Mişari Zeydi
Suudi Arabistanlı gazeteci- yazar
TT

İran'a karşılık sınırlı mı olacak, yoksa büyük bir koalisyon mu kurulacak?

İran Devrim Muhafızları'nın Abkayk (Abqaiq) ve Hurays (Khurais) bölgelerinde yer alan dünyanın en büyük Suudi Aramco tesislerine yönelik saldırıları, uluslararası tepki konusunda dönüm noktası olmalıdır.
Tüm bilgiler, İran’ın Suudi Aramco tesislerine drone ve cruise füzeleri ile yapılan saldırıya karıştığına işaret ediyor. İran’ın suçu reddetmesini bir kenara bırakın.
Bu saldırılara karşı tepki nedir?
Ülkeler, özellikle de Avrupa, Suudi Arabistan’ı sevdiğinden değil aksine enerji akışının sekteye uğrama endişesinden dolayı bu saldırılar nedeniyle paniğe kapıldı. Çünkü İran’ın saldırıları, Suudi petrol üretiminin günlük 5,7 milyon varil azalmasına yol açtı. Yani bu, uluslararası üretimin yüzde 6’sına denk geliyor. Bu da petrol fiyatlarında büyük bir yükselişe neden oldu.
Tekrar soruyoruz: Bu saldırılara yönelik tepki nedir?
Her şeyden önce şu önemli noktayı belirtmeliyiz. Suudi Arabistan askeri olarak, özellikle de hava gücü yönünden İran’dan daha güçlüdür.
Bunun için Kral Selman bin Abdülaziz’in Suudi Aramco tesislerine yönelik saldırılarla ilgili ilk açıklaması açık ve netti. Kral Selman, uluslararası toplumun Arap ve Batılı ülkelerin dayanışmasına karşı teşekkürlerini sunmasının ardından Kraliyet'in bu saldırılara yanıt verecek güçte olduğunu dile getirdi.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi de ABD Savunma Bakanı’yla gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde saldırılara ilişkin yaptığı açıklamada Kraliyet'in karşılık verecek güce ve iradeye sahip olduğunu ifade etti.
Bazıları, “O zaman neden karşılık verilmedi?” diye sorabilir.
Bana göre İran felaketine yeni bir yaklaşımla kapsamlı bir tepki planı hazırlamak gerekiyor. Bu tepki, İran rejiminin öfkesini artıracak ve dünyaya karşı Humeyni rejiminin büyüklüğü konusunda propaganda mekanizmasını güçlendirecek sınırlı bir tepki olmamalıdır.
Herhangi bir İran merkezini bombalamak ya da İran savaş gemisini vurmak yeterli bir tepki midir?
Trump, İran’ın Suudi Aramco tesislerine yönelik saldırılarına ilişkin yaptığı açıklamada “Çatışmaya girmeye çalışmıyorum. Fakat bazen bunu yapmanız gerekir. Saldırı çok büyüktü. Buna daha büyük bir saldırıyla karşılık verilebilir” dedi.
ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ise daha net bir açıklama yaptı. Pence, Suudi Aramco tesislerinin uğradığı saldırıların ardından ABD ordusunun karşılık vermeye hazır olduğunu ve Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun bu amaçla Suudi Arabistan’ı ziyaret edeceğini söyledi.
Saldırılara ilişkin Batı’dan gelen en önemli açıklama ise İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab’ınki oldu. Raab, “Biz maksimum düzeyde, ortak ve uluslararası çapta net bir tepki planına sahip olmalıyız” dedi.
Saddam Hüseyin, 1990 yılında Kuveyt’i işgal ettiği zaman Saddam’ı Kuveyt’ten çıkartmak için uluslararası bir koalisyon kuruldu. Koalisyonun amacı, Saddam’ın enerji piyasasıyla oynamasını engellemek ve müttefiklerin himayesini vurgulamaktı.
Bugün Devrim Muhafızları, küresel enerjinin akciğerlerine saldırıyor. Aynı koalisyon neden kurulmuyor? Bu uluslararası duyarsızlık neden?
Mesele, Suudi Arabistan’ın düşmanlarına karşı kendi topraklarını korumasıyla ilgili değil. Kraliyet, önceden de olduğu gibi kendi topraklarını koruma gücüne sahiptir. Ancak Humeyni rejimine karşı dünyayı korumak sadece Suudi Arabistan’ın görevi değildir.