Okullarda ve üniversitelerde öğrencilerin sınav dönemleri yaklaştığında, Suudi Arabistan'ın herhangi bir sınır kapısından ülkeye sokulmaya çalışılan bir uyuşturucu sevkiyatına el konulduğunu duyuyoruz. Hedefin gençler ve ergenlik dönemindekilerin olduğu açık. Morallerinin bozulması, istek ve iddialarının öldürülmesi, kendilerine, ailelerine ve bir bütün olarak topluma yük haline gelmeleri isteniyor.
Suudi Arabistan hükümetinin iki ay önce kapsamlı bir uyuşturucuyla mücadele kampanyası deklare etmesinden bu yana ele geçirilen uyuşturucu miktarı çok büyük. Devlet kurumlarının büyük sevkiyatları ve birçok farklı türde narkotik maddeyi ele geçirme çabalarından memnun olmamıza rağmen gerçek şu ki bu korkutucu. Ülkemizin bu hızlanan ardışıklıkta bu kadar korkunç miktarda narkotik zehirle karşı karşıya kalması anlaşılır bir şey mi? Final sınavlarına bir aydan kısa bir süre kala kaynağı Suriye ve Lübnan olan uyuşturucu kaçakçılığından muzdarip Ürdün'den Suudi Arabistan'a 15 milyondan fazla Captagon hapı girdi.
Güneyde Yemen ile bir sınır kapısından ocak ayında 80 kilogramdan fazla esrar ülkeye sokulmaya çalışıldı.
Nisan ayında da Birleşik Arap Emirlikleri ile bir sınır kapısında patates sevkiyatının içine gizlenmiş 3,5 milyon amfetamin tableti ile kavurma fırınlarına gizlenmiş dört milyon Captagon hapı ele geçirildi. Cidde Limanı’nda ise narların arasına gizlenmiş 12 milyon amfetamin tableti sevkiyatı ele geçirildi.
Mayıs ayında sadece bir hafta içinde, uyuşturucuyla mücadele unsurları 5 milyondan fazla amfetamin hapı kaçakçılığı girişimini engelledi. Aynı türde 1 milyondan fazla hap cam paneller içinde gizlenmiş olarak ele geçirildi ve iki gün sonra kahve beyazlatıcısı sevkiyatının içine gizlenmiş 8 milyon hap ele geçirildi.
Bu sayılar inanılır mı? Dünyada bir hafta içinde kendisine 20 milyon uyuşturucu hap sokulmaya çalışılan bir başka ülke var mı? Bu, gelip geçici bir uyuşturucu ticareti değil, arkasında belirli tarafların durduğu kasıtlı ve bir ülkeyi uyuşturucuya boğma girişimidir.
Mayıs ayının başından bu yana uyuşturucuyla mücadele kampanyası, kaçakçılığın önlenmesi, uyuşturuculara el konulması ve şüpheli yerlere baskın yapılması dahil olmak üzere geniş mücadele yoğunlaştı. Yolsuzlukla mücadelede gördüğümüz gibi Suudi Arabistan hükümeti bu operasyonlarında da yumuşak değil katı ve tavizsizdi.
Bugün dünyanın ve özellikle de Suudi Arabistan'ın muzdarip olduğu ve bilinçlendirme ile birlikte katı cezalar gerektiren bir ikilemle karşı karşıyayız.
Sağlık Bakanlığı, Suudi Arabistan'daki bağımlı sayısının 200 bin olduğunu ve bunlardan çok azının tedavi başvurusunda bulunduğunu söylüyor. Bunlar zayıflıklarının, ailevi başarısızlıklarının ve uyuşturucu maddelerini kullanmaya cesaret edemeyen uyuşturucu tacirlerinin kurbanları...
Ele geçirilenlerin boyutu, bölgedeki uyuşturucu ticaretinin dünyadaki en yüksek seviyelerden biri olduğunu kesin bir şekilde doğruluyor. Bu kıtalararası ticaretin, onu her yerde yönetecek örgütlere, güvenlik açısından zayıf alanlara ihtiyaç duyduğunu teyit ediyor. Kontrol veya hesap sormanın olmadığı savaş ve çatışma bölgeleri, uyuşturucu kaçakçılığı sevkiyatları için en cazip alanlar.
Suudi Arabistan Krallığı yasaları kaçakçıdan, teşvik edici, imalatçı ve kullanıcıya uyuşturucu ticaretine karışan gruplara karşı çok katı olsa ve hatta kaçakçılar hakkında kimi zaman idam cezası uygulansa da bu caydırıcılık, Suudi Arabistan’ın tüm sınırlarından uyuşturucu akışını durdurmadı. Başlatılan kampanya, maalesef çoğu uyuşturucu bağımlısı veya kişisel uyuşturucu kullanımını teşvik eden binlerce kişinin tutuklanmasına sahne oldu.
Açıklanan kampanya, amfetamin adı verilen ve halk arasında el-şabu, kristal ve buz gibi isimlerle bilinen bir uyuşturucu türünün piyasaya sürülmesiyle aynı zamanda gerçekleşti. Amfetamin en kötü ve tehlikeli uyuşturucu maddelerden biri olduğu için özellikle bu konudaki bilinçlendirme kampanyaları yoğunlaştı. Zira amfetaminin etkisi ilk kullanıldığı andan itibaren çok hızlı ve hemen bağımlılık yapıyor. Gerçek şu ki, amfetamin gibi insanın davranışlarını etkileyen, halüsinasyon gören, korkmuş, kendisine ve çevresine zarar veren şiddet yanlısı bir varlığa dönüştüren bir kimyasal madde görmedim. Aile üyelerinden birinin amfetamin kullandığı ve bir anda farkında olmadan kendisine en yakın insanları öldürerek aile içinde bir toplu katliam gerçekleştirdiğiyle ilgili doğrulanmış hikayeler var.
Bu vakaları takip etmek özellikle kurban bir genç ise yürek burkuyor ama bu, acıya karşı güçlü bir direnç duygusu da yaratıyor. Ne zaman bir uyuşturucu sevkiyatının ele geçirildiği haberini duysak içimiz rahatlıyor. Ama tutuklularla ilgili soruşturmalar tamamlanıp suçları kanıtlananlar hüküm giydiklerinde, bu malzemeleri üretenlere ve kaçakçılara idam cezası verildiğinde daha da mutlu olacağız.
Bilinçlendirme çok önemli bir faktör ve kaynağı aile ile eğitim kurumudur. Bazı gençler ve ergenler Captagon gibi bir uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi merak nedeniyle deniyorlar, ancak bu merak genellikle bunun ötesine geçerek gelişiyor. Dolaysıyla, korkutma, etkili örnekler ve modeller sunma yoluyla bilinçlendirme, genç kız ve erkekleri denemeye karar vermeden ve hatta şüpheli olduğunu bildikleri yerlere girmeden önce tereddüt etmelerini sağlayabilir.
Bu kampanya, devletin yapısını, yani gençlerini hedef alan bir maddeyle mücadele ettiği için çok katı ve konumu veya statüsü ne olursa olsun kimseye istisna yapılmıyor.