısmıyla bitiriyorum:

Her şey tamam olunca baş gösterir eksilme
Bu yüzden kanmasın hiç kimse hayatın güzelliğine
Gördüğün gibi olaylar deveran eder
Zaman, insanı sevindirse birçok kez de üzer