Irak’ta yaşayan 40 milyon kişi, ülkelerinin sahip olduğu doğal zenginliklere rağmen gıda, elektrik, iyi bir hayat için gerekli hizmetlerin eksikliği, altyapı yoksunluğu içinde zor ve sefil yaşam koşullarında yaşıyorlar. Irak halkının kim olduğunu bilmediği için fırsatın uygun olduğunu zanneden İran rejiminin müdahaleleri de bu zorlu şartları daha da kötü hale getirdi. İran, 80’li yıllarda ordusuna unutamayacağı bir ders veren Irak halkının onuruna dokunacak hiçbir fırsatı kaçırmazken, halkın İranlıların topraklarında istedikleri gibi at koşturmalarını kabul etmeyeceğini bilmiyor gibi görünüyor.
Irak bir zamanlar, Arapları İran rejimi ve kötü emellerinden koruyan Arap dünyasının doğu kapısıydı. Irak düşmeseydi İran rejimi, Arap topraklarında bugün gördüğümüz gibi genişlemeyi hayal bile edemezdi. Bu yüzden Araplar, topraklarına nüfuz etmiş İran tehlikesi ile yüzleşmek için bir strateji belirlemek zorundalar. Hatta onlar, Irak’ı desteklemeleri, farklı dinlerden ve mezheplerden ılımlı çocuklarının rolünü ön plana çıkarmaları gerekir.
Irak’ın ABD işgalinden sonra karşı karşıya kaldığı en tehlikeli şey mezhepçi anayasası ve işgal güçlerinin yönetimi devrettikleri mezhepçi liderleriydi. Bu, ülkenin birçok el tarafından parçalanmasına neden oldu. Sonrasında İran istediğini elde etti ve Irak’ın iç işleri ile ilgili her şeye karışmaya başladı. Mezhepçi sesler ulusalcı sesleri bastırdı. Yine İran, kendisine bağlı dini mercilerin rolünü güçlendirmek için medya araçlarını devreye soktu.
Dolayısıyla içinde bulunduğumuz ayın başında başlayan gençlik hareketi bizi şaşırtmamalıdır. Zira kendisi yolsuzluk, İran’ın nefret edilen müdahaleleri, bitkin partiler, başarısız hükümetlerin oluşturduğu birikimin bir sonucudur. Yanardağ, içinde biriktirdiği her şey ile birlikte patladı. Iraklıların yaşadıkları zorlukları görmezden gelen ve çığlıklarına kulak tıkayan Bağdat’taki yöneticilerden önce Tahran’daki Mollalar rejimi yıldırıma çarpmışa döndü.
Bu 3 hükümet, Irak'ın geleceği için politikaları şekillendirmekte ağır davrandı. Devletin gelirlerini oraya buraya harcadılar. Buna ek olarak silahlı milis güçler, devletin bütçelerini boşalttı. Bütün bunlar, İran’ın hafife aldığı Irak halkı üzerinde siyasi, ekonomik ve lojistik baskı oluşturdu. Dolayısıyla bugün yaşananların ortaya çıkması ve halkın sözünü söylemesi gerekiyordu.
Medeniyetler beşiği, Arapların ve İslam’ın kalesi Irak’ın İran rejiminin kontrolü altında olması hiçbir şekilde ve şart altında mümkün değildir. Bu bütün bölgenin güvenliği için bir tehdittir. Eğer Irak’ın yanında durmazsak İran ahtapotu onu tamamen yutabilir.
Ayrıca şunu da anlamalıyız ki mevcut siyasi rejim gençlik devrimini bastırmayı başarabilse bile bu son olmayacak. Gençlerin talepleri, müreffeh, adil ve eşitlikçi bir devlet inşa etme arzuları gerçekleşmedikçe ateş, tekrar alevlenmek için uygun fırsatı beklerken küllerin altında yanmayı sürdürecek.
Bu 3 hükümet, Irak halkı son 16 yıldır acı çekerken nerelerdeydi? Mezhepçi kotaya dayanan, yolsuzluk, yağma ve kötü idarenin egemen olduğu bir yönetimin gölgesi altında ülkeye kaos hakim olurken, sağlık ve eğitim hizmetleri, iş fırsatları korkunç bir şekilde gerilerken nerelerdeydi? Ülkenin bakımı, rehabilitasyonu ve istihdamı, Irak’ın gelirlerinden yüz milyarca dolar, ülkenin sahip olduğu modern devlet kurumlarının korunması için harcandığına dair en küçük bir delil olmadan heder edilirken neredeydi?
Milyonlarca Iraklı, orta sınıfın daha da altına düşerek yoksullaştı. Sefalet, açlık ve geri kalmışlığın altında inledi. Kendilerine yardımların ulaştırılmadığı göçmen kamplarında yaşamak zorunda kaldı. Tarafsız bir haber ajansının haberine göre kamplardaki Iraklıların normal hayatlarına dönmeleri için tahsis edilmiş bu uluslararası yardımlar dahi yağmalanıyor. Bu paralar acaba gün gelip Irak halkına iade edilecek mi?
Son Haberler
- Şam'da Şera ile SDG lideri Abdi arasında Barrack'ın da katıldığı bir toplantı gerçekleşiyor
- ‘Hayalet kamp’... Batı Şeria'da on binlerce kişi İsrail operasyonları nedeniyle yerinden edildi
- Filistin Yönetimi, Netanyahu ve Trump'ın açıklamalarından sonra Gazze Şeridi'nin devletleşmesi ve yönetilmesi konusunda ısrarcı
TT
İran ahtapotu Irak'ı yutar mı?
Daha fazla makale YAZARLAR
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة