Cibril Ubeydi
Libyalı araştırmacı yazar
TT

ABD’nin Libya’da çatışmayı önleyip ‘istikrarı’ getirmeye yönelik 10 yıllık planı

ABD, aralarında Libya’nın da olduğu bir dizi ülkede istikrarı yeniden sağlamak için 10 yıllık stratejik bir plan açıkladı. Libya, kaostan, milislerden, hatta çok uluslu paralı askerlerden ve gerek iki hükümete gerek iki parlamentoya gerekse iki merkez bankasına sahip olmasıyla keskin bir siyasi bölünmeden muzdarip. Öyle ki aynı ülkenin iki bölgesi arasında tedavülü yasak olan bir para var. Ülkenin adı ‘Libya Devleti’ olmasına rağmen Doğu dinarı (madeni para) Batı'da, Batı dinarı (kağıt) Doğu'da geçmiyor.
ABD Başkanı Joe Biden, Çatışmayı Önleme ve İstikrarı Teşvik Etme Stratejisi Yasası’nın onaylanması ve 10 yıllık bir plan çerçevesinde yürürlüğe konulması için Kongre'ye sundu. Yasa Libya’yı da kapsıyor.
ABD’nin 10 yıllık planı için ABD'nin Libya Büyükelçisi Richard Norland şöyle dedi:
“ABD, Libya'da çatışmayı önlemek ve istikrarı sağlamak için yapıcı ortaklıklara ve yerel topluluklar düzeyinde programlara dayalı (10 yıllık) yeni bir strateji hazırladı. Bu ortaklıklar, Libya halkının istikrar, hesap verebilirlik ve sorumlu yönetişimin sağlanmasına yönelik beklentilerini destekliyor.”
Beyaz Saray'dan yapılan açıklamaya göre ABD’nin stratejik planı, ‘ABD'nin Libya halkının yanında yer alma ve kamu hizmetleri sunup tüm alanlarda ekonomik büyümeyi teşvik edebilen seçilmiş tek bir hükümete doğru ilerlemeyi destekleme taahhüdünü yeniden vurguluyor.’ Beyaz Saray'a göre plan, ‘demokratik ve istikrarlı bir rejim inşa etmek için şiddeti azaltmaya yönelik yerel çabalara dayanıyor’. Bu girişim, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Başkanı ve ABD Afrika Kuvvetleri (AFRICOM) Komutanı’nın yanı sıra ABD Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Barbara Leaf’in Libya’nın hem doğusunu hem de batısını ziyaret edip buradaki taraflarla görüşmesinden ve Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi ve BM Libya Destek Misyonu (UNSMIL) Başkanı Abdullah Bathiliy’i desteklemek üzere ABD'nin Libya Büyükelçisi’nin tekrar tekrar yaptığı ziyaretlerden sonra başlatıldı.
Nihayet Libya'nın istikrarı bölgesel ve küresel düzeyde acil bir gereklilik haline geldi. Herkes Libya’nın Kuzey Afrika'nın merkezinde bir coğrafi konumda bulunduğunu, altı Afrika ülkesiyle çevrili olduğu için Afrika'ya açılan kapı olduğunu, derinliğinin Afrika'ya açılan kapı olarak Sahra Çölü'ne uzandığını, Sahel-Sahra ülkelerinin başını çektiğini ve Avrupa'nın güney kıyıları açıklarında yaklaşık iki bin kilometre uzunluğunda bir kıyı şeridine sahip olduğunu hatırladı. Tüm bu noktalar Libya'yı bölgenin istikrarında önemli bir köşe taşı haline getirdi. Örneğin, Libya önemli bir taraf olarak görülmeden yasa dışı göç kontrol edilemez. Teröristlerin Güney Avrupa'ya sızmasını engellemek ancak Avrupa kıyılarından sadece birkaç mil uzakta olan ve küçük teknelerle ulaşılabilen Libya'da istikrarı sağlamakla mümkün olur.
Libya coğrafyası hakkında yukarıda bahsedilenler her ne kadar doğru olsa da bence ABD’lileri Libya'yı istikrara kavuşturmak için acele ettiren şey bunlar değil. ABD’liler daha önce İhvan-ı Müslimin (Müslüman Kardeşler) örgütünün iktidara gelmesini sağladıktan sonra ülkeyi siyasal İslamcı DEAŞ ve El Kaide milislerinin ellerine bırakarak Libya’yı 10 yıl boyunca ihmal etmişlerdi. Bence şu an ABD’lileri harekete geçiren şey, bahsi geçen Libya kıyılarının uzunluğu ve Afrika'ya açılan kapı olması değil, ABD’nin Ukrayna savaşı ve Rus kuşatması sonrası Rus doğalgazı yerine Libya doğalgazını almak istemesidir. Rusya’nın boykot edilmesi, Rus gazına alternatif olarak yeni petrol yatakları arayışını kaçınılmaz hale getirdi. El değmemiş bir doğalgaz kuyusu olarak Libya’ya doğru bir rota oluşturuldu. Yani önce ‘doğalgaz’, sonra Libya ve halkı için istikrar sağlanması gerekti.
Genel olarak bu, hayır kurumları veya insani yardım çalışmaları değil, siyaset ve karşılıklı çıkarlardır. Dolayısıyla Libya'nın, hiç değilse içindeki bölgesel ve uluslararası çatışmalarda devletlerin ülkenin ve halkının başına akbaba gibi üşüşmesi nedeniyle neredeyse imkansız olan istikrarı sağlaması için başkalarının krizlerinden (Ukrayna savaşı) bir kez bile olsa çıkar sağlamasında bir sakınca yok.
2011'de Libya devletini düşüren Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün (NATO) saldırılarına öncülük ettikten sonra Libya dosyasındaki liderliğinden geri çekilen ABD, geçmişte olduğu gibi bugün de ön saflarda oynamak ve krizi aracı (Türkiye) olmadan doğrudan kendi metotlarıyla yönetmek için geri dönüyor.
ABD’nin 10 yıllık planının hedefleri, Washington'ın petrol ve gaz çıkarları ile bağlantısı ve Afrika'da Wagner Grubu’nun genişlemesine yönelik korku sendromu bir yana, Libya, bedeli denizin dibinde saklı ve henüz çıkarılmamış doğalgazı olsa bile istikrarı sağlama ve çatışmayı önleme girişiminin ‘istifade eden tarafı’ olmaya devam ediyor.