Dört maceracının yolculuğunun Atlantik Okyanusu'nun onları sonsuza dek yutan dibinde sona ermesinden sonra, bu sonun bir insan ihmalinin sonucu ve beklenmedik anlarda meydana gelen bir ‘kaza’ anı olduğuna ikna olmayan bir grup insan var.
Sosyal medya hummasından önce de insanlardan ‘farklı’ ve derinlerin derinlerine işleyen görüşleri olduğu için onlardan önde olduklarını göstermeye çalışanlar vardı. Onlar her şeyin dış görünüşüyle yetinen ‘basit’ insanlardan değillerdi, hayır, derinlerin derinine dalmış dostlarımız sıradan insan gözüyle görülmeyeni görüyorlardı.
Sosyal medyadan önce durum böyleyken, milyonlarca farklı ve istisnai kişinin heyecan ve duvarlar ardında saklı olanı ifşa etme iddialarıyla insanları kendilerine çekmekte yarıştıkları sosyal medya döneminde, durumun nasıl olduğunu bir düşünün. Burada hurafeler, hesapları şişirmek ve takipçileri, ardından reklam verenleri, sonra da resmi ve gayri resmi tarafları çekmek için maddi bir araç haline geldiler. Tüm bunlar Twitter, Snap, TikTok ve YouTube’da çok takipçili hesap sahibinden yardım ister hale geldiler. Medya ve sosyal alandaki saçmalıklar böylece sonu olmayan bir döngüde döndürülüyor.
Bu girişi şu habere yorum olarak yaptım. Uzun bir beklemeden sonra, Cuma gecesi ABD Ulusal İstihbarat Direktörü Ofisi’nin yeni tip koronavirüsün yani ‘Kovid-19’un kaynağı hakkındaki gerçeğe ilişkin raporu yayınlandı.
Gizliliği kaldırılan rapor, ABD istihbarat teşkilatlarının Kovid-19’un bir Çin laboratuvarında üretildiğine dair doğrudan kanıt bulamadıklarını söylüyordu. ABD istihbarat teşkilatlarının çoğunun virüsün genetiğinin değiştirilmediği veya ‘bir laboratuvarda tasarlanmadığı’ konusunda hemfikir olduğuna dikkat çekiyordu.
Ulusal İstihbarat Direktörü Ofisi, virüsün genetik mühendislik ürünü olduğu teorisini reddetti ve ardından çeşitli ABD istihbarat teşkilatlarının iki teori arasında bölündüğünü vurguladı. Birincisi, virüsün örneğin, bir hayvan yoluyla bulaşması sonucu pandeminin doğal bir şekilde başladığı, ikincisi, bir laboratuvardan kazara kaçtığı. Bilim camiasının büyük çoğunluğu virüsün insanlara genelde olduğu gibi bir ara hayvan aracılığıyla bulaştığını tekit ediyor.
Peki, hepsi bu kadar mı? Diğer iki kurum, Enerji Bakanlığı ve FBI, hâlâ virüsün laboratuvardan kaçtığına inanıyor.
Bunun ötesinde halen virüsün laboratuvardan tesadüfen sızmadığını, kasten sızdırıldığını iddia edenler var. Nitekim yayınlanan rapora yanıt olarak eski başkan Donald Trump döneminde ABD Ulusal İstihbarat Direktörü olarak görev yapan John Ratcliffe, Başkan Joe Biden yönetimini gerçeği gizlemeye devam etmekle suçladı.
Aklı başında insan, siyasette komploların ve nüfuz savaşlarının varlığını inkar etmez. Bunların inkarı, gerçekliğin ve tarihin inkarıdır. Komplo, özellikle politik ve ekonomik alanlarda insan doğasının ayrılmaz bir parçasıdır.
Bunu inkar etmiyoruz ama ‘bağımlısı’ da olmuyoruz. Aynı zamanda hayatın tabiatında da var olan, dünyadaki bütün kaza ve musibetlerin ‘tek’ açıklaması olarak sunmuyoruz.
Dünya keder ve tasa ile damgalanmış
Sen ise onu dert ve felaketlerden azade istiyorsun