Cuma günü, İhvan-ı Müslimin (Müslüman Kardeşler) yönetimine karşı Mısır Silahlı Kuvvetleri tarafından desteklenen Mısır ayaklanmasının, İhvan’ın Mısır kamusal yaşamından kovulmasının onuncu yıldönümüydü. Bu, etkileri Mısır'ı aşan ve bu etkileri hâlâ süren büyük ve ciddi bir eylemdi.
30 Haziran 2013'teki ayaklanma veya ‘devrim’ bir dönüm noktası ve büyük bir tarihi evredir. Çünkü o olmasaydı ve Müslüman Kardeşler iktidar hırslarını yatıştırıp, hızla yutmak yerine kademeli kemirme yöntemini benimseselerdi iktidarları bundan çok daha uzun süre bizimle devam edecekti.
Bugün, 2023 Haziran ayının sonuna kadar, Mısır İhvan-ı Müslimin yönetimi altında kalsaydı, sadece Mısır değil, tüm Arap bölgesinin ne halde olacağını bir düşünün?!
İran tarzında yeni bir Devrim Muhafızları oluşturmak ve Mısır'ı İhvan-ı Müslimin’in Arap dünyasındaki tüm faaliyetleri için bir sığınak haline getirmek üzereydiler. Bundan çok daha fazlasını yapmaya hazırlanıyorlardı.
İhvan iktidarına karşı bu ayaklanmaya, orduyla birlikte arkasında milyonların saf tuttuğu ordunun adamı Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi önderlik etti. Bu arada, o sırada Mısır'da olduğumu ve merhum arkadaşım, basit ve bilinçli taksi şoförü (Halid Hamed) ile bazı seçim bölgelerini ziyaret ettiğimi, İhvan’a duyulan öfkenin boyutlarını ve Sisi ile dönüşüme verilen desteğin derinliğini ilk elden gördüğümü belirtmeliyim.
Cuma günü, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, 30 Haziran devriminin 10’uncu yıldönümünü kutladı ve televizyonda yayınlanan konuşmasında şunları söyledi: “30 Haziran 2013 günü, Mısır'ın ölümsüz günlerinin başında geliyor. O gün büyük Mısır halkı, adaletsizliği, mezhepçiliği ve diktatörlüğü reddederek vatanlarını gasp etmeye çalışanlara karşı ayaklandı. Dünyayı dolduran yüksek bir sesle ‘Mısır anavatanının kimliği asildir. Gasp edilmeyi ve değiştirilmeyi kabul etmez’ diye haykırdı.”
Siyaset Bilimi Profesörü Şirin Fehmi, İhvan-ı Müslimin yönetimi aşaması hakkında ‘Yükseliş ve Düşüş Arasında Mısırlı İhvan-ı Müslimin’ başlıklı bir çalışma yayınladı. İhvan’ın en büyük kaybının, liderlerinin hatalarını yeniden gözden geçirmelerine ve hatta gerçeği daha doğru okumalarına izin vermeyen bir hızda artarak aşınmaya başlayan sosyal sermayesini kaybetmesi olduğu ifadesi, çalışmasındaki dikkat çekici ifadelerden biriydi.
Bugün, İhvan yönetimi öncesi atmosfere yeniden dönmek amaçlanıyor. Bu atmosfer, örgüt ile Nasırcı ve solcu geçmişe sahip aktivistler, sadık devrimciler ve siyasi ‘imtiyazlar’ kazanmak isteyenler karışımı arasındaki görünür ittifak aracılığıyla İhvan-ı Müslimin’i iktidara taşımıştı.
İhvan yönetiminin devrilmesinin üzerinden geçen 10 yıl içinde onun yerini alan devir kusursuz muydu?
Kesinlikle hayır, bilinen hatalar ve eksiklikler var. Ancak Mısır'ın bilinmeyene atlayan devrimci siyasi serüvenlere katlanması artık mümkün değil. İhvan yönetimi sevdikleri ve araçları ile birlikte sona erdi.